Uygarlığın Doruklarında

135 8 0
                                    

           Churchward'a göre Mu,binlerce yıl önce Pasifik'in ortasından tüm dünyayı bilimin ışığıyla aydınlatan en ileri uygarlık merkezlerinden biriydi.Afrika'da Eski Mısır,Amerika'da Maya,Orta Asya'da Uygur ve Mezopotamya'da Sümer ve Akad uygarlıkları Pasifik'teki Mu'nun en önemli kolonileriydi.Bu uygarlıkların bugün bile tam olarak açıklanamayan binlerce yıl önceki "bilimsel ilerliklerinin" nedeni,Mu'dan etkilenmeleriydi.Bu teze göre bugünkü çağdaş uygarlığın ilk ortaya çıktığı yer Mu'ydu.Mu'nun ileri uygarlığı binlerce yıl içinde değişik toplumlar sayesinde evrilerek ortaya çıkmıştı.Mu'nun ileri uygarlığı zaman içinde,önce ilkçağda kolonileri Mısır,Maya,Uygur,Akad ve Sümerlere,onlardan Hint,Çin,Yunan ve Roma'ya,onlardan ortaçağda Emevi ve Abbasilere,onlardan da yeniçağda Avrupa'ya geçmişti.

           Mu,binlerce yıl önce bilim ve sanat alanında dünyanın en ileri uygarlık merkeziydi.Mu'da bilim ve sanatın çok ilerlemiş olmasında,Mu insanın zekası kadar, felsefenin gelişmiş olması,özgür düşüncenin varlığı,yöneticiler
in,bilim insanlarını ve sanatçıları koruması ve insanların okyanus koşullarına dayanıklı gemileri sayesinde rahatlıkla uzak ülkelerle kültürel etkileşime girebilmeleri gibi nedenler etkili olmuştu.Mu'da bilim insanları ve sanatçıların ayrıcalıklı üstün sınıfa mensuptu.Bu nedenle bilim ve sanatta yetenekli kişiler diğer günlük işlerle ilgilenmeden sadece kendi işleriyle ilgilebilme özgürlüğüne sahipti.Bilim insanları ve sanatçılar para kazanma zorunluluğu taşımadan bütün enerjilerini bilimsel ve estetik gelişime harcayabiliyorlardı.Sınırsız olanaklara sahip olan Mulu rahipler ve bilim insanlarının yaptıkları şeyler bizim oldukça kısa bir geçmisi olan uygarlığımızı aşmıştı.Bu başarılı mucitler,bugün birçok bilim adamlarının anlayamadığı bir şekilde beyinlerini kullanarak ortaya bu şaşırtıcı şeyleri çıkarmışlardı.Mu'da bilim ve din bir aradaydı.Onlara göre herşey bir aradaydı.Tanrı'nın yarattığı mükemmel düzenin sırlarını çözmek ve insanlığın daha rahat koşullarda yaşamasını sağlamak için bilim ve dinden yararlanılmalıydı.Dünyanın ilk büyük uygarlığının yazıları,eskilerin din ve bilimin birbirleri için gerekli olduğunu düşündüklerini açık açık ortaya koyar.Bu onların hem din hem bilim için aynı sembolleri kullanmalarıyla sergilenmiştir.Bu sembollerin hepsi eski günlerdeki geometrik şekillerdi.

           Mu'da bilim insanı olacak kişilerin zekalarını ve sezgilerini geliştirmeleri,tecrübe kazanmaları için en azından yirmi yıl oldukça zorlu bir eğitim,çalışma ve meditasyon sürecinden geçmeleri gerekiyordu.Bu süreçte adayların hem pozitif bilimler hem de ruhsal bilimler konusunda kendilerini geliştirmeleri zorunluydu.Mu'da bilim insanları,akıl ve mantık kadar sezgilerine de güvenmeyi öğreniyorlardı-

Atatürk Ve Kayıp Kıta MuWhere stories live. Discover now