11.BÖLÜM "Yeniden Ankara"

11.2K 679 21
                                    

Öncelikle voteler için teşekkür ederim dostlar. Beni gerçekten çok mutlu ettiniz. Umarım bölümü beğenirsiniz. 😊

Yeniden Ankara...

Daha İstanbula geleli çok olmamıştı ama tekrar Ankara'ya dönüyorduk. Bir yanım ailemi göreceğim için sevinirken diğer yanım Nisa'ya üzülüyordu. Uçağa biner binmez uyuya kalmıştı. O anki heycanla kendini çok yormuş şimdide dayanamamıştı.
Uçağa binmeden önce abime durumu anlatan bir mesaj yazmıştım. O da haberinin olduğunu ve yola bizden önce çıktığını söylemişti. Anlaşılan olanlardan en son bizim haberimiz oluyordu. Yinede bunu takmadım ve Ankara'ya varınca Nisa'nın nasıl üzülrceğini düşünmemeye çalışarak telefonumdan çok sevdiğim Mehmet Emin Ay'ın söylediği bir ezgiyi açtım ve kendimin onun huzurlu havasına bıraktım.

***

Uçaltan indiğimizde Hava alanında sağa sola baktım bir yandan da sıkıca valizimi tutuyordum. Abim aramış gerek yok desemde bizi almaya geleceğibi söylemişti. Nisa bunu duyduğunda yine tuhaflaşmıştı. Hiç şaşırmadım. Az ilerde abimin gri bir arabanın yanında durup bize el salladığını farkettim. Ona kafamı salladım ve Nisanın kolundan tutup çekiştirirken kafamla abimi işaret ettim. Önce anlamadı suratı ma bön bön baktı. Sonrada kafasını yere eydi. Abimin yanına vardığımızda abim bana sarıldı. Nisa ya da ufak bir baş selamı verdi. Nisa da ona aynı şekilde karşılık verirken abim Nisaya bakıp.

"Geçmiş olsun."dedi. Anında gözlerimi büyültüp kaşlarımı kaldırdım. Önce anlamasada daha sonra anlayıp kıvırmaya çalıştı.

"Yol...yani yoldan geldiniz ya. Hıh o geçmiş olsun."dedi elini ensesine atarak. Onun bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Gerçekten tatlı görünüyordu. İkisi bakışırken daha fazla Ankara'nın ayazına dayanamadım ve

"Hadi dondum ya gidelim."diye çemkirdim. İkiside girdikler transtan çıktı ve beraber arabaya bindik. Abim arabayı hastaneye sürerken bende Nisa'ya ne zaman söyleyeceğimi düşünüyordum. Allah'tan Nisa arkada oturuyordu da direk yolu görmüyordu. Zaten arabada otururken pek camdan bakmazdı.
Hastane'nin önüne geldiğimizde abim durdu ve önce bana sonra Nisaya baktı. Nisa camdan dışarı bakıp geri bana döndü.

"Neden durduk?"diye sordu. Sakince Nisaya döndüm.

"Nisacım bak bir şey söyleyeceğim ama sakin olacaksın tamam mı?"dedim yatıştırıcı bir şekilde.

"Ne? Ne oldu? Ravza bak söyle anneme ve babama bi şey mi oldu?" Diye tek nefeste konuştu. Şimdiden panik olmuştu. Ya ben söyleyince ne yapacaktı bu kız. Ya Allah.

"Kızım bi sakin ol bak söylüyorum."dedim ve kolunu tuttum. Arabadan fırlama ihtimali yüksekti. Derince nefes alıp kafa salladı.

"Bak baban...ıhmm...kalp lrizi geçirmiş. Ama merak etme şu an iyi sen gör ve için rahat etsin diye geldik. Tamam mı?"dedim ama o çoktan panik yapmıştı. Kolunu elimden kurtardı ve hızla arabadan inip hastaneye koştu. Abim ve bende hemen arkasından koştuk. Hastaneden içeri girdiğimizde danışmanın yanındaydı daha sonra merdivenlere koşup çıkmaya başladı. Arkasından giderken ona sesleniyordum ama duyduğu söylenemezdi.

"Nisa"

"Bitanem,dur"

"Bak sakin ol. Annen seni böyle görürse daha çok üzülür."

"Beni söylediğime pişman etme."diye bağırıyordum ama nafileydi. Merdivenlerin ortasında abim hızla yanımdan geçti. Koşup Nisa'nın feraceainden tuttu ve bağırdı.

"Kendine gel Nisa. Böyle yaparak babanın iyi olacağını mı sanıyorsun. Anne'ni daha damı perişan etmek istiyorsun."diye kükredi. Nisa bir şeyleri yeni farketmiş gibi irkildi daha sonra feracesini abimden kurtarıp derin derin nefes aldı ve göz yaşlarını sildi. Daha sonra merdivenlerden hızlı ama daha sakin bi şekilde çıkmaya başladı bende hemen yanına koşup kolumu omzuna atarak ona destek olmaya çalıştım.
Sonunda ailelerimizin olduğu koridora gelmiştik. İlerde yoğun bakımın kapısının önündeki oturaklarda oturan Ayşe teyze ilk dikkatimi çeken kişiydi. Göz altları şişmiş, gözleri kan çanağına düşmüş bir şekilde yoğun bakımın kapısına bakıyordu. Annem yanında oturmuş sarılarak ona destek olmaya çalışıyordu. Babam sa koridorun diğer ucunda bir oturakda oturuyordu. Onlara bakmamızın bir işe yaramayacağını benim gibi anlayan Nisa harekete geçti ve sarıldığımız için bende. Nisa annesinin karşısına geçtiğinde annesi önce şaşırıp baksada hızla kollarını Nisa'ya doladı. Bende gidip kendi anneme sarıldım. Anneme sarılı dururken Ayşe teyze ve Nisa'ya baktım. Aslında Ayşe teyzeye bende sarılıp destek olmak istemiştim. Ama şuan onların birbirina daha çok ihtiyacı vardı. Birbirlerine sarılı bir şekilde yoğun bakımın kapısına bakıyorlardı.

"Durumu nasıl?"diye talaşlıca sordu Nisa.

"Anjiyo yaptılar. Şimdi daha iyi ama göremiyoruz, mikrop kapar diye almıyoşar kimseyi içeriye."dedi tek solukta. Nisa rahatlamış bir şekilde nefesini verdi. Aynı şekilde bende.

"Yarın görebilecekmişiz. Mustafa beni içeri sokmaya çalıştı ama 'Hastanızın iyiliği için giremezsiniz' dediler."dedi.

***

Ayşe teyze hastanede perişan olduğu için onu zorla ikna ederek evine göndermiştik. Tabi yanında destekcisi olarak annemi, başlarına da babamı yollamıştık. Bu biraz zor olsada başarmıştık. Ayşe teyze hayat arkadaşını yalnız bırakmak istemiyordu neticede.
Şimdide hastanede ben, Nisa ve abim kalmıştık. Nisa ve ben yoğun bakımın karşısındaki koltukta, abim ise çaprazımızda oturuyordu. Hepimizin gözü aynı yerdeydı. Yoğun bakım ünitesinde. Az sonra içeri bir doktor girdi. Abim ve benim aramda ufak bir bakışma geçti. İkimizinde gözlerinde merak ve endişe vardı. Nisa aniden ayağa kalktı.

"Noluyo ya. Yoksa babama bi şey mi oldu. Niye girdi ki doktor odaya."diye tek solukta arka arkaya konuştu.

"Nisa sakin ol. Doktor hastasını kontrol etmeye gelmiş olabilir. Birazdan çıkar öğreniriz. Tamam mı?"dedim sakin görünmeye çalışarak. Çünkü bende merak etmiştim doktorun durup dururken odaya girmesini. Nisa teleşından bir parça bile kaybetmeden tekrar konuşmaya başladı.

"Ravza, ya babama bir şey oluduysa. Ben onu çok seviyorum Ravza. Dayanamam."dedi. Onu böyle görmek benide perişan ediyordu. Onun babasını ne kadar sevdiğini elbette biliyordum. Bende babamı çok seviyordum. Geldiğimden beri babama sarılamamıştım çünkü şuan Nisanın babası yanında değildi. Ben sarılırsam daha çok üzülebilirdi. Nisaya yaklaşıp onu kollarımın arasına aldım.

"Canım benim. Sakin ol bak lütfen. Allahın izniyle Hasan amcaya hiç bir şey olmayacak."dedim yatıştırıcı bir şekilde. Kafasını sallayıp bana sarılmaya devam etti. Kısa bir süre sonra doktor içerden çıktı ve hepimizin yüzüne teker teker baktı. Nisa hemen kalkıp doktorun karşısına dikildi.

"Doktor bey babam iyi mi?"diye o klasik soruyu sordu. Doktor maskesini yavaşca çıkardı. Bizi meraklandırmaya çalışıyor gibi bir hali vardı. Söylesene be adam sanki şu durumda merak etmeye ihtiyacımız var.

"Hasta yakınları siz misiniz?"dedi. Ben gözlerimi devirirken, abim gözlerini baydı. Nisa hala pür dikkat doktora bakıyordu. Ağlamaklı bir sesle

"Ben kızıyım."dedi. Doktor kafasını sallayıp konuştu.

"Hastamızın kalbinde..."

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. 😊😋

Bir Ömür Sev BeniOnde histórias criam vida. Descubra agora