Yokoluş ve Unutuluş

189 7 1
                                    

Bilim insanlarına göre gerçektende MÖ 10-12.000 yıllarında tüm gezegende iklimi değiştiren büyük bir doğal felaket yaşanmıştı.Sibirya'nın sıcak kuzey bölümleri ani bir soğumayla karşı karşıya kalmış,Avrupa ve Kuzey Amerikadaki buzullar birden bire erimeye başlamıştı.İklimdeki bu ani değişiklik hayvan popülasyonunda büyük azalmaya neden olmuştu.Mayaların üç büyük kıtalarından biri olan Chilam Baalam da bu büyük doğa olayı ilginç ifadelerle tasvir edilmiştir:Gökyüzünün yere doğru eğildiği,büyük bir fırtınanın çıkarak güneşin ışığını yok ettiğş ve her şeyi toprağın altına gömdüğü belirtilmiştir.

Bu büyük felaketten en çok etkilenen ülkeler deniz aşırı ülkeler olmuştur.Atlantis ve Mu gibi Okyanus'un ortasında yer alan ülkelerin ise bu boyuttaki bir doğal afet karşısında hiçbir şansı yoktu.

Yeryüzü cenneti Mu bu felaket sonrasında yerle bir oldu.Güzel evleri,piramit formundaki saydam duvarlı tapınakları,yok oldu.Okyanus suları,içindeki deniz canlılarıyla birlikte Mu'nun üzerini kapladı.Her şey çom çabuk olmuştu.Ada bir anda aşağıya doğru kaplamaya başlamış,64 milyon insan bir anda hayatını kaybetmişti.Yer yarılıp dev bir ağız gibi önüne gelen her şeyi içine çekmişti.Dev yarıklardan kükreyerek fışkıran,4,5 kmyi bulan ateş kütleleri adayı kocaman bir ateş topuna çevirmişti.Bu korkunç manzaraya gökyüzüne rastgele çizikler atan yıldırımlar renk katıyordu.Okyanustan yükselen ve kıyılara doğru saldıran dev dalgalar önlerine geçen tüm canlıları ve şehirleri yutarak ova içlerine doğru akıyordu.Her yanı dehşetle haykıran kalabalıkların sesi doldurmuştu.Mu kurtar bizi diye bağırarak mabetlere ve yüksek yerlere sığınmaya çalışan halkın üzerine ateş ve duman yağıyordu.
Mu uzmanlarına göre,Mu'nun birdenbire yok oluşu iki nedene bağlanıyordu.MÖ 10-12.000 lerde gökyüzünden düşen bir meteor ya da yıldız tüm dünyanın doğal yapısını bozmuştu.Bu bozulma Mu'nun sonunu hazırlamıştı.Uzmanlara göre bu tezin en güçlü kanıtı "Baal Yıldızı" yazıtıdır.Daha çok kabul gören diğer bir teoriye göre Mu'num batışı tamamen jeolojik nedenlerden kaynaklanmıştı.Bu teorinin en güçlü savunucusu J.Churchward'tır.Churchward,Mu'nun yok oluşuna yerkabuğunun altına sıkışan gazların farklı uyarıcıların etkisiyle sıkışarak yüzeye çıkmasının neden olduğunu düşünüyordu.Yer kabuğunun altındaki şiddetli depremler ve volkanik hareketlenmeler aşağıdaki gazların yukarıya çıkabileceği geçitler açmıştı.Aşağıdan gelen gazların etkisiyle daha yüksekte bulunan yarıklara uygulanan basınç,yarıkları daha da genişleterek ülkeyi parçalara ayırmış,bu arada gazlar alevlere dönüşüp ülkeyi vurmuştu.Uygarlığın beşiği,yeryüzü cenneti Mu,MÖ 10-12.000lerde bir daha belki de hiç keşfedilemeyecek şekilde,tüm zenginlikleriyle ve tüm güzellikleriyle,Pasifik'in soğuk sularında kaybolmuştu.Ta ki bir gün,gerçeğin peşinde koşan maceraperest bir bilim insanı Churchward,kayıp ülkenin yok oluşunu kanıtlayacak kadar güçlü belgeler bulana kadar.Churchward'a kadar kimsenim farkına varamadığı bu kanıtlardan biri aslında herkesin gözünün önündeydi.Bu açık kanıt Yunan Alfabesi'nin deşifresiydi.Churchward'a göre Mu'nun varlığının en açık kanıtlarından biri buydu.

MÖ 403 yılında Öklid'in hekimliği sırasında Yunan dil bilginleri Atina alfabesinde bazı düzenlemeler yaparak,alfabeyi şimdiki haline getirmişlerdi.Bugünkü Yunan alfabesini bir araya getirdiklerinde Mu'nun yıkımına dair manzum bir hikaye oluşturan Maya sözcüklerinden meydana geldiği görülmüştür.
Kara-Maya sözcüklerinin bir hikaye tarzında düzenlenişiyle elde edilen bu alfabe Yunan halkının Mu yok olduğu sırada hayatlarını kaybeden ilk atalarına ithaf edilmiştir.Eflatunun Timeus Kritias adlı eserinde batık kıtaya dair şu sözler geçer;"Mu ülkesinde on halk vardı".
Yunan alfabesindeki harflerin tek tek Yunanca ve Kara-Mayaca anlamlarını vermiş,sonra bu anlamları manzum haline birleştirmiş ve Mu'nun yıkılışını anlatan şu metni elde etmişti :
"Sular düzlüklerin üzerine doğru hücum ederek alçak yerleri kaplarlar.Engel çıkaran yerlerde dalgalar oluşur.Sular toğrağı döver durur.Sular,yaşayan ve hareket eden ne varsa üzerine örterler,temeller yıkılır ve Mu toprakları suya gömülür.Suyun üzerinde gözüken yalnızca tepelerdir ; yavaş yavaş soğuk hava gelip yerleşene dek hortumlar eser.Eski vadilerin yerini  büyük derinlikler,soğuk su kitleleri almıştır.Yuvarlak çukurlarda balçık katmanları oluşmuştur.Dumanlar çıkaran bir ağız açılır ve volkanik birikimleri dışarı püskürtür".

Atatürk Ve Kayıp Kıta MuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin