2. Toplantı

2.7K 151 48
                                    

Dumbledorun sözleri üzerine odadaki hava ağırlaşmış ve sanki elle tutulabilir hale gelmişdi. Ama şimdi herkes tüm olanları kavradıktanve ilk şoku atlatdıktan sonra odada tam bir kaos vardı. Herkes bir ağızdan konuşuyor, kimse kimseyi duymuyordu. Sonunda Siriusun ayağa kalkmasıyla herkes sustu.


"Dubledor böyle bir şey olamaz. Şimdiye kadar hiç kimse ölümcül lanettde kurtulamadı. Hem ayrıca üzerinden onca yıl geçmiş. Eğer yaşıyor olsaydı mutlaka haberimiz olurdu."


"Biliyorum sevgili Sirius. Eminim Voldemort da böyle düşünmüştür. Ama üzülerek itiraf etmemiz gerek ki biz hiç bir zaman Harry'i doğru-dürüst aramadık. Hep onun öldüyünü düşündük. Ama Harry yaşıyor çünki hayatda sihirden çok daha güçlü şeyler de var ve ne yazık ki Voldemort bundan nasibini almış deyil. Sevgi." dedi ve birz bekledikten sonra devam etdi 


"Lily o gün kendini oğlu için feda etdi ve kendi de bilmeden ona ömürlük bir koruma sağladı. Böylece Voldemortun büyüsü çalışmadı. Ama Harry o gün o sihirle bir yere gönderildi. Voldemortun hatıralarından birisi sayesinde oraya gitti. "


"Nereye?" diye sordu Remus sabırsızca


"Voldemortun sihir gücünü ilk kez kötüyü kullandığı yere. Çocukken okul gezisinde gittikleri yere. Orda Harry'i bir muggle ailesi bulmuş ve onu bir mugle gibi yetişdirmişler. Ama sanırım artık ona gerçekleri söylemenin, onu ait olduğu dünyaya getirmenin vakti geldi. Ben şimdi onun yanına gidiyorum. Sirius ve Remus eğer isterseniz siz de gele bilirsiniz. Bu mesele sizi de ilgilendiriyor" dedi Dumbledor ve odadan çıktı.


*****


"Michael ekmek aldınmı?" diye seslendi mutfaktan Margarit.


"Evet anne her gün okuldan gelirken alıyorum ve sende her gün soruyorsun." dedi Michael yarı alaycı bir sesle. Margarit elini silerek mutfaktan çıktı ve gülümseyerek ona baktı.


"Ne o? Yine günün kötü geçmiş galiba?"


"Ah hayır canım her zamanki gibi - biraz kavga, biraz öğretmenle tartışma ve bir tutam müdürün odasında bir sürü laf dinleme."


"Evet haberim oldu. Öğretmenin aramıştı yine. Michael, o çocukla çok kavga ediyorsun. Neydi adı? Hah Duke. Nolur sanki biraz altdan alsan?"


"Anne yapma. Onun ne kadar rezil biri olduğunu sende çok iyi biliyorsun. Ayrıca hatırlatırım ki bir kaç ay önce annesiyle kavga eden sendin."


"O başka. O zaman sana iftira atmışlardı."


Bu zaman evin kapısı açıldı ve Lucas içeri girdi.


"Merhaba" dedi sevecen bir sesle.


"Merhaba hayatım nasıl geçti günün?" diye sordu Margarit


"Eh işte. Yeni müdür biraz zorluyor tabi. Eski patron gibi olmadığını göstermek istiyor ama  o kadar da kötü değil. Zaten bir kaç aya düzelir. Ee senin günün nasıl geçti?" dedi babası Michaele bakarak. Ama onun yerine annesi cevap verdi.


"Her zamanki gibi kavgalı" dedi biraz hırçın bir sesle


"Öylemi? Yine sen mi kazandın?" dedi gözlerinde gizli bir gururla


"Her zamanki gibi" dedi Michael keyifli bir sesle


*****


Akşam yemeğini yedikten sonra her zzamanki gibi dışarı çıktı Michael. Hava serin ve gökyüzü yıldızlıydı. Sadece bir kaç kez büyük şehirlerde olmuştu ve yıldızların kıymetini o zaman anlamıştı. Oralarda asla bu kadar çok yıldız göremezdiniz.

Birden içinde garip bir his yarandı. Sanki bir şey olacağını hissetmişti. Önündeki ağaca baktı ve birden olanlar karşısında şok oldu. Az önce üç tane adam hiçlikten var olmuştu.


Evet arkadaşlar. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Unutmayın sizin desteğiniz benim için çoook önemli;)

Harry Potter-Geç Gelen ZaferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin