tesadüf

769 61 39
                                    

Merhaba arkadaşlar !!

18 yaşındayım.Bu zamana kadar hayallerinin peşinden koşmuş ve bir çoğunu tek  başına başarmış birisiyim. Fakat bu yolda tek başıma ayakta kalamayacağımı biliyorum.Tam olarak olmasa da çevremden yaşanmış bir öykü yazıyorum.İçinde "aşk...tutku..erotizm..acı..ihanet " hepsinden biraz biraz bulabileceğiniz bir öykü.Bu güzel eseri yazma yolunda ilham aldığım insanlar var. Öykümün iyi bir yere gelmesini benden çok onlar istiyorlar. Bu yolda bana destekçi olursanız çok mutlu olurum.Tabiki onlarda..Umarım kitabım kütüphanenizde yer alan , devamını merakla beklediğiniz kitapların başında gelir.Şimdi sizleri eserimle baş başa bırakıyorum. Hadi başlayalım :)

-----

Bahar mevsimimin verdiği o mayhoşlukla,uyandığı halde hâla yatakta dönüp duruyordu Defne. Bir taraftan yorganı bacağına doluyor,bir taraftan da üst kattaki odasından aşağıya, yarı uykulu bir ses tonuyla annesine kahvaltıyı hazırlamasını söylüyordu. Perdenin arasından sızan , kırmızıya çalar güneş ışığı yüzüne vurup onu iyice kendinden geçiriyor daha bir yatağa gömülüyordu.Kalkmak istiyor ama; sanki kıçından oraya yapıştırılmış gibi bir türlü yorganı üzerinden atıp çıkamıyordu. En sonunda "Haftasonunun yarısını bu şekilde yayışarak geçirmekte günahtır canım " diye söyleyenerek doğrulup oturdu yatağa. Dağılmış karamel tonları saçlarını açıp yeniden topladıktan sonra yatağın yanındaki pembe pofuduk terlikleri giydi ve nihayet kalktı ayağa. Atletini sıyırıp göbeğini kaşıya kaşıya yerden tavana kadar olan pencerenin önüne geldi ve perdenin arasından dışarıya baktı , gözleri faltaşı gibi açıldıktan sonra ;
" İnanmıyorum ya havanın güzelliğine bakar mısın " dedi kendi kendine. Yatarak geçirdiği zamana ve kendine söve söve indi aşağıya. Masaya oturdu ve her zaman ki gibi yine şık şıkıdım giyinen annesine " Günaydın " dedikten sonra hızlı hızlı yemeğini yemeye başladı.
"Defne ne oluyor Allah aşkına ? " demekten kendini alıkoyamadı Nesime Hanım.
Ağzında ki lokmalarla " Anne bir an önce yiyip çıkmalıyım. Hava sence de arkadaşlarla eğlenmek için fazlasıyla güzel değil mi ? Uzun süren karlı günlerden ve bir türlü güneşi göstermeyen Mart-Nisan aylarından beri tam da bugünü bekliyordum" dedikten sonra tabağındakileri bitirip koşar adım çıktı odasına.21 yaşında, üniversite öğrencisi , hayatını doya doya yaşayan , zengin ve soylu bir aileye mensup ; sarışın , mavi gözlü uzun boylu ve haliyle uzun bacaklı bir kızdı Defne. Seksi vücut hatları da görmezden gelinemeyecek kadar muhteşemdi. Kısacası bir erkeğin " Daha ne isterim " diyeceği türden bir afet-i devrandı. Şimdi de her zaman olduğu gibi gardrobundan en ılımlı kıyafetleri çekip çıkaracaktı. Biraz kurcaladıktan sonra vücut hatlarını belli eden deri bir etek , onun üstüne beyaz dar kesim bi gömlek çekip çıkardı. Alttan da baklava desenli bir tül çorap giydi ve aynanın karşısına geçerek şöyle bir süzdü kendini. Memnundu yine her zamanki gibi giydiklerinden. Dikkatleri üzerine çekmeye yeterdi. Fazlasıyla...Ah evet saçlar !! Yataktan kalktığı gibiydi hâla.ona da hafif bir su dalgası maşa geçti artık hazırdı ortalığı kasıp kavurmaya. Telefonunuda aldıktan sonra üzerine şık bir mont aldı ve siyah postallarını giyerek çantasını alıp çıktı evden. Bir manken edasıyla yürümeye başladı yine caddede. Şu ego denen şey fazlasıyla var gibiydi bizimkinde. Pahalı markaların vitrinlerini süzerken kendinden geçiyordu adeta. Karşısından gelen insanları inceliyor , kendince kötü giyinenlere , sanki bir suçluymuş gibi bakıyordu. Kendini yine bir ara vitrinlere kaptırmış yürürken "küt" diye kim olduğunu bilmediği birine çarptı ve olduğu gibi serildi adamın üzerine. Tam apar topar özür dileyip ayağa kalkacaktı ki , başını kaldırıp adama bakar bakmaz içinde birşeyler eridi gitti adeta. Kalakaldı öylece. Bir eli adamın göğsündeyken diğer eli de adamın yüzüne dökülen saçlarını tutuyordu. Böylesini ilk defa görmüştü. Kara kaşları , kara gözleri , dokunmamak için kendini zor tuttuğu sakallarının arasında kaybolan kırmızı dudakları... İnanılmazdı. Tabi ki her erkek gibi adamda dayanamadı Defne' ye. Hafifçe belini kavramış ve gözlerine öylece çakılı kalmıştı. Üzerine tamamıyla yapışmış olan vücudunu hissederken içi gidiyordu. Caddenin ortasında bu şekilde dakikalarca kaldıktan sonra, sonunda Defne boğazı gıcık yapmış gibi öksürdü ve elini adamın göğsüne bastırarak kalktı ayağa.. Her ikisi de üzerlerine şöyle bir çeki düzen verdiler ve heyecandan titreyen bir sesle konuşmaya başladı adam.
"Özür dilerim hanımefendi benim yüzümden.."
Adamın mahçup olduğunu farketmişti Defne.Onun kendisini kötü hissetmesine dayanamadı nedense.
" Yoo ! Hayır üzülmeyin benim yüzümden oldu. Dalıp gitmişim vitrinlere. Yani nasıl oldu bilmiyorum.. "
Adamın yüzündeki mahçubiyetin yerini tatlı bir tebessüme bırakmasıyla beraber gözleri parladı Defne'nin.
"Aman Allahım ! Ben ne de güzel başladım güne böyle . Sen gel , caddede iki adım at ve bir meteora çarp. Üff ne şans be ! " diye düşünmeden de edemedi.
Bir anda özgüveninin yerine geldiğini hissederek masumâne bir çay teklifinde bulundu adam.Bu güzellik abidesini yakından tanıma arzusunda sonuna dek haklıydı elbette.Kim olsa aynı şeyi yapardı çünkü.Hiç birşey olmamış gibi yoluna devam etmesi mümkün değildi.Defne'de hayatındaki bütün erkeklerle gece kulüplerinde, barlarda tanıştığı için böylesi bir durum karşısında ne yapması gerektiğini bilemiyordu.Gece kulüplerinde birisiyle tanışır saatlerce eğlenir, içer ve umursamazca evine dönerdi.Yanlış şeyler yapmaya fazlasıyla müsait ortamlarda takılmış yine de her kız için aynı kutsiyete sahip olan şeyi bu zamana kadar korumayı başarmıştı.Yaşamış olduğu bu saçma hayatta, ilk kez böyle birşeye rastlamış olmanın verdiği afallamayla ne diyeceğini bilemez hale gelmişti bu durum karşısında.
- Imm.. yetişmem gereken bir yer var..çok özür dilerim diyerek tam iki adım atmış oradan uzaklaşıyordu ki , arkasından seslendi kara gözlü adam ;
- Ben çok iyi isim tahmin ederim biliyor musun ? Bence senin adıınn..
Yine farkını ortaya koymuştu adam.Diğerleri olsa telefon numarası isteme girişiminde bulunurlar ya da türlü sözlerle tongaya düşürmeye çalışırlardı.O ise tatlı bir şekilde biraz daha yanında kalması için çabalıyordu.Defne'de böylesi bir adamın büyüsüne kapılmaya devam ediyor, bir yandan da fazlasıyla merak ediyordu adamın ne diyeceğini.
Arkasını şöyle bir döndü ve "neymiş benim adım ? " dedi.
"Yaklaş" dedi adam .
Biraz ürkek biraz heyacan derken iki adım yaklaştı adama.
"Olmadı biraz daha yaklaş " dedi adam.
Kalbi dışarı fırlarcasına atarken bir adım daha yaklaştı adama.
"Biraz daha " dedi adam.
Ve sonunda biraz daha yaklaşsa öpüşecekmişçesine yaklaştı adama. Dudaklarında nefesini hissediyordu adamın.
" Ee ?" Dedi bizimki." Neymiş adım ?? "
" Bu mavi gözlerin sahibinin adı olsa olsa Deniz olur "dedi.
Bizimki de adamın ışıl ışıl parlayan gözlerine bakarak "Ohaa çok yaklaştın" dedi bi anlık samimiyetle.Defne'nin bu tatlı hali adamın fazlasıyla hoşuna gitmişti.Elini ağzına kapatıp "Oha mı ?? " Dedi gülerek.
Sonra da bizimkinin yüzündeki tebessümün yerini utanca bıraktığını görünce dayanamadı adam.
"Hayır hayır ! Çok içtensin hoşuma gitti ondan "dedi." İsmine gelecek olursak.." diye duraksadı sonrada.
Bunun konuşmayı uzatmak için bir bahane olduğunu anladı Defne ve onu zor durumda bırakmamak adına "Merhaba Defne ben " Dedi.
Lafı nasıl çevireceğini bilemediğinden tam pes etmek üzereydi ki, bu zeki kadının onu bu durumdan kurtarmasıyla rahatladı.
"Memnun oldum güzellik.Bende Poyraz."
Bu tatlı tanışmanın verdiği mutlulukla birlikte yan yana yürümeye başlamışlardı.Bu adam öylesine titretmişti ki bu kızın kalbini,ilk defa vitrinleri umursamıyor , kaçak göçek gözlerine bakıyordu adamın.Bu masumiyet dolu anı bir telefon sesi böldü o anda.Telefonun ucundaki kişi her ne söylemişse gözleri büyümüş heyecanla gitmesi gerektiğini söyletmişti adama.Bu kadar önemli ne olabilirdi ki ?
"Özür dilerim acilen gitmem gerekiyor " diyerek koşar adım oradan uzaklaşmaya başladı adam. Köşeyi dönmek üzereyken " bulucam seni söz veriyorum " diye bağırmayı da unutmadı.Koca şehirde bir sonra ki görüşme umudunu kadere bırakarak ayrılmıştı oradan.Ne bir adres , ne bir telefon..

yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin canlarımmmm :)))

Bende Senin Devamın VarWhere stories live. Discover now