Harry Potter-Geç Gelen Zafer

9. Hortkuluklar

İkiside hayretle Gelecek postasına bakıyordu. Haberde on dört kişinin öldüğü yirmi kişinin yaralandığı ve otuz beş kişinin de korkudan ve işkenceden aklını kaçırdığı söyleniyordu. İlk şoku atlattıktan sonra Harry konuştu.

"İyide neden böyle bir şey yapmış ki?"

"Harry, o Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen. İnsanları diken üzerinde tutmayı seviyor. Bu yaptığı haraketlerle de bakanlıktan daha güçlü olduğunu göstermeye çalışıyor " dedi Hermione.

"Ve başarıyor da. Ben korktum çünki " dedi Ron.

"Hayır Ron ondan korkmamalıyız. Tam tersi ona karşı savaşmalıyız. Belli ki Voldemort hamlelerine başladı ve durmayacak da. Ben de burda boşu-boşuna bekleyemem " dedi Harry

"Saçmalama Harry. Boşu-boşuna değil ki. Daha onunla başa çıkamazsın. Yeteneklerini geliştirmen lazım ve onu da ancak burda yapa bilirsin. Ayrıca ne yapa bilirsin ki?"

"Ne yapa bileceğimi bilmiyorum ama illa ki bir şeyler vardır ve ben onu bulacağım. Ayrıca eminim Dumbledore da yardım eder"

"O kadar emin olma. Bence Dumbledore senin tehlikede olmanı hiç istemez" dedi Ron

"Tamam ister etsin ister etmesin ben kendi bildiğimi yapacağım."

"Saçmalama Harry. Bu çok tehlikleli. Bırak da bunu Bakanlık hall etsin. Zaten onların işi" dedi Hermione.

"Ya artık Hogwarts'a dönelim mi? Ben sıkıldım çünki" dedi Harry.

"E peki diğer yerler. Daha hiç bir şey görmedin ki?" diye sordu Ron.

"Başka sefer artık" dedi ve birasının son yudumlarını da kafasına dikip kalktı.

*****

"Mr. Potter lütfen benimle gelin" dedi prof. McGonagall iksir dersinden çıktıktan sonra. Onun arkasından giderken prof. Dumbledore'un odasına gittiklerini fark etdi. Heykeller kapının ağzında durmuş parolayı bekliyorlardı.

"Limon şerbeti" dedi McGonagall ve heykeller çekilip geçmelerine izin verdi. Sakın bu ne biçim parola diye sormayın çünki Hogwarts'da tüm parolalar bu kadar garipti ve artık Harry de alışmıştı.

İçeri girdiklerinde Dumbledore sandelyeside oturmuş onları bekliyordu.

"Ah merhaba Harry. Demek geldin. Geç otur. Seninle biraz konuşmamız gerek. Minerva bize biraz izin verir misin?" dedi Dumbledor ve bu sözler üzerine McGonagall odadan çıktı.

"Sanırım seni neden buraya çağırdığımı biliyorsun dimi?"

"Dün Diagon yolunda olanlar yüzünden mi?"

"Evet çok doğru. Gördüğün gibi Harry, Voldemort artık hamlelerine başladı ve bu hamlelerle bizi, en çok da seni korkutmaya çalışıyor. İnsanları öldürerek senin, yani, seçilmiş kişinin hiç bir şey yapamayacağını göstermeye ve onların umutlarını yıkmaya çalışıyor."

"Efendim bende sizinle bunu konuşmak istiyordum. Ben böyle boşu-boşuna durmak istemiyorum. Bende bir şeyler yapmak istiyorum"

"Hayır Harry. Bu senin için çok tehlikeli. Ayrıca sen şimdi ona hiç bir şey yapamazsın. Zaten seni en çok da bu yüzden çağırdım. Voldemort ölümsüz Harry"

"Ölümsüz mü?" diye sordu Haryy hayretle.

"Yani teknik olarak. Daha doğru söylersek yedi canı var.

"İyide nasıl olur böyle bir şey?"

"Ah bunu sana şimdi söyleyecek değilim. En azından artık senin düşüncelerini öğrendikten sonra"