4. 'Önce Hoş Sonra Boş Gelir'

373 43 11
                                    

Multi: Uzay


Gönderen: uzaysarsilmaz

'Sinir krizi geçireni gördüm ama senin gibi ağıtlar yakanı ilk defa görüyorum. :D Sana bu fırsat bir daha karşına gelmez demiştim. Pişman oldun değil mi? ;D'

Önce bir şey anlamasam da jeton düştüğünde jetonun sesiyle birlikte çığlığımda evde yankılandı. Hemen mesaj sahibinin profiline girdim. Bu yine o çocuktu. Allah'ım resmen rezil olmuştum. Şans bana resmen kıçıyla gülüyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. 

Profiline girdiğimde resmen tükürüğüm boğazımda kalmıştı. Öksürük krizinden zar zor kurtuldum. Sanırım kendini tükürüğüyle boğan ilk insan olarak tarihe geçmeme az kalmıştı. Bu çocuk resmen çok çok aşırı iyiydi. Sanırım o sinirle pek dikkat etmemiştim ama gerçekten çok iyiydi. Vücudu bir Derek kadar olamasa da baya kaslıydı. Birden üstte yazan yazı dikkatimi çekti.

'berk_umut, aras.korkusuz ve 159 diğer kişi takip ediyor.'

Berk'le, ağabeyim ne alakaydı anlayamamıştım. Zaten çocuğu resmen tüm ülke takip ediyordu. Tamam azıcık abartmış olabilirim ama yinede takipçisi çoktu.

Aşağılara doğru inerken birkaç fotoğrafta hem ağabeyimin hem de Berk'in yer aldığını gördüm. Birde yanlarında tanımadığım iki çocuk vardı.

'Uzay Sarsılmaz, Ali Kunter, Berk Umut, Aras Korkusuz ve Ufuk Sarsılmaz ile birlikte.'

'Ölebilirsiniz kızlar ;D'

Sırıttım. Gerçekten çok karizmatik çıkmışlardı. Sakın yanlış anlamayın. Ağabeyim ve Berk fotoğrafın kalitesini yükseltmişlerdi. Yoksa o mal tabi ki kalite düşürücüydü. Allah affetsin. Hala bunların ne alaka olduğunu düşünüyordum. Hemen Alya'ya mesaj atmak için mesaj bölümüne geçtim.

Gönderilen: Karı,

Nerede kaldınız, neredesiniz, ne zaman gelirsiniz, tam olarak ne yaptınız, ne konuştunuz, aşkınızı itiraf edip çıkmaya başladınız değil mi? Hatta öpüştünüz. Sizi gidi sizi. Neyse seni daha fazla utandırmayacağım demek isterdim ama eve gelince daha fazla utandıracağım. Ne demek bana sormadan oralara gitmek. Hem de baş başa! Neyse hemen bir şekilde eve gelin. Ağabeyimle Berk'in bir şekilde ağzını aramamız lazım. Suni teneffüsçü çocuk hakkında!!!'

Dün akşam yatmadan önce Alya'ya o ikinci dudak birleşimi olayını anlatmıştım. Gözleri önce ufo görmüş köylü gibi açılmıştı. O hali hala gözlerimin önüne gelince kahkaha atma isteğiyle dolup taşıyordum. 

Elimdeki telefona geri dönünce daha yakından fotoğrafı incelemeye başladım. Ali denilen çocuk baya şeker bir şeye benziyordu. Böyle maviş mavişti. Yanaklarıysa tam sıkmalıktı. Ufuk denilen çocuğa döndüm sonra. O ise sert bir mizaç çizmişti. Baya ürkünçtü. Allah bu adamla aynı evde yaşayanlara büyük sabır versin. Resmen mahkeme duvarı gibi, Sinop cezaevi gibi.

Kapı sesiyle hemen çocuğun profilinden çıkıp kapıya doğru döndüm. Ellerinde poşetlerle giren Aras ve Alya ikilisine baktım. Ağabeyim bir şey söylemiş olacak ki Alya kahkahalarla gülüyordu. O gülerken, yüzünde ufak bir tebessümle onu izleyen ağabeyimi tabi ki fark etmemişti.

Buradan Aras aptal aşık görüntüsündeyken hemen aralarına girip, "Sonunda be! Beni bu bilmediğim gavur şehrinde bir başıma bıraktınız resmen ya. Ama tabii Nefes kim ki? Gezin hepiniz ben de evde damağımla aşk yaşayayım." Diye cırladım. 

Beni resmen gram tınlamadan arkalarını dönüp mutfağa geçtiler. Tabii ben bunun altında kalır mıyım? Tabi ki hayır! Asla! Hiçbir zaman! 

Uzaydaki NefesimWhere stories live. Discover now