{4}Kurbağa Prens

6.3K 278 10
                                    

Keyifli okumalar ♡

☆ ☆ ☆

"Uzak dur ondan aşağılık!" 

Bu ses bana yabancı gelmemişti. Başımı kaldıracak ne gücüm ne de cesaretim vardı. Gözyaşlarım hıçkırıklarıma karışmış yağan yağmurun altında ağlıyordum. Alper yediği yumruk darbesinin etkisiyle tam önüme savruldu. Dakikalar sonra sendeleyerek yerden kalkıp uzaklaştığını gördüm.

"Aslı iyi misin?" 

Yine o endişeli ses tonu. Yavaşca başımı kaldırıp korku dolu gözleriyle bana bakan Fırat'a baktım. Ama bu nasıl olabilir ki! Onun burada ne işi var? Ne hissetmem ne söylemem gerktiğini bilmiyordum.

"Sen burada...ne...?" diye kekeledim şaşkınlıktan.

"İyi misin?" yineledi sorusunu ısrarla.                            Gözlerimden dökülen yaşlara aldırmadan 

"İyiyim." dedim.

Titriyordum yağmurdan veya soğuktan değil korkudan. Fırat geniş omuzlarından çıkarttığı ceketini benim omuzlarıma örttü.

"Hadi seni evine götüreyim." dedi elini bana uzatarak. Uzattığı elini korkuyla kavrayıp onun da yardımıyla dizlerimin üzerinden kalktım. 

İstediğim tek şey sınıftan kimseye görünmeden buradan gitmekti. Gecenin karanlığında kaybolmak, bu otelden bir an önce uzaklaşmak istiyordum. 

Otelin önünde duran Fırat'ın siyah aracına bindik.

"İyi görünmüyorsun Aslı."

Tepkisizce karşıya bakıyordum. Yağmurun aracın camından süzülerek kaybolmasını izledim sessizce.

"Aslı!" Fırat'ın sesi bu kez daha gür ve endişeliydi.

"Eve gitmek istiyorum." hiçbir şey duymak veya konuşmak istemiyordum.

"Aslı ben.." 

"Lütfen." diye mırıldandım şiddetini artıran yağmuru izlemeye devam ederek.

Tekrar tekrar gözlerimin önüne geliyordu dakikalar önce yaşamış olduğum ve belkide bu yüzden hayatım boyunca kendimi kötü hissetmeme neden olacak olayı. Yapmamam gerektiği halde sadece kendimi sorguluyordum. Neden? Neden çıkmıştım ki o terasa. Neden diğer arkadaşlarımdan ayrılmıştım.

Uzun ve sessiz geçen yolculuğun ardından evimin bulunduğu sokağa girdik. Fırat sokağın başında aracı durdurdu. Biraz daha iyiydim. Sadece anlam veremiyordum Alper'in böyle bir aptallığı neden yaptığına. Böyle davranmasına ben mi neden oldum? Diye düşündüm uzun süre. Oysaki biliyordum ki tek sorun benim hayırımı evet olarak gören Alper'deydi.

Fırat sakin ve ikna edici ses tonuyla "Bana bak lütfen Aslı." dedi. Bu aptal gece hakkında ne söyleyebilirdim ki ona. Bütün yıl deliler gibi hazırlandığım bu gece dakikalar önce asla hatırlamak istemiyeceğim berbat bir geceye dönmüştü.

Yavaşca ona doğru döndüm. Gözlerindeki endişe yerini koruyordu.

"Daha iyi olacağım." sesim olması gerekenden daha alçak çıkmıştı. Avuçlarımla yüzümü kapattım herşeyi unutmak istiyordum. Ellerimin titremesi henüz geçmemişti ama korkuyla çarpan kalbim biraz olsun sakinlemişti.
Düşünmek düşündükçe sonuca varamamak beni yoruyordu. Derin bir nefes alıp biraz daha dik oturdum koltukta. Suçsuzdum. Öyleyse neden kendimi cezalandırıyordum. Evet daha iyi olacaktım ama bunun için biraz zamana ihtiyacım vardı. Ellerimi yüzümden çekip bakışlarımı tekrar Fırat'a yönelttim.

"Sen o otelde...yani...nasıl olur?" Bu kadar saçma bir cümleyi ancak ben kurabilirim sanırım.

 Kalbimi küt küt attıran harika gülümsemesi eşliğinde  cevap verdi.

"Ben aslında Mardin'de yaşıyorum. Ailem, işim, her şeyim tüm hayatım Mardin. İki aylığına iş için  İstanbul'a geldim. Yaklaşık bir aydır buradayım. Bu otelin projesi bana ait, inşaat mühendisiyim. Uzun zamandır işlerimi büyütmeyi planlıyordum. Yani kendi şirketimi."

"Senin şirketin mi var?"

"Aslında aile şirketi denilebilir. Ben üniversiteden mezun olunca babam şirketin yönetimine beni getirdi."

Birden ciddileşti. Alnına dökülen saçları eliyle çekti.

"Az önce olanlara gelince..." gözlerini benden kaçırdı.
"Bu otelde kalıyorum günlerdir. Seni koridorda gördüm, anladım ki parti için bu oteli seçtiniz. Sen geçtikten dakikalar sonra terasa çıkan o çocuğu gördüm." birden gözlerini öfke kapladı onu sadece birkaç saattir tanıyor olmama rağmen o birkaç saat içinde tanıdığım sessiz sakin adam birden gitmiş yerini hiç tanımadığım öfkeli bir yabancı almıştı.

Bakışlarını benden kaçırıp sağ eliyle direksiyonu kavradı. Her saniye daha güçlü sıkıyordu direksiyonu.

"Sen iyi misin?" Diye sordum korkuyla.
Saniyeler sonra öfkeyle yanan gözlerini bana dikti.

"Evet" dedi ve devam etti.

"Senin sesini duydum ve ters giden birşeyler olduğunu düşün...."

"Fırat!"

"Lütfen bu konu hakkında birşey duymak istemiyorum."

Unutmak istiyordum. Bunun zaman alacağını biliyor olsam da unutmak ve bu konu hakkında konuşmamak benim için belkide en iyisi olacaktı.

"Afedersin Aslı seni üzmek istemedim."

Yağmur biraz olsun hafiflemişti. Yapmak istediğim tek şey odama kapanıp saatlerce uyumak ve tüm bunları unutmaktı.

"İyi ki oradaydın. Herşey için teşekkür ederim Fırat" gözlerine bakarak fısıldadım. Arabadan inmek için hamle yaptığım sırada Fırat'ın sesi duyuldu.

"Aslı?" 

Başımı kaldırıp ona baktım.

"Seni tekrar görebilecek miyim?"

 Hiç beklemediğim bir anda böyle bir soru karşısında ne yapmam gerektiğini bilemiyordum. 

"Gitsem iyi olacak ailem endişelenmiştir." Araçtan inip Fırat'a son kez baktığımda içimi eriten bakışlarıyla beni izlediğini gördüm.

"En azından sana ulaşabileceğim bir telefon numarası?" Böyle birşey ne kadar doğru olur bilmediğim için ona sadece gülümseyerek karşılık verdim.

"İyi geceler Fırat."

Hızla arabadan uzaklaştım. Tam yolun ortasına geldiğim anda Fırat'ın sesi duyuldu arkamdan. 

"Aslı!!" 

Yüzümü dönüp baktığımda Fırat çoktan arabadan inmiş bana doğru geliyordu. Babamın onu görmesinden endişe duyduğum için hemen onun yanına gidip daha fazla eve yaklaşmasına izin vermedim. 

Elindeki kâğıt parçasını bana doğru uzatıp

"Bu benim kartım. İstediğin zaman arayabilirsin."

Bana doğru uzattığı kartı elime aldım ve okumaya başladım. 

"Fırat Soykan. Soykan Holding" 

Başımı kaldırıp Fırat'a baktım. Kapkara gözleriyle içime işleyen bakışlarıyla beni izliyordu. 

"Aramanı bekleyeceğim." dedi istikrarlı sesiyle. 

Sadece gülümsedim gözlerine bakarak. 

"Tekrar iyi geceler Fırat." dedim ve eve doğru yürümeye başladım. 

"İyi geceler Aslı. Unutma bekliyor olacağım"

☆ ☆ ☆ 

Sonsuza Kadar Benimsin (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin