Chapter 7

4.9K 228 177
                                    

Çok... Uzun olmayan, uzun bir aradan sonra He yo! Tamam bakın ben mazeret üretmede bile iyi degilimdir. O yüzden, Üzirdilirim. Ve ah, sikimsonik bir yerde kesmiş olabilirim ama... Diğer bölüm için geç kalmayacağım söz. Romantiklik yapıcam diye hem şarkıyı hem zihninizi mahvettim sorry.. İyi okumalar.

Not=Küfürlere açığım.

➖➖➖➖

Uykusuzca gözlerimi ovuşturdum. Tam 2 saattir rezervasyon yapmaya çalışıyordum ama- yok!

Yani bugün cuma günüydü ve genel olarak aileler toplanması gibi birşeydi. Eh, Styles ailesi içinde en iyisi gerekliydi, ama bulamıyordum işte.

Basit bir masa ayırma işlemi beni öyle germişti ki, babacığın beni arayacak olması ihtimaline bile heyecanlanıp sevinememiştim. Konuşmama gerek olmaması beni mutlu ediyordu aslında... Yani ne derse ses bile çıkarmayacaktım. Tabi bu günü bitirebilirsem.

Lanet rezervasyon!

Gözlerimi kapayarak başımı geriye doğru yasladım.

Belkide Bay Payne yardım edebilirdi? Sevgilerinin yarısını restorana götürse, şehirde tanımadığı yer kalmaz heralde...

Çare Bay Payne!

➖➖➖

Zayn'i masasında görmediğim için direkt Bay Payne'nin odasının kapısını tıklattım.

'Gir...' Sesi duyduğumda gümüş renkli tokmağı çevirdim ve içeri adımladım. "Merhaba Bay Payne.." Diyerek masasının önüne geldim.

"Selam Lou... Ne istiyorsun söyle bakalım?" Diyerek elindeki dolma kalemi masasına bırakıp arkasına yaslandı.

Şapşal şapşal güldüm. "Bişey istediğimi de nerden çıkardınız?" Dedim, adım zehir gibi hemen anlamıştı tabi.

Genişçe sırıttı. "Elinde dosya yok, sinirli değilsin, üzgün değilsin, aksine sevimli sevimli gülüyorsun. Ne zaman sevimli gülsen bişey istersin." Yüzüm soldu ve ağzım açıldı. Zeki demiştim, ama yeter yani bu ne!

Kollarını masasına yasladı. "Şimdi, dökül bakalım."

Ofladım. "Bay Styles akşam için sekiz kişilik bir masa istiyor ve benim bulabildiğim yerler eminim ki, hoşuna gitmeyecektir. Yani yardımınız gerek." Derin bir nefes alarak dudaklarımı büzdüm.

Sırıtarak arkasına yaslandı. "Mm pekala... sana yardım edeceğim. Ama..."

Ah işte geliyor. O Liam Payne. Kibar, çapkın ve kesinlikle 'ben merkezci' herifin teki.

"Pekala, ne istiyorsunuz bay Payne?"

Sırıtışı koca bir gülümsemeye dönüştü. "Sonra söylerim. Bir saate kadar rezervasyon işinde tamam olur. Başka bişey?"

Dudaklarımı birbirine sürttüm. "Hayır." Dedim. "Hayır yok teşekkürler."

"Pekala çıkabilirsin." Dedi, fazla sakindi, istediği ve ya isteyeceği şeyi acayip merak etmiştim. Ama yakında anlaşılırdı.

➖➖➖

Hello Daddy!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin