37. Bölüm

26K 1.8K 26
                                    

Uluç dikiz aynasından arkayı kontrol ettiğinde Mina'nın da kendisi ile göz göze gelmekten kaçındığını fark etti sevinerek.Dün akşam yaşananlardan sonra ikisi de bu kadar erken bir karşılaşma için hazır değildi ama içinde bulundukları şartlarda yapabilecekleri başka bir şey yoktu.

O'nun da gözlerinde anladığı kadarıyla kendisi gibi uykusuz ve uzun bir gece geçirmişti.Bakışları koltuğun diğer yanına kaydığında Selin'in öfkesi hiç geçmeyen bakışları ile göz göze geldi.İlk çapkınlığını yaparken tanıdık birisine rastlayan delikanlı gibi kızararak bakışlarını kaçırdı.Bu duruma düştüğüne inanamıyordu.Farkında bile olmadan gaza yüklenmiş olmalıydı ki dedesinin "Yavaşla biraz acelemiz yok" dediğini duydu.Kısık bir sesle neredeyse ağzının içinden konuşur gibi "Af edersin dede" dedi.

Mina da Uluç kadar rahatsızdı bu durumdan ve Selin'in iki de bir kendisine bakmasından tedirgin oluyordu.O'nun bakışlarında ki sıcaklığı görmemek imkansızdı ve bir şeyler sezmiş olma ihtimali bile utançtan kızarmasına neden oluyordu.Cep telefonunun çalması ile boşta bulunup titredi.Serhan'ın aradığını görünce istemsiz bir şekilde ön tarafa çevirdi bakışlarını ve geceden beri ilk defa göz göze geldiler.Ellerinde ki sesinde ki titremeyi kontrol etmeye çabalayarak "Efendim" dedi Serhan'a...

"Merhaba Mina.Merak ettim seni dönmedin mi daha Alanya'ya"

"Ben iyiyim merak etme yoldayız dönüyoruz bugün."

"İyi yaa iki haftadır yoksun neredeyse özlettin kendini.Müsait olduğunda arar mısın beni bir şeyler içer yemek falan yeriz."

"Olur tabi ama hemen olmaz.Ben müsait olduğumda seni ararım" dedi gülümsemeye çalışarak.

"Tamam senden haber bekliyorum" dedi Serhan ondan randevu koparmış olmanın mutluluğu ile.

Mina ise telefonu kapadığında neden böyle yaptığını düşünüyordu.Serhan'ın her geçen gün artan ilgisinin farkındaydı ve aslında O'na hayır demesi gerektiğini çok iyi biliyordu.Kafasını kaldırdığında Uluç'un hiç çekinmeden "Kim di O" diyen bakışları ile karşılaşınca hemen camdan dışarıya baktı ama Selin den kaçamadı.

"Serhan mıydı arayan" dedi Mina'yı ama en çokta Uluç'u şok ederek.Mina şaşkınlıkla Selin'e baktığında O'nun Uluç'a baktığını gördü.Uluç'un da kendisine baktığını görmesi için O'na bakmasına gerek yoktu çünkü ateş saçan bakışları neredeyse tenini yakıyordu.

"Evet" dedi mırıldanırcasına.

Selin bildiği sorununun cevabını almanın memnuniyeti ve acımasızlığı ile gülüyordu abisine.O'nun Mina ile ilgili söylediklerinden sonra ikisi arasında yakışanları abisine yakıştıramıyordu.Uluç elbette istediği herkes ile birlikte olabilirdi ama Mina kadar hassas bir kıza yaptıklarını affedemiyordu.

Uluç yeniden gaza yüklendiğinin farkındaydı ve zor da olsa ayağını çekmeyi başardı.Mina'nın hallerinde ki tuhaflıktan anında anlamıştı arayanın bir erkek olduğunu ama Serhan denen o adamın Mina'yı bu kadar rahat arıyor olması çıldırması için bir başka nedendi.

"Güzel" dedi direksiyonu iyice sıkarken "Zafer bitti şimdi de Serhan çıktı başımıza" dedi kendi kendine.

Mina'nın kendisini bu kadar çekmesine izin vermeyecekti bu sefer.İşler O'nun istediği gibi yürümeyecekti.Yaşadıkları her şeyi unutmaya kararlı olsa da bu telefon konuşmasından sonra Mina'dan bazı şeyleri daha net duymaya karar verdi.

Araba evin bahçesine girer girmez Mina da diğerleri gibi kendini dışarıya attı.Kısa bir süre de olsa aynı evde nasıl yaşayacaklarını düşünürken O'nun "Bir yere kaybolma Mina" dediğini duydu "Yarım saate kadar çalışma odamda ol.Seninle konuşacaklarım var" dedi ve hızlı adımlarla gözden kayboldu.

Mina çantasını alıp doğrulduğunda Selin'in "Abim ile senin aranda neler oluyor Mina" demesi ile Selin'e bakakaldı.

"Ne demek istiyorsun" dedi hafif bir kekeleme ile

Selin biraz daja Mina 'ya yaklaşarak "Yapma Mina.Küçük bir kız değilim ben.Hoş öyle olsam bile anlardım sisin aranızda ki elektriği" dedi.

Mina kulaklarına kadar kızararak "Saçmalama bu da nerden çıktı.Lütfen yalan yanlış şeyler düşünme bizim aramızda senin sandığın gibi bir şey yok"

Selin bir süre sessiz kaldıktan sonra "Sen öyle diyorsan" dedi durumu kabullenmiş gibi yaparak "Ama yine de dikkat et kendine Mina.Abimin kalbini kırmasına izin verme" dedi ve koluna girerek yürümeye başladı.

Mina ise duyduklarının şaşkınlığını yaşıyordu."Ben...." dedi ne demesi gerektiğini bilmiyordu ama Selin "Sen sadece dediklerini düşün ve O'na çok dikkat et" dedi abisini tanıyor olmanın verdiği rahatlıkla.

Mina odasına çıkar çıkmaz valizini bile açmadan banyoya attı kendisini.Sıcak havanın verdiği yapışkanlıktan kurtulmaktı niyeti ama aynada kendisini gördüğünde aklında ne sıcak hava kaldı ne de almak istediği duş.

Omzunda ki hafif morartı dün geceyi olduğu gibi yeniden yaşamasına neden oldu.Bedeninin dün gece olduğu gibi titrediğini hissedince "Saçmalama" dedi iki eliyle yüzünü kapatarak.Duşu en soğuk konuma getirerek buz gibi suyun altına girdi.Dişlerinin birbirine vuruğunu hissediyordu ama hem dün geceyi hatırlamanın verdiği heyecan hem de Uluç'un kendisi ile ne konuşacağının bilinmezliği , bu gerçeği görmezden gelmesine neden oluyordu.

Duştan çıktığında acele ile üzerini giyindi ve saçlarını da yine öylesine tutturdu ıslak bir şekilde.Duştayken Uluç'un kendisi ile konuşacağı konunun alınacak yeni bakıcı ile ilgili olduğuna emindi ama şimdi çalışma odasına yaklaştıkça istemese de heyecanlanıyordu ve O'nun karşısında saçmalamamak için dua etmeye başladı.

Derin bir nefes aldıktan sonra kapıyı hafifçe çaldı ve içeriden ses gelmesini beklemeden açarak içeriye girdi.Bir iki adım atıp içeriye girdiğinde Uluç'un gelmediğini düşünüyordu ki ensesinde hissettiği nefes ile yanıldığını anladı.Arkasını dönmeden uzaklaşmak için hareket etmişti ki , bileğinden tutulup savrulduğunu hissetti.Bir an sonra ise Uluç'un sinirden mi yoksa tutkudan mı karardığını o an için anlayamadığı yüzü ile burun buruna geldi.

"Ne istiyor o adam senden" dedi Uluç neredeyse kelimeleri tek tek heceleyerek

Mina ne demesi gerektiğini düşünürken O'nun daha çok kendisine yaklaştığının farkındaydı.Aralarında zaten hiç mesafe yoktu ve Mina yaptığının daha tehlikeli sonuçlar doğuracağını düşünmeden iki adım daha geriledi.Tam arkasında Uluç'un çalışma masasını hissettiğinde kaçacak yerinin olmadığını kabul etmek zorunda kaldı.İşin tuhafı ise kaçmak istediğinden emin olmamasıydı...

Uluç O'nu istediği yere çekmenin verdiği zafer duygusu ile Serhan konusunu bir anlığına ikinci plana attı.

"Ne o kaçacak yerin kalmadı mı?" dedi tehlikeli bir ses tonu ile.

Mina sadece "Yapma" dedi ama neye "Yapma" dediğini kendisi de bilmiyordu.

"Neyi yapmayayım"

"Bu...bu yaptığını...bırak beni gideyim"

Uluç bir adım geri çekilerek "Hadi git" dedi O'nun ne yapacağını merak ederek"

Mina O'nun bu kadar kolay vazgeçmesine şaşırarak bir adım attı ama Uluç "Henüz değil" dedi aralarında ki mesafeyi kapatarak."Bakışlarından gitmek istemediğini anlamak o kadar kolay ki" dedi mırıldanarak.Burnunu iyice saçlarına yaklaştırdı ve derin derin içine çekti "Bu koku dün geceyi hatırlattı bana.Dudakların ne derse desin gözlerin kollarımda olmak istediğini söylüyor" dedi Mina'nın dudaklarının bir nefes uzağında.

Mina O'nun yakınlığına ve söylediklerine her geçen an daha zor dayanıyordu."Lütfen...." diye mırıldandı

Uluç "Ne ye lütfen.Lütfen beni bırak mı yoksa kapa çeneni ve lütfen beni öp mü? .Hangisi Mina " dedi Mina'nın şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerine bakarak.O'nun konuşmaya yeltendiğini fark edince parmaklarını dudaklarına götürerek "Bir şey deme ben ne diyeceğini biliyorum" dedi ve parmaklarını çekerek hırs ve tutkuyla O'nun dudaklarının üzerine kapandı.

Yeni Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin