♥ Bölüm 11 ♥

1.2K 123 16
                                    

Romeo'nun eli Juliet'in soğuk suyun altındaki bedeninde dolaşıyor ve geçtiği yerlerde yanma hissi bırakıyordu. Romeo onu daha sıkı kavrayıp kendine doğru çektiğinde Juliet ürperdi ve ellerini Romeo'nun gür saçlarına götürdü. Romeo, Juliet'in kafasını yana yatırdı ve dudaklarıyla bağlantısını koparıp boynuna doğru ilerledi.

"Romeo," diyerek derin bir nefes verdi kız, parmaklarını saçlarında gezdirirken. Romeo, Juliet'in tüm kemiklerinde titreşimini hissettiği derin bir kıkırtı koyuverdi. Sonrasında, Juliet'in kulağını hafifçe dişleyerek tekrar derin bir nefes vermesine sebep oldu.

"Evet?" diye sordu, onun sesi de en az Juliet'in ki kadar nefesi kesilmiş çıkıyordu.

"Ben..." Juliet'in sesi kayboldu, Romeo tekrar boyunda bir aşağı bir yukarı ilerlemeye başladığında konuşma yetisini kaybetmişti.

"Sorun nedir, Juliet'im?" dedi tekrar dudaklarına doğru yönelirken.

Romeo duraksadığında Juliet gözlerini kaldırıp ona baktı. Alnı onun alnına yaslanmış cevabını bekliyordu.

"Öp beni," söylemeyi hiç düşünmediği, nefessiz, bu iki kelimeyi söylemişti.

Romeo sırıttı.

"Memnuniyetle."

Dudakları aniden onunkilerle birleşti ve bir baş dönmesi hissi Juliet'i ele geçirdi. Romeo'nun eli, onun belinden yanağına doğru ilerlerken başını yana yatırdı ve dudakları nazikçe hareket etmeye devam etti. Juliet Romeo'nun dilini dudaklarının üzerinde hissettiği o bir saniye içinde ne yapacağını bilemeyerek duraksadı.

İlk öpücüğünü daha bir hafta önce Romeo almıştı, yani iş romantizme gelince tecrübesiz olması kaçınılmaz bir durumdu.

Romeo onun tereddütünü hissederek uzaklaştı. Nefesini düzenlediğinde, sordu. "Neden... Durdun?"

"Ee- ben ne yapacağımı bilemedim," diye kabul etti, kendi kendisine kızmasına sebep olan kızarıklık yanaklarını ele geçirdiğinde. Güçlü, zeki ve hazır cevap olmalıydı, utangaç ve heyecanlı değil-özellikle de Romeo'nun etrafındayken."

Romeo onun bu cevabına kıkırdadıktan sonra kafasını eğip gülümseyerek ona baktı.

"Konu bunlara geldiğinde neredeyse masum olduğunu hep unutuyorum," dedi eğlenmiş gibi görünerek.

"Kes şunu," diye homurdandı Juliet onun göğsünü dürtükleyerek, ama kendinden uzaklaştıracak kadar güçlü yapmamıştı bunu.

Hararetli öpüşmelerinin sonlanmasıyla suyun ısısı ikisini de tekrardan etkilemeye başlamıştı. Juliet, Romeo'nun kollarının arasında sarılı olmasına rağmen çok geçmeden titremeye başlamıştı.

"Geri dönmeliyiz," dedi Romeo, titremesinden dolayı ona gözlerinde açıkça belli olan endişeyle birlikte bakarken.

"Tamam," diyerek sessizce kabul etti Juliet ve Romeo'dan uzaklaşarak kıyıya doğru yüzmeye başladı. "Kıyıya kadar yarış!" diye bağırdı sesi heyecanla dolup daha hızlı yüzmeye başladığı anda.

"Sen bilirsin!" diye bağırarak Romeo Juliet'in meydan okumasını kabul etti ve kıyıya doğru yüzmeye başladı.

Çok geçmeden, Juliet çimlere ulaşmıştı, Romeo'dan bir kaç saniye önce.

"Ben kazandım!" diye bağırdı yumruğuyla havayı bölerek.

"Herneyse," diye somurttu Romeo, "Hala senden daha mükemmelim," zafer kazanmışcasına sırıttı.

"Ve bunu kim söylüyor?" Juliet tek kaşını havaya kaldırmış yine ona meydan okuyordu.

"Ben söylüyorum," dedi Romeo yüzündeki sırıtışı genişlerken. "Bunu tekrar kanıtlamama gerek var mı?" diye sordu muzipçe.

Not Exactly Romeo & Juliet (TÜRKÇE ÇEVİRİ)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant