BYÖ-3-Her Zaman

743K 26.4K 26.1K
                                    

Bölümün sonlarını John Dreamer - True Strength  (medya da var) dinlerseniz daha iyi olur çünkü ben onunla yazdım. Çok uyuyor.

Bölümün ithafı da saate hiç değilse yaklaşan @kubraaaaay a gidiyor.

"Yazar yeni bölüm atmamakta

Okuyucular yeni bölüm aşkıyla

Yanıp tutuşuyor aylarca

Artık bitse şu hüsran

Herkes gülse kocaman

Yeni bölüm artık gelsen

Beklemekten ölücek okurlar

Yazar inşallah çabuk yazar

Okuyucular yeni bölüm görünce

Kocaman kocaman güler "

Bazı okuyucularımın içindeki sanatçılığı çıkartıyor olmak beni gururlandırdı dlfkhgdf Bölümün aylardır gelmediğinin farkındayım ve bu sizin kadar beni de çıldırttı çünkü bu hikaye için aklımda binlerce konu dönüyor ve hepsini yazmak istiyorum. Bu wifi işi de benim önüme engel koymuş gibi oldu. Taşındığım ve sınavların olması yetmezmiş gibi modem de eve geç bağlanınca iyice işler kötüleşti. Ve sonunda modem bağlandığına göre ve okullarda bitiyor olduğuna göre bölümlerin gelmesinde bir sıkıntı yaşayacağımızı sanmıyorum. Bu hikayeye yeni bölüm paylaşıyor olmanın heycanını yaşarken size de iyi okumalar diyorum.


Ha bu arada. Sövebilirsiniz :Dfgjjle


Sizi seviyoooruum!


------------


Sanem Teyze'nin bize hediye etmek istediği evin ömrüm boyunca yaşayabileceğim geniş lavabosundan odaya girerken saçlarımı geriye doğru attım. Ellerim saçlarımdan gelinliğe kayarken oyalanıyordum bu kalbimi durduran zamanın sınırlarında. Benden önce, beni görmelerini istemiyordum. O yüzden sessiz bir şekilde aynanın karşısına geçtim. Aynaya yansıyan balkonda ki Sanem Teyze'nin ve annemin beni fark etmeyen bedenlerinden sonra kendi bedenime baktım. Ayaz'ın bile bakışlarının hissettiremeyeceği kadar beyaz gözüküyordum gelinliğin içinde. Yazın yaklaşmasıyla iyice rengi açılan saçlarım özensiz ama özel geliyordu beyazda. Straplez olmasıyla belirginleşen köprücük kemiklerimin bu giyside bıraktığı görüntü saçlarımı geriye atmış olmamı hakkediyordu. Barkın soy ismini taşıyan parıltılar vardı gelinliğin göğüs kısmında ve eteği üst kısmından bağımsızmış gibi saf bir beyaza sahipti. Yinede kalçanın biraz altına kadar açılan yırtmacı yarıştırabiliyordu parıltılarla eteği.

Gözüm karnımın üstünde birleştirdiğim ellerime kaydı. Kendi elimden güç alıyormuşum gibi gözükse de tek taşın değil de anıların parlattığı yüzüğümden güç aldığımı biliyordum. O bu ellere değil, Ayaz'ın taktığı her ele yakışırdı. Ayazsa sadece bana yakıştırıyordu. Gülümseyerek bakışlarımı kaldırdığımda hemen arkamdaki bedenle göz göze geldim. Aynadan birbirimize bakıyor, ve birbirimizin bakışlarıyla gözlerimiz doluyordu.

"Bütün düğün boyunca 'Bu çocuğu ben yaptım' pankartıyla gezmeyi düşünüyorum."

Gülerken ona doğru döndüm. Ellerimi tuttuktan sonra iki yanda açarak bakışlarını vücudumda gezdirdi. Başlarda Sanem Teyze'nin gelinliğini giyecek olmam fikri ikisini rekabet haline sokmuştu ama bir süre sonra o da gelinliğin güzel olduğu fikrini kabul etmişti. Üzerimdeki gelinlik bir barkınla evlenen başka bir kadının gelinliğiydi ve yirmi sene sonra onun oğlu olan barkınla evlenen bir kadının üstüydü. Sanem Teyze işinde iyi olanları devreye sokup gelinliği daha güzel bir hale getirtmişti ve pek fikrimi almamış olmasına rağmen içinde olduğum için mutluluk duyduğum bir gelinlikti. Gerçi sungerboblu pijamam da olsam bile Ayaz'la evlenme fikri beni mutlu ederdi.

Benimle Yan ÖzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin