[S-1] Bölüm 5 - Düello

4.1K 361 61
                                    

Önceki Bölümden Ufak Bir Özet

Jian, Mei'yi, kaçırıldığı yerden, kurtarmıştı.

O günün ardından ise, Jang Klanından olan Luan Jang, Jian'a bir düello daveti göndermişti.

Düello 5 gün sonra idi. Jian ise, hiç durmadan antrenman yapıyordu. 

Şimdi ise, sadece 2 gün kalmıştı.

-------------------------------------------------------------------------------------- 

Jian şu anda, gövdesi kalın olan bir ağacın karşısında, yumruklarını ağacın gövdesine doğru savuruyordu.

Yumrukların gücü yüzünden mi, veyahut ağaç gövdesinin dayanıksız olmasından mı bilinmiyor ama, ağacın kabukları yerlere dökülmüş, ve her vuruşta, ağaç biraz daha sallanıyordu.

Ağaca vurmaktan, Jian'ın yumruklarından kan çıkmaya başlamıştı. Ama Jian, sanki orada hiç kan yokmuş gibi devam ediyordu.

Üç yumruk ardından ise bir tekme. Bu böyle döngü gibi dönüyordu. Jian'ın, ayağındaki ve yumruğunda ki kanlar, ağacın gövdesine yapışmış, ve sanki ağaçtan kan çıkıyormuş gibi orada duruyordu.

Jian yumruk ve tekme atmayı bitirmişti, ve ağacın bir dalına, ayakları ile tutundu. Ardından ise, gövdesini, bir yukarı bir aşağı kaldırmaya başladı. Birkaç set yaptıktan sonra, dalları elleri ile tutmayı başladı, ve, aşağıya doğru sarkan bacaklarını sıkarak, gövdesine doğru kaldırıp indirdi.

Havanın kararmasına daha birkaç saat vardı. Ama Jian daha duramazdı, çünkü yarın düellosu vardı.

*Çıtırt*  *Çıtırt* (Dal kırılma sesi)

Ağaç dalı, artık daha fazla Jian'ı taşıyamıyordu.

Jian, bir elinde ağaç dalı ile aşağı indi. Ağaç dalını bir tarafa fırlattı, ve yakındaki göle doğru yürümeye başladı.

Ağaçların arasında, yüksekten akan şelalenin doldurduğu bir göl duruyordu. Kendi dünyasında, "Dünyanın 7 Harikası" grubunun içinde yer alabilirdi.

Jian, üstündeki, kanlı ve terli elbisenin üstünü çıkarttı, ve göle atladı. Atladığı gibi, gölü karşı tarafından dışarı çıktı. Ve oradan tekrar geri geldi. Birkaç dakika çoktan geçmişti.

Jian gölden dışarı çıkmıştı, ve çıplak gövdesinden aşağıya, su damlacıkları yavaş yavaş düşüyordu. Hele ki o uzun saçlarından düşen sular...

Jian bir an, şimdiki yüzünü hiç görmediğini hatırladı, ve göl suyunun yanına, yansımasını görmek için gitti.

Jian göl suyunda, turuncu ve sarı arası bir renkte olan uzun saçlar, harlanmış ateşin rengini, denizin maviliğini ve ormanların yeşilini çalmış olan bir göz, görüyordu. Hele ki o yüz hatları... O kadar kirlenmiş olmasına rağmen, hala üstün bir çekiciliğe sahipti.

Jian hayatında bu kadar yakışıklı birini görmemişti. Oyundaki karakteri çok yakışıklıydı, ama bu... Oyundaki karakterinin fiziksel özellikleri ile birleşince, ortaya baş döndüren bir görüntü çıkmıştı.

Jian neden herkesin ona baktığını anlamıştı. Eskiden de yakışıklıydı, ama bu kadar yakışıklı birini ne görmüştü nede duymuştu.

Jian daha şimdiden bir çok kızın gönlünü fethedeceğini anlamıştı, ama bu dünyada güçlü olanın her zaman kazanacağını bir kez daha hatırladı.

Tekrardan En Tepeye (TEP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin