11. Bölüm & KORUMA &

4.7K 624 96
                                    

Elif uclu koltugun bir kosesinde, delfin diger kosesindeydi, bense tam ortada oturmustum. Cin cikarmali bir filmdi ve gercekten cok korkmustum, bu gece nasil uyuyacaktim Allah bilir...

Film bitiginde hiç birimizden ses çıkmıyordu. Ve sanırım bu sessizlik bozulmayacaktı, hemen kendi odama gidip yorganimi ve yastigimi getirdim. Yastigi delfine uzattigimda anlamis bir edayla gulumseyip yastigi alip basinin altina koydu. Bende ortadaki yerimi aldigimda basimi delfinin omzuna biraktim, elifte basini benim omzuma birakinca, yorgani uzerimize cekip uyumaya calistik. Disardan esen ruzgarin agaclarda cikardigi sesi duydukca korkum biraz daha artiyordu, yerimden huzursuzca kipirdandigimda elif hemen basini kaldirip korku dolu gozler ile gozlerime bakti uyuyamadigini anladigimda kizgin bir sekilde,

"Izlettiniz filmi bak uyuyamiyoruz iste" dedi, delifin basini yastiktan kaldirip,

"Alttarafi kadinin icine cin girmisti ve cikmiyordu ne var bunda." Diyince salondan buyuk bir gurultu koptu. Ucumuzde ciglik cigliga bagirirken kapinin carptigini anlamamiz epey uzun surmustu sessizce yine ayni pozisyonu alip kendimizi zorda olsa uykunun kollarina teslim ettik...

Sabah, ezan sesinin verdugi huzur ile uyandigimda hemen camı acip o mukemmell koku ile cigerlerime bayram ettirdim, ezandanmidir bilmem ama her sabah bu mukemmel koku vardi.. ezan bittiginde camı kapatip iceriye gectim, kizlar uyuduklari icin sessiz adimlarla odama gidip namazimi kildim. Artik okuldan karne alana kadar izinli oldugum icin hemen test kitaplarimi cikarip soru cozmeye basladim..

Saate baktigimda 09:00 oldugunu gorunce hemen yerimden kalktim oylesine dalmistim ki kahvalti hazirlamayi unutmustum. Mutfaga kosar adimlarla gidip caydanliga su doldurup ocaga koydum, dolaplara tek tek bakmak sonucu zar zor küçük bi tava bulmuştum, omlet yapmak icin cikardigim yumurtalari bir kasede çırparak tavaya bosalttim. Buzdolabından; peynir, zeytin, reçel, bal, kaymak çıkarttım. Yok yoktu masAllah.. çay suyu kaynamaya basladiginda çayı demleyip kısık ateşte demlenmesi için biraktim. Odama gidip kendi telefonumu ve Eymenin gönderdiği telefonu alip tekrar mutfağa geldim. Kendi telefonumda 2 mesaj vardi. Merakla mesajlari açtığımda yine sacma sapan tatil mesajlari gelmişti. Okumadan silip eymen'in gönderdiği telefonu actim bir mesaj vardi. Mesajda;

"Gunaydin sevimli çilek, yine sesini duymayı sabır ile bekliyorum :)" yazıyordu. 'Cok beklersin' yazmayı cok isterdim ama gerek duymadım.. omlet soğumaya başlamadan kizlari uyandirmaliyim diye dusunurken kapıdan bana bakan 2 çift goz ile karşı karşıya geldim. İkisinin de bakışlarında imadan baska bisey yoktu. Gülümseyip çaydanlıgi masaya getirdim. Elif karşımdaki sandalyeye otururken delfin yanımdaki sandalyeye oturdu. Çayları doldurduktan sonra tekrar ocaga koydum. Elif peynirden bir parça alırken

"Hanim kizimiz telefona bakarken niye gülümsüyordu acaba." Dediğinde şaşkın bir ifadeyle

"Telefona bakarken gülüyormuydum?" Dedim. Delfin ile keyifli bir kahkaha anlattıklarından bende onlara katıldım gülümsedigimi hatırlamıyorum, gercekten mesaji okurken gülümsemis miydim? Neyse konu bu değildi tabiki. Kahkahayı kesip elife

"Sen okula gitmeyecekmisin?" Dedim

"Benim okulum haftada 3 gun zaten çocuk gelişimi okuyorum." Dediğinde elif'in ne okuduğunuda öğrenmiş oldum. Delfine soru yöneteceğim sıra

"Biz birlikteyiz tum gun" deyip tebessüm etti. Bende tebessüm edip

"E bu harika o zaman." Dedim. Kahvaltınin geri kalaninda genel konulari konuşarak geçirdik. Delfinde benim gibi psikoloji okumak istiyordu. Saat 6'dan sonra cafede çalıştığımı duyunca biraz şaşırdı sonra mutlu olduğunu anladim. Oda çalışmak istiyordu. Elif delfine cafede calismayi teklif ettiğinde hic tereddütsüz kabul etti. Buna en çok sevinen ben olmustum artık iste de evde de yalnız kalmayacaktim..

LABİRENT Where stories live. Discover now