Genç Kalpler

26. Bölüm -FİNAL

Eveeet.. Finali yazdık.. Sonunda dediğinizi duyar gibiyim. Ama bizi affedin. Şuan nasılım anlatamam. 100 kişi okur düşüncesiyle çıktığımız yolda neredeyse 8000 kişi olduk. Okuyan, oylayan, yorum yapan herkese çok teşekkürler.. Hepinizi çok seviyoruz. Gürkan ve Melisa'nın hikayesinde sona geldik. Belki şimdilik.. Neyse.. Umarım finali beğenirsiniz.. İyi okumalar..

Hoşça kalın canlarım SiziSeviyoruz :)

Multimedia - Melisa

Multimedia'daki şarkı sizlere..

"Hazırsın tatlım." Melisa, Pelin'in gelinliğindeki son düzenlemeleri yaptı. Peri gibi görünüyordu. Beyaz gelinliği etrafını kaplamıştı. Kabarık ve uzun eteği göz kamaştırıcı ve güzeldi.

"Sanırım kusacağım." Pelin elleriyle yüzüne hava yaptı.

"Hayır kusmayacaksın. Bu senin en mutlu günün Pelin. Tadını çıkar. Olur mu?" Melisa gelinliği bozmamaya çalışarak Pelin'e sarıldı. Arada tartışsalarda Selin'den sonra en yakın arkadaşı oydu. Onu mutlu görmek Melisa'yı da mutlu ediyordu.

Ve şimdi evlendiğini görmek... Tarif edilemez bir duygu yaşıyordu. Sevinçliydi, arkadaşları adına mutluydu. Ve belki de biraz kıskançtı...

Kendisinin beyazlar içinde olmasına pek olumlu bakmıyordu. Hele de Gürkan'la başı beladayken...

"Gelinimi almaya geldim." Berke kapıyı aralayınca Pelin, Melisa'nın arkasına gizlendi.

"Çok güzel ya! Dakika bir gol bir. Gelin odasına lak diye dalınmaz. Uğursuzluk getirir." Pelin somurtarak Berke'ye baktı.

"Siktir et uğursuzluğu. Provolarda gördüm gelinliğini."

Odaya Gürkan girince Melisa yüzüne yayılan gülümseden kurtuldu. Gürkan'a bakmasa da çocuğun gözlerinin onun üstünde olduğunu hissediyordu. İtiraf edemese de o da Gürkan'a bakmak için yanıp tutuşuyordu. Berke Pelin'e sarılmaya çalışırken Melisa aralarından çıkıp Gürkan'ın yanına geçti.

"Duvağımı bozduğunun farkında mısın Berke?" Pelin çocuğun kollarından kurtulmaya çalışırken bir yandan da elleriyle duvağını sabitlemekle uğraşıyordu.

"Çok konuşma kadın!" Berke Pelin'i koluna takıp kapıdan çıkarken "Ayrıca bana bundan sonra kocacığım demeni tercih ederim." deyip sırıttı. Pelin'in Berke'ye neden aşık olduğu ortadaydı. Berke iyiydi, hatrı sayılır derecede zekiydi, komikti ve süper seksiydi...

Onlar gidince oda sessizleşti. Sessizliği bozan tabiki Gürkan'dı.

"İkimizin hayalini kurduğunu biliyorum." Gürkan bir adımda Melisa'nın burnunun dibindeydi.

Parfümü.. Baştan çıkarıcıydı..

Gözleri hem ateş hem suydu..

İnsanın bakmaya korktuğu ama gözlerini alamadığı yüzü Melisa'nın tam karşısındaydı işte.

"Sen beyazlar içinde. Ve tabiki yanında takım elbiseli ben. Yakışacağını biliyorsun. Gelinliğin dekoltesini fazla derin hayal etme. Benden başkası bunları göremez." diye devam edip gözlerini, Melisa'nın toz pembe elbisesinin göğüs kısmına indirdi. Evet, giydiği elbisenin dekoltesi iddalıydı. Ama buna kim karışabilirdi ki?

"Terbiyesiz." Melisa işaret parmağını Gürkan'ın pürüzsüz gömleğine doğru bastırdı ve onu geri itti. Aynı zamanda gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Kapıdan çıkarken Gürkan'ın söyledikleri üzerine kahkahasını daha fazla tutamadı.

"Dekolteli halin hayallerimi süslüyor."

----------- ♥ ♥ ♥ ----------

"Hastalıkta,sağlıkta. İyi günde, kötü günde."