Tanıtım.

194 16 40
                                    



"Petrichor," diye mırıldandı yavaşça. Gözleri, yağmur yüzünden camdan kayıp geçen damlalara asılıydı, kendi kendine konuşur gibiydi. Damlalarda ne buluyordu bilmiyordum, sanki kırk yıllık hatıralarını sığdırmış gibi bakıyordu onlara. Üzerinde tuttuğum, meraklı bakışlarımı hissetmiş olacak ki, konuştu.

"Yağmurun ardında bıraktığı koku."

Dört duvar arasındaydık, yağmurun yağdığına tek kanıt, dükkânın çatısından gelen yağmur damlalarının çıkarttığı sesler ve yağmur damlalarının süzüldüğü pencere camıydı. Yağmur kokusu bir ezberden ibaretti şu durumda, hissedemiyorduk. Pencereyi araladım, bu ona bir hediye vermişim gibi bakmasına neden oldu.

Derin bir nefes aldı ve dudaklarının arasından çıkan kelimelerin kulaklarıma ninni gibi gelmesine izin verdi.

"İnsanoğlu," dedi, derin bir nefes alma işlemini tekrarlarken. Bunu, su içmek kadar normal ve ihtiyaç duyduğu bir şeymişçesine yapıyordu. "Beceriksizdir, çok beceriksizdir, Ravza. Ancak gördüğü, duyduğu, dokunabildiği şeyleri anlatabilir yalnızca sana. Geriye de, işte böyle, kalbiyle hissedilebilecek, dokunulacak şeyler kalınca, onlar, insanlar için daima tanımsız kalmıştır. Anlıyor musun, Ravza? Yağmur kokusu dediğime bakma, bitkilerin mutluluk nidâlarıdır o koku aslında."


Merhaba!

Öncelikle, diyeceksiniz ki, "Yav Varyant kardeş. Sen diğer hikâyelerine yetişemiyorsun, hani tembellik desen diz boyu. Ne diye yeni hikâye yazıyorsun? Sen kim yeni hikâye?!". Deyin. Sonuna kadar haklısınız.

Ama, biliyorsunuz ki,  belki de bilmiyorsunuz, olsun, ravzagle 'ın doğum günü geliyor, ben de bir şeyler yapayım dedim, belki telafi edebilirim somut hediyesizliği^^ Bu hikâye de taslaktaydı, dedim hem yağmurlu, hem de ben buna ana karakter arıyorum...Ravza, seni seçtim pikaçu.

Umarım hem Ravza'nın, hem de sizin beğeneceği, hayatına yağmur mis'ali dokunacağı bir hikâye olur. Uranüs'ten kucak dolusu sevgilerimle.

Petrichor.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin