İZ

359 48 11
                                    

Ertesi sabah baya karmaşık düşüncelerle uyandı Defne. Fazlasıyla dünün etkisinde kalmışa benziyordu. Arada bir adamın yüzü aklına geliyor ve hemen arkasından kendini aptal bir gülümseme içinde buluyordu. Şimdiye dek ne canlar yakmıştı ama bu adamda başka birşey vardı. Ses tonu bile bir başkaydı.Kısacık bir süre içerisinde uzun zamandır hissetmediği duyguları yaşatmıştı ona.Kalbinin ritimlerini değiştirtmişti adeta.Sevgili olsalar kim bilir daha neler yaşatırdı bu eşsiz adam.Büyük bir pişmanlıkla birlikte garip duygular hissediyordu Defne. Bu düşünceler içerisinde kaybolup gitmek üzereydi.Hayatı boyunca kaybettiği hiçbirşeyden pişmanlık duymamıştı."Biri gider biri gelir" hesabı yapmıştı şimdiye dek.Fakat sebebini bilmese de ilk defa pişman olmuştu.Hem de tarifi imkansız bir boyutta.Bu kendinden geçik duygularını bir telefon sesi böldü o anda.Arayan ise bizimkinin en yakın arkadaşı Sima'ydı. İlkokulu birlikte okumuşlar , lisede ise Sima'nın maddi durumu kolejde okumaya el vermediğinden dolayı yolları ayırmışlar , Sima 'nın bursluluk kazanması sayesinde de üniversitede yeniden bir araya gelmişlerdi. Uzun süreli bir arkadaşlıkları vardı kısacası. Sima'da en az Defne kadar güzel ve ılımlı bir genç kızdı. Durumu Defne kadar iyi olmadığından dolayı hiçbir zaman istediğini elde edemeyen ve içten içe de Defne'yi kıskanan biriydi.
" Bebeğim bayadır görüşmüyoruz bilmem farkında mısın? " dedi Sima.
İçinde bulunduğu dehlizden sıyrılamadığından kırgın bir ses tonuyla " Aslında dün sana ve kızlara doğru çıktım geliyordum ama. ." diyerek lafını tamamlayamadan susuverdi Defne'de.
Lafının devamını heyecanla bekleyen Sima "meraklandırma beni söyle " dedi.
"Bir meteor çarptı. Yan etkilerinden dolayı halim falan kalmadı eve geldim. "
"Ne meteoru kızım ne diyorsun akşamdan kalma mısın nesin ? Dün gece çok kaçırdın sanırım ha ? "
"Ya şeyy..caddede yürürken birine çarptım ve o yere düştü, ben de onun üstüne..Filmlerdeki gibi. "

Yine her zamanki gibi Defne'nin bu yolunda giden işlerini kendine yediremeyen Sima imalı bir şekilde "niye şaşırmadım acaba" diyerek belli etti içindeki fesatlığı.

Sırdaşı bildiği bu kıza içindekileri anlatmaya devam etti Defne.
" Bir telefon çaldı apar topar gitti yanımdan.Ve ben ahmak kalakaldım öylece.Kendimi ilk defa değersiz hissediyorum.Söylesene benden daha değerli ne olabilir "
Defne'nin bu erişilmez kadın ayaklarından sıkılmıştı artık Sima.Yine de içindeki gerçek hislerini söyleyemeyeceğine inanarak onu teselli etmeye karar verdi.
" Ya takılma bu kadar..erkek mi kalmadı "
" Öyle değil işte Sima off !! Neyse gelince anlatacağım ben sana içimdekileri "
Telefonda sözleşilen kafeye doğru hazırlanıp yola çıkmıştı bizimki.Dün adamla çarpıştığı yere doğru yaklaştıkça " keşke " dercesine iç çekiyordu.Karşısına aniden çıkmış ve aniden gitmişti.Hiç kimse ondan izin almadan gidemezdi.Hatta gitme hakkı her zaman Defne'nindi.Bu yüzdendi belki de o adama karşı farklı hissetmesi.Yoksa iki dakika da onu etkilemeyi başarmak kimin haddine ? Yine de içi içini yiyordu işte.Farkında değildi ama ilk defa birisine ulaşmak için çabalıyordu.Cadde üzerinde topuklu ayakkabıları üzerinde tıkır tıkır yürürken , dün yaşadıklarını gözünün önünden geçiriyordu.Tam da içinde kurduğu dünyasında kaybolmuşken, aynı mağazanın önünde yine birisine çarptı ve heyecanla başını kaldırdığında yetmiş yaşında buruş buruş bir amcayla karşılaşınca öylesine hayal kırıklığına uğradı ki " Ne? Üzerine düşüp gözlerine kilitlenmemi mi bekliyorsun moruk? Çok beklersin " i yapıştırıverdi.Böylesine bir tepki böylesine kaliteli bir kıza elbette ki yakışmazdı lakin dünden beri içinde kalan birikmişliklerdi bunlar. Oradan nasıl uzaklaşacağını bilemeyen Defne, halen dünün pişmanlığındaydı. Kafeye geçip arkadaşı Sima'yla bir buçuk saate yakın bir süre detayları konuştuktan sonra adamın izini bulmaya karar verdiler. Hergün aynı saatte, aynı mağazanın önünden, aynı hızla yürünecek. Aman Allahım! Ne saçma bir karar böyle. Bu erkekler biz kızları anlayamamakta hakikaten haklılar galiba. Tesadüfen tanıştığı birini koca bir şehirde bu şekilde bulabilmek ne derece mümkündü. Neyse.. Tesadüfen bulduğu birini ancak şansa bırakabilirdi zaten. Dahası da olamazdı.

Bende Senin Devamın VarWhere stories live. Discover now