Not: Kapak için piripiri'ye teşekkürler. Külahıma Anlat kitabına bakarsanız sevinirim. Herkese önerdiğim, çok güzel bir kitap.
Ateş'ten
Çıkan kişiyi gördüğüm zaman şaşkınlığım doruktaydı. Bu ALEV'di! Üstelik rakibi iri yarı bir adamdı. Nasıl baş edebilirdi ki? Öldürtecekti kendini.
O gün adamlar geldiği zaman, uzun süre içeri gelmeyince Almina, dışarı çıkıp bakmıştım. 3 adam ona silah doğrutmuştu. O kadar iyi dövüştüğünü pek zannetmiyordum çünkü o 3'ü silah doğrultmadan önce, hızlıca işlerini bitirmeliydi.
İki adam yerdeydi ama çok hasarları yok gibiydi. Pek bir şey yapamıyordu sanki. Burada işler sandığı gibi yürümezdi ki. Buradakiler yıllardır ringlere çıkan, tecrübeli kişiydiler. Şansı yoktu.
İstesem, buranın sahibi olduğum için iptal ettirebilirdim ancak ne yapacağını merak etmiştim. Bir durum olursa -büyük hasar alması gibi- durduracaktım.
Geri sayım bittiği zaman rakibi hiç vakit kaybetmeden sert bir yumruk atmıştı Almina'ya. Daha doğrusu atamamıştı. Almina oldukça kolay bir şekilde yumruktan kurtulmuştu. Aniden adama bir tekme attı. Adam biraz sendeleyince de yüzüne yumruğu geçirdi. Kimse bunu beklemiyordu. Ben de dahil.
Kanlar içindeki adam alaycıl ifadesinden kurtulmuş, sert bir şekilde bakıyordu artık.
-İşte şimdi işini bitirdim küçük cadı.
Her hamleden çevik bir şekilde kurtulup, her seferinde rakibinin yüzünün daha berbat hale gelmesini sağlıyordu. Sadece yüzü değil, bacakları da iyi gözükmüyordu.
En sonunda adamı yere yatırarak üstüne çıktı ve yumruklarını savurdu. İşte o anda. O anda beni gördü. Bana şaşkınca bakması, şu anki durumuna rağmen onu şirin gösteriyordu. Ne yaparsa yapsın, benim gözümde şirindi. Masumdu.
Benimle yakın olduğu zamanlarda kalbinin nasıl attığını, heyecanlandığını görebiliyordum. Bir erkekle bu kadar yaklaşmamış olması çok açıktı. Her şeye rağmen masumiyetini koruması ise hayran kalınacak bir özelliğiydi. Fiziği güzeldi ve erkeklerin onun peşinde olduğuna emindim. Ama onun yüz vermeyeceğine de.
İkimiz göz göz, birbirimizi bakarken Almina'nın altındaki adam ona bir yumruk atmaya çalıştı. O bunu fark etmemişti. Ağzımı oynatarak dikkat et dedim. Önüne döndüğü zaman yumruk yüzüne gelmek üzereydi. Ona zarar gelmesinden delicesine korkmuştum. Daha önce telaşlandığım veya bu derece korktuğum bir şey olmamıştı. Çünkü değer verdiğim herkesi kaybetmiştim ve bana karşı tehdit savuracakları bir şey olmamıştı. Kimse için endişelenmemiştim, endişelenememiştim. Ama şimdi, Almina için endişeleniyordum. Hiç tatmadığım duyguları zaten onda tatmıştım. Bu kız, benim onun ilklerini alışım gibi, o da benim ilklerimi alıyordu. Ama farkında değildi.
Almina, maçı bitirip kazandığı zaman gözlerini benden ayırmaıştı. Aynı şekilde bende ondan. Bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim. Adam gelip tek elinden tutarak havaya kaldırdı ve kazananın Almina olduğunu bağırdı. Ama çoğu kişi hala şoktaydı ve şaşkın şaşkın Almina'ya bakıyordu. Almina ise hala geçmeyen şaşkınlıkla bana. Hiç gözünü ayırmadan bana baktığı için, izleyenler onun bakışlarını takip ederek bana bakıyordu. Gözler aramızda gidip gelirken Almina kafesten çıktı. Yanıma geldi.
-Senin burada ne işin var?
-Tesadüfe bak ben de aynı şeyi sana soracaktım.
-O niyeymiş? Beni izlemek için buraya gelen sensin.
-Buraya izlemek için geldiğim doğru ama senin için değil.
-Onun için mi?
Şaşkınlıkla, yerde kanlar içinde yatan adamı gösterdi. Gülmemek için yanaklarımı dişledim. Burada, benden korkan kişiler de vardı ve güldüğümü duymamalılardı. Sert kişiliğimi korumalıydım. Ama yüz ifadesi bu işi zorluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK KABUS (askıya alındı)
Teen FictionHerkes rüyaları severdi. En çok da güzel olan, kendilerini mutlu eden rüyaları. Ancak ben rüyaları değil, kabusları severdim. Rüyalardan uyanınca gerçek olmadığı için üzülürdüm. Asla gerçek olamazdı, mutlu olamazdım, olmayacaktım. Çünkü ben Almina S...