Bölüm 3 : Saçma

2.6K 207 8
                                    

Sevgili Günlük,

Ben Ella. Senin yeni sahibin Duydum ki günlük tutmak hayatımızın bir vaz geçilmezi olmuş. Sen benim her sırrımı bilen, duygularımı anlayan, kendimi iyi hissetmemi sağlayan yeni günlüğüm olacaksın.

Biliyor musun? Bu benim ilk günlük tutuşum. Bilmiyorum ne yazmalıyım sana. Bir gün içinde yaşadıklarımı mı, hissettiklerimi mi, düşüncelerimi mi? Çok zor. Her şey. Tarih atmak istemiyorum. Geçen zamanı görmek, yaşadıklarımı günleriyle hatırlamak istemiyorum. Şu an ilk defa bunu düşünüyorum. Sevgili Günlüğüm, Korkuyorum..

İtiraf etmek gerekirse bu günlüğe başlama sebebim vaz geçilmez olan günlük deneyimini yasamak değil. Simdilik bu kadarını anlatabilirim.

Görüşmek üzere günlük.

..

Bugün her şey yolunda yada ben kendimi kandırıyorum. Saat 15.00 ve hala korkunç bir şeyler olmadı. Deniz ve Zoey desen hiç sesleri çıkmıyor. Sadece iyi olduklarından eminim.

Antik eşya dükkânının önünde konuştuğumuz kişinin ismi Berk'ti. Söylediğine gore bu tarz olaylarla arası iyiymiş.

Daha önce tanımadığımız bir insanı bu kötü gunlerimize dahil edecek kadar ne yaşamıştık?

Kapının çalması ile hayallerimi bir kenara bıraktım. Yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Kapının ardında ne var bilmeden kapıyı açtım.

Hep böyle olmaz mı zaten? Birkaç metre ötemizi bile göremeyiz. En azından kapıyı çalan bir ruh değildi.

"Selam Ella"

Deniz kapıda dikilmiş bana bakıyordu. İçeri geçmesini işaret ettim. "Gelsene"

Onu içeri aldım. Tereddüt ile etrafına bakindi ve gelip koltuğa oturdu. "Her şey yolunda mı?" İdare eder gibisinden başını salladı. Telefonunu çıkararak Hemen Zoey'i aradım.

"Efendim?"

"Merhaba Zoey, işin yoksa bize gelsene biraz olanları konusuruz."

"Tabi gelirim ne işim olabilir ki?"

"Bekliyorum." diyerek telefonu kapattım. Yaklaşık 45 dakika sonra Berk'le birlikte kapının önündelerdi.

Bakışlarımı Berk'e çevirerek "Gelin" dedim. Açıkçası Zoey'in Berk ile geleceğini düşünmemiştim. Deniz'in yanina geçip oturdular.

"Her şey yolunda mı? Garip herhangi bir şey var mı?" diye sordum. Zoey yüzünü astı. "Her saniye bir yerden bir şeyler fırlayacak gibi hissetmek dışında iyiyim"

Deniz ona katıldı. "Boynumuzda bu şekiller varken hicbir şey yolunda olamaz Ella bunu unutma"

İstemsiz olarak elim boynuma gitti. "Nasıl olacaksa bunu yok etmeliyiz"

Bir ara boynumu kesmeyi bile düşündüm. Daha sonra bunun sonunun ölüm olduğunu farkettim. Kafam iyice karışmıştı.

Berk'in gözlerini kısarak evi incelediğini farkettim. Ayrıca dakika başı telefonunu kontrol ediyordu haber bekler gibi.

Akşam olunca kızları geçirmeye kalktım. "Yarın bir plan yapar ona göre hareket ederiz. Öncelikle olanlara kesinlik getirelim." dedim.

Zoey "Kesinlikle, ölmeden kurtulmayı bulmaliyiz." onların ardından Berk'i geçirdim. O kadar şüpheli davranıyordu ki. Oysa sadece iki gündür tanışıyoruz.

Birkaç saat sonra günlüğümu alarak koltuğa uzandım.

Sevgili Günlük,

Bir gün içinde ikinci yazışım. Yada yanlış oldu. Bugün içinde ilk yazışım. Saat 00.01. Şu durumda bile saçmalayabiliyorum. Günlüğüm. Keşke sabah çabuk olsa. Uyumak çok gereksiz bence. En azından olar çözülene kadar. Biliyor musu...

Ne olduysa kontrolden çıkmıştım ve kalemi tutan elim gevşedi. Sonunda Gözlerim karardı.

-Zoey

Öğrenmiş olduğum bir iki cümleyi de kızlar ile paylaşmaya can atıyordum. Ella'nin kapısının önüne geldim. Deniz ile anlaşmıştık büyük ihtimalle çoktan gelmiş olması gerekiyor. Heyecanla kapıyı çaldım.

Uzun çalışlarım sonucu kapı açılmayinca yerini bildiğim yedek anahtarı alarak kapıyı açtım. Pencere sonuna kadar açıktı ve içerisi buz gibi olmuştu. İlk işim pencereyi kapatmak oldu.

"Ella ben geldim!"

Sen gelmeyince daha da korkmaya başladım. Koltuğun üzerinde açık bir şekilde duran defter gözüme takıldı. Alarak okumaya başladım.

Ella'nin günlük tuttuğunu bilmiyordum. Ve bir saniye, bu günlük neden yarim kalmıştı.

Ella nerede? Ella nerede? Ella nerede? Beynimin içinde bu sorular çınlamaya başladı. Deniz neredeydi?

Kötü şeyler olmadan Ella'yı bulmaliydim.

..

Ölümcül GeçmişWhere stories live. Discover now