♥ Bölüm 25 ♥

288 30 17
                                    

"Neden buraya geldik?" diye sordu Juliet Romeo'nun evinin garaj yoluna girdiklerinde.

"Bir iki şey almam lazım. Bu yüzden eve sızmak zorundayız," dedi Romeo arabayı park ederken.

"Bu pek içeri sızmak sayılmaz," dedi Juliet durumun saçmalığını göz önünde bulundurarak.

"Aslında öyle. Kameralar yolun bu tarafını almıyor," dedi Romeo anahtarları arabanın kontağından çıkarırken. "Şimdi," ciddiyetle Juliet'e döndü. "Temizlikçiler var bugün evde. Bu yüzden arka bahçeden mutfağa girmeliyiz. Bayan Marie mutfağı kendisinden başkasının temizlemesine izin vermez."

"Bir dakika, geldiğimizi birilerine söylemez mi?" diye sordu Juliet, Romeo emniyet kemerini çıkarırken.

"Hayır, kendisi güvenilirdir." dedi Romeo, "Hadi, bizimkiler dönmeden harekete geçelim."

Böylelikle beraber arabadan indiler. Arka bahçeye giden yolda Romeo'yu ilerleyen Juliet oraya ulaştıklarında Romeo'nun onu kamera açılarına göre yönlendirmesiyle dikkatle yürümeye devam etti. Arka bahçeyi geçtiklerindeyse geniş ve güzel görünen mutfağa ulaşmaları çok uzun sürmemişti.

İlk karşılaşmalarında Juliet'i hırsız belleyen kadın fırının önünde dikilmiş, iştah açıcı kokusu mutfağa yayılmış şeylerle uğraşıyordu. Olduğu yerde dönüp gülümseyerek içeri giren çifte baktı.

"Romeo, Juliet, hoşgeldiniz," diye selamladı kadın onları sıcak bir şekilde.

"Hoşbulduk bayan Marie," dedi Romeo sırıtarak ve kadına doğru yürüyüp yanağına bir öpücük kondurdu.

Gerçekten yakın olmalılar, diye düşündü Juliet.

"Juliet'e göz kulak olur musunuz?" diye sordu Romeo kadına.

"Ben çocuk muyum ya?" diye karşı çıktı Juliet kollarını göğsünde birleştirerek.

"Öyle bir şey söylemedim," dedi gülerek Juliet'e bakarken. "Bu yüzden bize ıvır zıvır kaçırma görevinde sana güveniyorum," dedi ellerini Juliet'in omuzlarına koyarak.

Juliet kaşlarını kaldırıp Romeo'ya 'cidden mi?' bakışı attı.

"Surat astığında çok tatlı oluyorsun," dedi Romeo yüzsüzce.

Juliet kaşlarını daha da çattı, "Surat asmıyorum."

"Asıyorsun," dedi Romeo dalgayla.

"Asmıyorum," diye diretti Juliet, Romeo eğilip yanağına bir öpücük kondurduğunda.

"İnan bana, asıyorsun," dedi Romeo geri çekilmeden önce Juliet'in kulağına fısıldayarak. Sırıttı, "Hemen dönerim," dedi ellerini çekip evin içine yönelen kapıya doğru giderken.

"Nereye gidiyorsun?" diye sordu Juliet merakla.

"Bir kaç işim var. Yiyecek bir şeyler alıp benimle arabanın orada buluşursun," dedi gizemli bir biçimde ve holde kayboldu.

Juliet oflayarak yenilgi içinde ellerini havaya kaldırdı.

"Yakın olduğu insanlara karşı hep böyleydi," diyerek güldü yaşlı kadın odanın karşısından. "Çocukluğundan beri böyle gizemli olmayı sever... Sanırım gizemleri çözmeyi sevdiğinden böyle."

"Gerçekten mi? Nasıl?" dedi Juliet konuya ilgisi artarken mutfak duvarına yaslanıp.

"Eh, çocukken hep bir dedektif olmak isterdi." dedi Bayan Marie hafif ve yumuşak bir gülümseme dudağına yerleşirken. "Gizemli bir dedektif tabii," diye ekledi. "Huzur içinde yatsın, dedesinin ona iki yaşındayken verdiği kocaman ceketi giyer ortalıkta dolaşırdı. Gözlerini kocaman gösteren bir gözlük takar evde bulduğu ipuçlarıyla gizemleri çözmeye çalışırdı." diye açıkladı fırından uzaklaşıp ellerini önlüğüne silerken. "Ama çözmek istediği gizemleri hiçbir zaman çözemedi." Sesi düşünceli çıkarken kaşlarını çattı.

Not Exactly Romeo & Juliet (TÜRKÇE ÇEVİRİ)Where stories live. Discover now