BÖLÜM 4 | ÇARPIŞMA

8.2K 341 136
                                    

*Secession Studios - Piano Quartet*

Sana, ruhunun gömülü toprağında can bulan benliğine, insanoğlunun armağan ettiği bir yok oluşu avuçlarken aslen zihninde açılmış yaralara kaybolduğun satırları sunacağım. Bu; kanlı bir girdap etkisi, zamanın çatlayan kadranları, sonsuzluğa evirilen ömrünün çöküşü, ne var ki merhameti ve acımasızlığı damarlarında yaşayacağın kimliğinin son esareti...

Çağıl, beni iyi dinle.

İçinde kopan hakikat sanrıları dipsizliğin özü.

Sakın derinlere inme!

Kusursuz yalancı çoktan öldü...

Her şey farklıydı. Sanki daha önce hiç böylesine bir hayat yaşamamıştım. Hangi toprağın beni içine çektiğini bilmiyordum ancak korkunun sönükleştiği alazlanma duyusu anılar yığınını gözlerimin önüne doluşturduğu milyonlarca sahneye gebeydi. Vücudumun ağırlığı hafifledi. Yerçekimine karşı koyduğum bir izlenimle etrafımda dönüp dolaşan ömrümün parça parça sahnelerinde süzülmeye başladım. Henüz yeni bilincine vardığım çocukluğuma, ergenlik çağıma, aptalca seçimlerime, en mutlu veya en hüzünlü anılarıma erişebiliyordum. İlginçtir ki bambaşka evrende tekrarlanan zamanın kıyısına sürüklendiğimde ciddi anlamda yabancılık hissine kapıldım. Oradaki Çağıl, Ufuk, babam ve annem yazılı bir oyunun kendilerine düşen payını sergiliyorlar gibiydi. Kavga ettiklerinde Ufuk'un kız kardeşini apar topar odaya götürdüğünün fakında değillerdi. Küçük kızın ağladığının, ağabeyinin okulda kendisine aldığı çikolatayı verdiğinin de... Duraksadım. Acıdan daha tuhaf bir irkilmeyle sarsıldım çünkü ben de Ufuk Parla'nın erkenden büyümek zorunda kaldığını asla görememiştim.

Aniden ışığın soğrulduğunu sezdim. Dört duvar köşelerinden kırılıp boşluğa düştü. Bembeyaz odanın dekorları ben arkamı döndükçe yenilendi; boyumun kısaldığını, EKG cihazının belirdiğini, duvara monte edilmiş küçük televizyonun seçildiğini, kapı ağzında doktorla konuşan babamın görüldüğünü, hemen yanındaki ağabeyimin onları dinlediğini idrak etmeme izin veremeden birisi elimi sıkı sıkıya kavradı. Ürpertiyle başımı çevirip hasta yatağında uzanan yaşlı kadına baktım. Babaannemdi. Akciğer kanseri tanısından kısa bir süre sonra hastalığının birçok organına sıçradığını öğrendiğimizi anımsadım, zihnimdeki silik kareler hızla somutlaştı. Gözleri karşıya odaklamıştı. Göğüs kafesi yükseldikçe kaşları yay misali gerildi. "Birisi bana doğru geliyor," fısıltısını işittiğimde korkuyla ona baktığım an bütünleşti çünkü izlediği boşluk sadece duvardı. Geriye çekilmek istedim fakat elimi öyle kuvvetle sıkıyordu ki ufak bedenimle ona karşı gelmem mümkün değildi. "Onu tanıyor gibiyim."

Canını bedeninden arındıran ilahî güç her kime aitse babaannemin son sözlerini duyduğum saniyelerde dudaklarındaki tebessümünü esirgeyemedi. Korkmuyordu, huzurluydu, bilhassa ona teslim olmuştu. Elimin üstündeki parmakları cansızlaştı. Gevşeyen tutuşundan elimi kendime doğru çektiğimdeyse tenimde bıraktığı ölümün izinden bihaberdim. Yaşam çizgisi, sabit bir sesle öten EKG cihazındaki düz yola serildi. Doğrularımdan ve yanlışlarımdan oluşan birikimim bir teraziyi andırıyordu. Babama bağırmak istedim, Ufuk'un kollarına atılmak, hastaneden koşarak ayrılmak...

Yıllarca kaçtığın yetmedi mi Çağıl?

Hem de ölümün mührü cildine kazınmışken...

Oysa bu sana vaat edilen tek gerçeklikti.

"Kızı bırak Engin!"

Zihnimdeki parçalara nüfuz eden bağırtı ansızın gözlerimi açmaya zorladı. Şuursuzca üzerime çullanan adamın varlığına bakındım. Saliselik farkla neler olduğunu açıkça beyan eden zamanın çatlamış kadranlarına inanamadım. Âdeta ruhuma mıhlanan ibreler, yalnızca birkaç saniyeliğine savrulduğum hiçlik dehlizinde tüm yaşanmışlığımı gözlerimin önünden çektiği perdeyle talan etmişti. Kimin geldiğini, bizi nasıl bulduğunu, Engin'in burnundan saldığı kızgın nefesini hangi hükümle tetiklediğini anlamak güçtü ancak avcunun altında ezilen dudaklarımla burnumu kapattığı eli geriye çekilmedikçe bayılmamı da önlemeyeceğimi kanıtlayan türden bilincimi kaybettiriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLÜ ŞEHRİN YANIK İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin