Chapter 2

6.4K 252 250
                                    

Moralimi düzeltmeye çalıştığım sözlerden sonra daha fazla üşümemek için arabanın ön koltuğuna bindim ve yeniden düşünmeye başladım.

Benim o kişiyi bulmamı istiyordu -ki bulmak istediği kişi benim- ve bende bunu yapıcaktım. Evet 'hattı arattım ve sahibi... ölü çıktı' derim. Hah! Evet ölü hat sahibi. Bundan iyi plan duymadım. Sizde duymadınız değil mi? Duyduysanızda kapatın çenenizi!

"Louis bu gün gerçekten iyi değilsin... Çok dalgınsın evlat." Zihin alemimden silkelenerek çıkıp bay Lane'e baktım.

"Ah.. hayır sadece biraz uykusuzum bay Lane.."Anlayışla gülümsedi ve göz kenarındaki kırışıklıkların çoğalmasını sağladı.

"Umarım öyledir evlat. Bilirsin bay Styles enerjisiz çalışan sevmez.." Alt dudağımı dişlerimin arasına alarak başımı salladım.

"Bilmez miyim.." dayanamayıp kıkırdadım, bay Lane'de bu halime kıkırdamaya başladı. Arabada kahkhalarımız yankılanırken bay Lane aniden arabadan inip arka kapıyı açtı ve biricik patronum aramıza teşrif etti. Fazla mı uzun sürdü ne... neyse. Daha iyi. Onunla geçireceğim anlar açısından...

Bay Lane şöför koltuğuna geçti ve sürmeye başladı. "Şirkete mi Louis?"

"Evet bay Lane.." başını salladı ve kulaklıgını takarak sürmeye başladı.

"Okudun mu?"

Ani gelen soruyla arka tarafla göz teması kurmamı saglayan dikiz aynasına baktım. "Um.. neyi?" Bi süre safa yatmam gerekiyordu. Gözlerini kıstı ve koltukta sırtını dikleştirerek siyah kabanın düzeltti.

"Mesajları." Pekala.. Başımı salladım ve göz temasını kestim. Uh.. Neden kendi yazdıklarımı onun telefonundan okumuş olma fikri kızarmama neden oldu?

"Buldun mu?"

"Neyi?"

"Yazanı."

Gözlerimi pörtletip arkama döndüm hafifçe. "Bugün. Hatta şimdi mi yapmamı istiyorsunuz?"

Sıkıntılı bir nefes bıraktı. Ferahlatıcı nefesini yüzümde hissettim ve daha da ateş almama neden oldu. "Hemen bulacaksın. Mümkünse bi kaç saat içinde."

Başımı olumsuz anlamda sallayıp önüme döndüm. "Ben asistanınızım efendim. FBI ajanı değilim ki!" Omuzlarımı düşürüp göz teması kurdum aynadan.

"Louis ya o numaranın sahibini bul. Ya da ben bulucak başka bir asistanı bulurum." Kendimi deri koltukta aşağı çekip ses çıkarmadan bağırdım.

Gıcık...! Bittim...!

"Louis!" Aniden dikleştim ve tekrar göz teması kurdum. Başını salladı. "Tamam?"

Çaresizlikle başımı salladım. "Peki efendim.. o numaranın sahibini bulucağım." Memnuniyetle gülümsediğinde sessizce devam ettim. "Kendi kendimi nasıl bulucam orası ayrı konu ya.."

"Bişey mi dedin?"

"Hayır."

➖➖➖

Şirketin alt otoparkına girdiğimizde hızlıca arabadan indim ve bay Lane'in kapısını açtığı arka koltuktan inen bay Styles'e günlük programını anlatmaya başladım.

"Efendim 10:00'da bay Coverage ile görüşmeniz var. Şu şehir dışı villa inşaatlarının iç dekorasyonu için."

Asansöre ulaştığımızda düğmeye bastım ve gelmesini bekledim. "Dekorasyonla neden ben ilgileniyorum." Asansör kapısı açıldığında sıkıntılı bir nefes verip önden onun girmesini bekledikten sonra bende girdim 31'inci kata bastım.

Hello Daddy!Where stories live. Discover now