Gece eve dönmemiştik.Beren bize büyük misafir odasını hazırladı. Emily odaya gelmişti.Odada farklı bir hava vardı.Üzerinde ki minicik elbisesi beni farklı şeyler düşünmeye itiyordu.Yavaşça yanıma yaklaştı.Ben de sıkıca sarıldım.Dudaklarımı dudaklarına örttüm.Bir süre sonra karşılık vermeye başladı.Nefes alması için çekildiğim de gözlerinde arzu vardı.Dudaklarım boynuna inmişti.Ellerim belini daha sıkı kavradı.Kokusu huzurdu.Ellerim kolların da geziniyordu.Ayakta zor duruyor gibiydi. Heyecanlanmıştık.Gözlerini öptükten sonra fısıldadım.
''Seni istiyorum.''dedim izin istercesine.....
EMİLY
Ne diyordu bu adam böyle konuşamayacak haldeydim.Vücudumu bilmediğim hisler kaplamıştı.Korkuyordum.Merakla gözlerime bakan adamdan kaçırdım gözlerimi şu an çok utanıyordum.
''Lütfen benim olmanı istiyorum.Artık gerçek bir evlilik istiyorum.Seni mutlu etmek istiyorum.''
Pişman olmaktan delicesine korkan bir kadındım.Beni yine bırakırsa nasıl dayanırdım ki.
''P-pusat ben bilmiyorum.Pişman olmak istemiyorum.''diyebildim sessizce.
''Pişman olmak mı ? Bana güvenmiyorsun hala değil mi?''dedi acı çekermiş gibi.
''Ben hayatım boyunca zorluklarla savaştım.Ailem gittikten sonra tek başıma ayakta kalmaya çabaladım.Arkam da güvenebileceğim kimsem yoktu.Kardeşim dediğim insanın bile amacı farklıymış.Sana güvendim beni yarı yolda bıraktın.''
''Ben bizim için savaştım.Ama sen hala görmek istemiyorsun.Suçluyorsun.Hazır değilsen anlarım ama bana güvenmemen beni öldürüyor.''dedi.
''Sana hak veriyorum Pusat yoksa ne olursa olsun kaçar giderdim.''
''Ben seni bir ömür beklemeye razıyken sen bana ait olmaktan korkuyorsun.''dedi ve odadan çıktı.Yine aynı şey olmuştu işte biz kavga etmeden kaç saat durabiliyorduk ki.Dolan gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.Onu kırmıştım.Sorun onu istememem değildi.Onu istiyordum.Bir kere de akışına bıraksam ne olurdu sanki.Hayatım boyunca korkarak yaşamıştım.Sevdiğim adam benim yüzümden günden güne acılar içindeydi.Gözlerin de ki o ifadeyi artık tanıyordum.Ne yapıyordu acaba ? Yanına gitsem kavga etmekten çekiniyordum.Yapabilirdim evet ona ait olmak sadece ona ait kalmak bu düşünce gülümsememe neden oldu.Tüm cesaretimi toplamıştım.Cesur olmalıydım.O benim kocamdı.Aramız da ne gibi bir ayıp olabilirdi ki? Beren'in bana vermiş olduğu dantelli kısa geceliği giyindim.Dudaklarıma da pembe bir ruj sürmüştüm.Utanarak beklemeye başladım.Beren de evli olduğumuz ve bizim artık bazı şeyleri yaşamış olduğumuz düşüncesiyle bu geceliği vermişti.Ben ne kadar çabalasam da kocanı elin de tutmalısın diyerek elime tutuşturmuştu.Parmaklarımla oynamaya başladım.
1 saat olmuştu.Neredeydi bu adam sinir olmaya başlamıştım.Ben onun için hazırlanmış bekliyorum. Beyefendi gururunu bırakıp odalara gelmiyor.Tam sinirle ayağa kalkmıştım ki kapı açıldı.Başı yerdeydi.İçimden kendime küfrettim.Sevdiğim adam ne haldeydi.Yüzüme bakmıyordu.İçim parçalanmıştı.Beni istemezse o zaman ben ne yapardım ? Bir daha bu cesareti kendim de bulabilir miydim ? Çok zordu.Hiç bir zaman cesur biri olmamıştım.Aramız da bir kaç adım kala durdu.Hala yüzüme bakmıyordu.Cesaretini topla kızım hadi yapabilirsin.İçim den kendimi gaza getiriyordum.Bir kaç adım yaklaştım ona.
''P-pusat bana bak''dedim.Kalbim heyecandan duracakmış gibiydi.Bakmadı sinirle daha da yaklaştım ve elini tuttum.Ne olacaksa olsundu.
''Bana bak ''dedim cesurca.Önce vücuduma bakarak yukarı doğru başını kaldırdı.Utanmıştım.Utanmanın zamanı değil hayır Emily ! Ellerimi yanağına götürdüm.Ve kirli sakallarını okşadım.Şaşkınlıkla bana bakmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.S.A.T
Teen Fiction-Benim hesabımdan ablam tarafından yazılmış olan hikâyedir- Her şey Amerikalı Emily'in ülkesinden Türkiye'ye gelmesiyle kendisini büyük bir aşk hikâyesinin içinde bulmasıyla başlar.. © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YA...