BYÖ-4- NEREDEYSE DÜĞÜN

774K 28.1K 39.1K
                                    

Bu bölümü @dogasuyanik a ithaf ediyorum :)

Laptopu kırdığım için tabletten yazdım. O yüzden yazım yanlışlıkları olabilir kusura bakmayın. Zaten bizahmet kusura bakmayın 8500 kelimelik bölüm yazdım size sjsk

Bu arada İstanbulda olan patlamada yakınını kaybedenler varsa başımız sağolsun. Yaralılar da yakın zaman da iyileşir inşallah.

İyi okumalar

-----
Gülümseyerek yatakta sağa döndüm ve yastığa daha sıkı sarıldım. Bugünden sonra artık Ayaz yanıma gelmek için alt kattaki teyzesini kullanmak zorunda kalmayacaktı. Muhtemelen o kadının adını bile bilmiyordu ki zaten kadında yeğeninin kendisini üst kattaki kızla fingirdeşmek için kullandığını da bilmiyordur. O hiçbir şey bilmiyor olmasına rağmen kadını düğünde özel konuk yapacaktım. Bugün evleniyorsak Ayaz'dan çok onun emeği vardı.

Anıl'ın babasının kaza geçirmiş olması nedeniyle düğünü bir iki ay ertelemiş olsakta Ayaz bile bundan şikayetçi değildi. Babası iyileşene kadar Anıl'ın yanından ayrılmamış ve ona yumruk bile atmamıştı (!) Alev ondan beklenilmeyecek bir şekilde Anıl her ağladığında ona katılmıştı. Ona birkaç kez suikast kuran Hayriye teyze de Anıl'a destek olmuştu ve kendi beddualarının tuttuğunu düşündüğü için vicdan azabından uyuyamadığını dile getirmişti ki bence ayak kokusundan uyuyamıyordu. Bense Anılın babası iyileşmiş olmasına rağmen uzun bir zaman daha ağlamaya devam ettim. Bu duygusallık nereden geliyordu bilmiyordum ama ağlamamın durması için Ayaz'ın 'Susmazsan adamı bir daha hastanelik ederim' demesi gerekmişti.

Sonuç olarak Anılın babası Murat amca gayet iyiydi. Anıl babası iyileşmeye başladığında 'İyileşirse oruç tutacağım' diye şakalaşmıştı ama Ayaz'la bir olup onu bir kere söyledin valla adam ölür gider' diye kandırmıştık. Böylelikle birçok kere yemeği bana tercih eden Anıl Özsoy bir gün oruç tutacaktı. O gün bugün olmayacağı sürece bu durumdan keyifliydim.

Bir gün çok çalışıp zengin olacağım, demişimdir hep. Hayallerimin peşinden gittim ve zengin bir koca buldum. Tamam pek çalışmış olasam da Ayaz Barkın'ı kazanmak kolay değil sonuçta. Hayatıma hiç beklemediğim bir anda giren bu uyuzla bugun evlenecektim ve bugünü hiçbir şey bozamazdı. Saniyeler içerisinde Hande gürültüyle odaya girdi.

"Gitti, mahvoldu düğün!"

Yataktan düştükten sonra kalkma ihtiyacı hissetmedim."Bari birkaç dakika geçseydi!"

Hande "Düşmekte haklısın." dedi endişeyle. Aslında korkmama gerek yoktu. Hande çok pimpirikli bir kızdı. Muhtemelen yapılacak saç modelimi beğenmemişti ve ona kuruntu yapıyordu. Kendimi rahatlattıktan sonra yerden kalkmasam da doğruldum ve sırıtarak Handeye baktım.

"Ayaz 'Ben Hayriye Teyzeyle evleneceğim' diyerek düğün günü beni terk etmediyse endişelenmem gereken şey ne?"

Hande elini ağzına götürüp dolu gözlerle baktı bana. Sırıtışım silindi. "Ayaz Hayriye Teyzeyle mi kaçtı?"

"Ne Ayaz'ı be, kızım yağmur yağıyor!"

Boş boş Hande'ye baktım. Romatizması varmış gibi niye dert edinmişti bu salak bunu? Oflayarak ayağa kalktım ve dolaba yöneldim.

"Masal kır düğünü!"

Dehşete düşerken Hande'ye döndüm. "Ama gün boyu sürmez değil mi?"

"Kızım saat sabah yedi ve hava neredeyse karanlık ne diyorsun sen!"

Çığlık attığımda Hande derdime ortak olmak için bana kollarını açtı ama dehşetle "Saat yedi ve ben ayakta mıyım?" dediğimde geri çekildi. "Ben gidip senin düğünün için annenle üzüleceğim Masal çünkü senden daha umursadığı kesin."

Benimle Yan ÖzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin