İyi okumalar;
Güneş'ten:
Avm'ye girer girmez karşımızda bir adet sürtük(Melis) ve bir adette gıcık (Rüzgar) gördük. Gamze "N'oldu? " diye bir soru yönelttiğinde "Boşver ya birilerini gördüm. Anlatırım sana sonra?." Anlayışla kafasını salladı. Rüzgar beni gördüğünde buraya doğru yönelmeye başladılar. Yanindaki memnunsuz bir şekilde ona birşeyler diyordu. Ama anlıyamıyodum. Yanimiza geldiklerinde Rüzgar "Ooo kimleri görüyorum. "
"Sana da meraba."
"Merhaba."dedi sırıtarak. Melis de isteksiz bir biçimde ağzını yaya yaya "Merabaa."dediğinde kafamı salladım. Gamze "Abla bizi tanıştırmıyacak mısın??"
"Bu Rüzgar sıra arkadaşım." Rüzgar "Memnun oldum" dedi ve elini uzattı. "Bu da Melis. "
"Memnun oldum."
"Ben de. "
Melis Rüzgar'a sahte tatlı bakışlarıyla bakarak "Hadi hayatım bence gidelim artık bizimkiler gelirler şimdi. " Rüzgar tam konuşacaktı ki Melis'in telefonu çalınca susmak zorunda kalmıştı.Melis telefonu açtı ve karşıdakiyle konuşmaya başladı. "Alo. Evet biz geldik.... hımm demek gelemiyorsunuz. Neyse artık başka bir sefere o zaman. Tamam görüşürüz. " diyip telefonu kapattı. "Gelemiyorlarmış. Acil işlerimi çıkmış ne. Yani anlayacağın bowling yattı." Rüzgar'ın aklına bir şey gelmiş gibi bize doğru döndü ve " Henüz iptal değil. Tabi Güneşler bizimle gelirse??" Dedi sorarcasına. Melis rahat durur mu hiç hemen bizim adımıza karar verdi bile. "Bence onların işleri vardır. Gelmezler dimi Güneş?" Sırf şu kıza inat tekliflerini kabul edicektim. "Yoo aslında bi işimiz yok. Sizinle gelebiliriz yani." dediğimde Rüzgar "Ee hadi o zaman ne duruyoruz gidelim hadi." Kafamızı salladık ve onlar önde biz arkada yürüyen merdivenlere yönelmeye başladık. Melis'in suratı asıldığı için zafer edasıyla sırıttım. Gamze dirseğini karnıma dürtüp "Yakışıklı çocukmuş. Yanındaki sevgilisi mi? Hiç sevmedim ben bu kızı."
"Tamam ben sana sonra anlatırım. Şimdi gidelim.". Anlayışla kafasını salladı.
Bowling salonuna geldiğimizde oradaki görevliye isimlerimizi verdik ve ayak numaramıza göre olan ayakkabıları aldık. Allah'tan çok kimse yoktu salonda yani sıra beklemiycektik. Bowling pistinin karşısında duran banklardan birine oturduk ve ayakkabıları giymeye başladık. Melis "Ya ben bu ayakkabıları giymem kombinime uymuyo bi kere ayrıca gri bunlar. " Göz devirmeme engel olamadım. E yani bu kadar olmaz . "Oldu olacak ayakkabının önceden rengini falan öğrenip ona göre kombin yapsaydın. "
"Sanane benim kombinimden. ""Ergen ergen laflar biraz akıl yaşını büyüt başka şeyleri değil." Dilini kastetmiştim. Bişey dicekken Rüzgar ona engel oldu. "Melis saçmalamayı keser misin. Giy işte şu ayakkabıyı. Nolcak yani."
"Uff tamam ya."dedi ve ayakkabılarını o da giydiğinde ekranda ilk benim ismim göründüğü için ilk ben oynıycaktım. Elime hafiflerinden bir top seçtim ve atmak için hazırlandım. "Bakalım bunda ne kadar iyisin?"dedi Rüzgar. Ona bir şey demeden topa odaklandım. Geriden ileriye doğru topu gönderdim. Vee bingoooo. Sadece bir tane labut kalmıştı.Diğer hepsini devirmiştim. Sırıtarak Rüzgar'a döndüm ve "Gördün ne kadar iyiyim. "Dedim. "Daha bu ilk el birşey belli deil henüz."dedi ve sırıttı.
Bir hakkım daha vardı. Bir top seçip son labutu deviririm belki diye şansımı denedim ama olmadı. Banka Gamze'nin yanına oturdum .Gamze "Sen ne ara bu kadar iyi oynamaya başladın . Eskiden topla beraber uçardın. "
"O da benim sırrım sen küçüksün daha bilmessin."dedim ve sırıttım . bana ters ters baktı ama bişey demedi. Şimdi ise sıra Melisteydi Banktan kalktı ve bir tane top seçti . Atmak için hazırlandı. Topu gönderdiğinde geriye 5 labut kalmıştı. İşte bu güzel benden iyi değildi. İkinci atışını da yaptığında ıskalamıştı. Laf atmak istiyorum ama şimdi hiç gerek yok. İlerleyen saatlerde neden olmasın dimi. Melis oflaya oflaya yanımıza gelip oturdu. Şimdi sıra Rüzgardaydı. Bir top seçti. Gördüğüm kadarıyla ağır bir topa benziyodu. Atış yapmak için hazırlandı ve topu gönderdi. Oo aynı benim gibi geriye 1 labut bırakmıştı. Ona sırıtarak baktım . "Eşitiz şu an."Sanki sonuncu labutu devirebilecekmiş gibi "Henüz değil."dedi ve atışını yaptı. Oha. Sonuncuyu da devirmişti. Ona mutsuz bir suratla baktım. "Daha yeni başlıyoruz."
"Görücez."
Gamze de atışını yaptı. Salak topu gönderemedi. Biz ona katıla katıla gülerken bize ters ters baktı. "Olabilir nazar yani. "
Ona' ya he he ' dermiş gibi baktık. Sonunda gülmemiz bittiğinde sıra tekrar bana gelmişti.
×××××××
Gamze'nin skoru 32 ,Melis 34 , ben 56 ,Rüzgar ise 57ydi.Melis ve Gamze kazanamıyacaklarını anlayınca oyunu bırakmışlardı. Rüzgar'ı 1 sayı farkla kaybettiğim için üzülmüştüm.
"Ben sana demiştim kazanıcam diye. "
"Yalnız arada bir sayı fark var. Kazanmış sayılmazsın."
"1 sayı 1 sayıdır. Kazandım işte nefesini boşuna harcıyorsun." Ona gözlerimi devirmekle yetindim. Melis "Gitsek mi artık ben çok yoruldum. "
Gamze de ona katıldığını belirterek kafasını salladı. "Sanki çok oynadınız da yorulduk diyosunuz." Rüzgar "Aynen. Gitmek istiyosanız kalkın bakalım o zaman. " İkisi de kafasını salladılar ve ayakkabıları görevliye verip çıktık. Rüzgar bize dönüp "Sizi ben bırakırım. "
Gamze "Zahmet olmasın."
"Ne zahmeti bırakırım. Hadi gidelim."
Alışveriş merkezinden çıktık ve garaja doğru yürüdük. Arabaya geldiğimizde Melis öne biz de arkaya bindik. Rüzgar bizim eve doğru sürerken Melis "Evlerinin nerde olduğunu sormıycak mısın?"
Doğru ya Rüzgar bizim evi biliyordu. Ama hiç aldırış etmeden "Evet biliyorum. "Dedi..Melis ise "Hımm" demekle yetinmişti. Bizim evin önüne geldiğimizde arabadan indik ve Rüzgar'ın camına geldik. "Herşey için teşekürler güzel bir oyundu. " dedim. " Ne demek her zaman. " dedi ve gülümsedi. Bugün bana çok kaba davranmamıştı. Ben de ona gülümsedim ve Melis'e kısa bir 'Görüşürüz ' ile veda ettim. Gamze anahtari benden alıp çoktan eve girmişti bile. Ben de peşinden eve girdim.
Bölüm sonu.
