d ö r t

1.9K 198 61
                                    

Suho Abi Sehun'la omuzlarını tokuşturarak Amerikan tarzı selamlaşınca gayet samimi olduklarını anladım. Sehun bizleri takdim etti:
"Bu arkadaş Baekhyun, şarkıyı söyleyecek olan."

İkisi ellerini uzatıp tokalaşırken gülümsediler. Selamlaştılar.

- Merhaba! / - Hoşgeldin merhaba!

Sehun: "Bu da bahsetmiştim ya kulüp başkanımız Nore."

Bahsetmiş mi benden?

"Bu kadar gü-" deyip Sehun'dan dirsek yiyince sustu.

"Efendim?" diye anlamayarak baktım.

Güzel mi diyecekti yoksa? Ah uzattığı eli havada kalmış.

"Şey hava da bugün pek güneşli diyorum. Memnun oldum Nore."

"Ben de memnun oldum."

"Buyrun buyrun! Merdivenlerden direkt yukarı çıkın. Hatta Sehun sen  yolu göster, ben geliyorum."

Sehun: "Tamamdır. Böyle gelin gençler stüdyo üst katta."

Sehun önde biz arkada merdivenleri çıkıp boydan boya kitaplıkla kaplı olan duvarları geçerken hayalimdeki evi geziyor gibiydim. Koridorda ilerlerken tavandan aşağı sarkan kum torbasını yumruklamamak için kendimi zor tuttum. Ev çok büyük ve çok gösterişli bir yandan da çok sıcak bir havaya sahipti.

Çok zengin olmalılar diye içimden geçirirken büyük bir kapının önünde durduk. Sehun tıklayıp içeri girdi:

"Abi?"

"Oo! Sehun geldiniz mi?"

Sehun kapıyı tamamen açıp bizi de içeri buyur edince yüzü kapıdaki Suho'dan daha olgun duran ama ona çok benzeyen biri Sehun'un omzuna kolunu attı.

"Hoşgeldiniz gençler!"

Sehun bu abiye de bizi tanıttı:

"Abi bu Baekhyun bu da bizim kulüp başkanımız Nore. Arkadaşlar bu da Suho Abim."

Beakhyun elini uzatıp yeni Suho'yla tokalaşırken benim kafam karıştı.

"E aşağıdaki Suho kim o zaman?" diye sordum.

Sehun ve Suho aynı anda: "Aşağıdaki Suho mu?" deyip gülümsediler.

Baekhyun: "Nore bize kapıyı açanı Suho Abi sandı galiba."

Sehun: "Haa~~ O kapıyı açan Chanyeol'dü, benim arkadaşım işte, bahsettim ya. Aşağıda iken ismini söylemedim mi?"

"Hayır sadece bizi tanıtınca ben de onu Suho Abi Bey sandım."

Suho: "Sen de abi diyebilirsin bey demene gerek yok Norecim, hadi geçin oturun."

Herkes kıkırdayarak gülerken biz de buyur edilen deri koltuklara oturduk.

Suho Abi on dakika kadar bizlerin neler yaptığı hakkında ayaküstü sohbet ettikten sonra direkt konuya girip Baekhyun'la şarkı hakkında konuşunca Sehun çantasından tabletini çıkarıp bir şeyler okumaya başladı.

Ben Baekhyun ve Suho'nun müzik muhabbetine dahil olamayıp Sehun'un tabletine de dahil olamayınca ortada kaldım ve neden kitabımı getirmedim ki diye kendimi sorguladım. Yarın finalim var finalim! Hoca her ne sorarsa Baekhyun'un şarkısının sözlerini yazarım artık.

Telefonum çalıp da kulüpten sorumlu danışman hocamız arayınca kimse rahatsız olmasın diye odadan koridora çıktım. Gelecek haftaki seminere davet edilecek konsolosluk görevlileri hakkında bir şeyler sorup kapattı. O sırada Baekhyun da odadan çıktı ve yanıma geldi.

"Nore ben çok gerildim ya!"

"Ya! Baekhyun-a! Sakinleşir misin? Kendin ol yeter. Hem yabancı yok ki! Ben ve Sehun işte! Kötü söylemeyeceğine eminim ama diyelim ki hata yaptın, yap gitsin! Suho Abi korktuğum gibi Nazi komutanı tipinde biri değilmiş, gözlerini oyup eline verecek kadar değil en azından" dedim onu güldürmeye çalışarak.

"Abim hiç öyle biri değildir ya!" demesiyle ikimiz de dönüp konuşan Chanyeol'e baktık.

Rezil oldum iyi mi?

~~~

Bunlar Hep Müzik / ChanyeolWhere stories live. Discover now