Bölüm 10: Bitmedi mi...

1.5K 161 9
                                    

Kitabı aynaya tutarsam belki...

Kitabi kaptığım gibi aynanın başına koştum. Zoey arkamdan "Nereye?" diye bağırsa da cevap vermedim.

Aynanın başına geçtim. Sayfayı aynaya tuttum. O karmaşık yazılar okunaklı hale geldi. Bir dua vardı. Sesli bir biçimde okumaya başladım.

Her okuyuşta, kelimeleri söyleyişimde karşımdaki ayna yanıp sönüyordu. Duayı bitirdiğim an ışıklar söndü. Ayna birden parladı. Gözlerim kamaştı. Karşıma korkunç bir şey fırladı.

Çığlık attım. Aynadan kolunu uzattı. Sonra diğer kolunu. Sonra bacaklarını... Aynadan çıktı resmen. Bana doğru ilerledi. Gerilemeye başladım. Deniz'e seslenmek istedim. Sesimi çıkaramadım. Bağıramadım. O şey beni duvarda sıkıştırdı. Çok tırstım.

Elini alnıma koydu. Işık belirtisi oldu yine. Ben birden bağırdım. Sesimi çıkartabilmiştim sonunda. Korkunç şey, ruh da olabilir gitmişti. Yoktu. Deniz ve Zoey koşarak geldi.

Deniz "Ben bir şey yaptım çok garip.." diye başladı.

Gözlerim boynuna kaydı. "Deniz işaretin gitmiş." Zoey "Sadece onun değil" diyerek boynunu açtı.

Bende hemen boyumu açıp karışımdaki aynaya baktım. "Gitmiş.." sesim titremisti başta. Daha sonra gülmeye başladım.

"Gitmiş! Gitmiş!" Ucumuz de bağırarak birbirimize sarıldık. Lanet bozulmuştu.

"Bunu kutlamaliyiz!" diye bağırdık. Zoey "Bir parti nasıl?" dedi.

Boylece Yarına bir parti vermeye karar verdik. Tüm iş arkadaşlarımızı çağıracaktık. İş bölümünü bile yaptık. Ben davetlilerle ilgilenecektim, Zoey yiyeceklerle, Deniz ise dekarasyonla. Ne kadar ani oldu. Kurtuluşumuz.

Sevgili günlük,

Ben bugün başardım. Laneti bitirdim. Ben yaptım. Çok mutluyum. Ve bunu kutlamaya karar verdik. Yarın tüm zamanların en büyük partisini vereceğiz. Korku barındırmayan bir parti. Güzel bir parti. Heyecanla bekliyorum.

Sabah oldu. İlk defa kesintisiz bir uyku çektim. Ne kadar mutluyum. Yastığımi kaptığım gibi kızlara vurdum.

"Ya Ella!"

Bağırarak uyandilar. Böyle başlayan güzel gunlerimizi özlemiştim. "Bugün parti günü kızlar! Uyanın! " diye neseyle bağırdım.

Kızmış da olsalar gülmeye başladılar.

Üç saat kadar hazırlık yapmaya uğraştık. Konukların gelmesine de az kalmış olmalıydi. Son eksiklikleri kontrol etmeye başladım.

Sehpa gözüme çarptı. Kitap oradaydı. Kaldırdığımı sanıyordum. Önemi yok! Mutluluğumu bozamaz. Kitabı geri raflara kaldırdım. Yiyecekleri yerleştirmeye yardım ettim. Kapı çaldı! Arkadaşlarımız gelmeye başlıyordu.

"Ella kapıya bak!" diye bağırdı Deniz. Giderek kapıyı açtım. İste gelmeye başlıyorlardı. Onları içeri aldım. Uzun bir süre eğlenceli bir parti sürdü.

Ve yine partinin ortasında bir zamandı. Tüm arkadaşlarımız iyi bir şeyler yazıp yazamadiklarini konuşuyorlardı.

O an Gözüme bir şey çarptı. Kitap? Aynanın parladığını gördüm. Hemen koşarak kitabı oradan aldım. Göz önünde olmayan bir aynanın başına geldim.

kitabı tuttuğum ayna parladı. Yine iki kol uzandı. Bir yüz belirdi. O ruh... Yine geliyor...

Bitmemiş.

Ölümcül GeçmişDonde viven las historias. Descúbrelo ahora