SON GÜVENİN SONU (TaMaMLAnDI.)

21. Bölüm: Dünya Başıma Yıkıldı

"Küçük hanım, bu kadar sert tepki vermenize gerek yoktu, düne kadar bana babacım diyordunuz hatırlatırım" diyerek göhsünü kabarttı.. Bu cümle karşısında yanaklarım al al olmuştu, utancımdan yerin dibine girmek istiyordum. Yalnız bu cümlenin altında kalacak kadar ezik olmamalıydım.

"Kusura bakmayınız, demekki ben sizin oğlunuzu fazlasıyla ciddiye alarak aptallık etmiş bulunmaktayım ve görüyorum ki hayatımın en büyük yanlışlarından biri olarakta oğlunuza güvenerek sizi babam yerine koymamdır, affedersiniz efendim."

"Sorun değil, artık bu özel hayatımızı kenara atarak iş konuşabilir miyiz?"

"Tabiki bunun için burdayız değil mi?" diyerek onu verdiğim karşılıklarla yerden yere vurduğumu hissettim. Bu da bu sefer benim göhsümün kabarmasını sağlamıştı. Başımı çevirip Hakan'a baktığım da ise beni şaşırmış gözlerle süzdüğünü gördüm. Kulağına eğilip:

"Seni bu iğrenç ortama soktuğum için özürdilerim. En kısa zamanda kurtaracağım seni burdan.." diyerek tekrar gözlerimi karşımda duran eski sevgilim Hakan'ın babasına çevirdim..

"Eminim ki anneniz gibi saygı değer biri size bu terbiyeyi vermiştir ama sanırım siz toplumda kulaktan kulağa konuşulmayacağını unuttunuz küçük hanım"

"Benim terbiyem şuan sizi ilgilendirmez efendim. Masada oturan benim çok yakın arkadaşım ve oda iş için burda, bir nevi benim baş yardımcım sayılır. Madem oyunu kurallarına göre oynuyoruz hadi bakalım buda benim kuralım. Artık Hakan da bizimle bir çalışan olduğu için sözlerinize daha dikkat etmenizi öneririm ve demek oluyor ki çalışanım olarak ona istediğim şeyi danışırım sanırım."

"Pekala küçük hanım. Biz aslında seninde gönlün olsun diye düşünerekten böyle bir toplantı yapmayı düşündük fakat görüyorum ki buna gerek yokmuş. Annenizle zaten çoktan bir anlaşma imzaladık bile, bunu söylemek için ve yeni ortağınızı tanıman için buradayım. Gerçi birbirimizi gayet iyi tanıyoruz ama annenin ısrarı üzerinde buradayım. Seninle iyi işler başaracağız gibime geliyor yalnız bu Hakan (Hakan'ı baş parmağıyla işaret ederek) işin içinde yoktu, bundan ötürü bir açıklamanız var mı hanımefendi?" diyerek yan tarafa dönüp ciddi bir edayla anneme baktı.
Annem ise öncelikle bakışlarıyla beni boğarak adama döndü.

"Ee-eevet haberim vardı, buda size süpriz olsun istedik Beyza'yla." diyerek yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirdi.

"Pekala dediğiniz gibi olsun. Yalnız bildiğiniz üzere her şey benim ve annenizin imzasıyla gerçekleşecek, siz ikinizde kazancımız için daha iyisini nasıl yapabileceğimizi düşünürsünüz."

"Anlayamadım pardon?"

"Diyorum ki baş yetkili olarak annen ve ben.."

"Özürdiliyorum Oğuz Bey ama burası benim babamın butiği ve benim imzam olmayacak mı? Tam olarak duyduğum şey bu mu?"

"20 yaşına kadar evet."

"Bu ne demek oluyor böyle?"

"Babanız 20 yaşına girene kadar butiği ve diğer değerli mal varlığınızın tamamını annenizin üzerine yaptı, bu demek oluyor ki.."

"Devamını getirmenize gerek yok Oğuz Bey yeterince anladım. Peki 20 yaşına girdiğimde sizin ve annemin  imzaları ne kadar geçerli olacak"

"Hiç"

"Hiç mi?"

"Evet tatlım koca bir hiç. Şuan yaptığımız şey butiği daha fazla büyütüp daha fazla kazancımızı katlamak, aslında Oğuz Bey'in bu işten fazla bir kazancı olmayacak. Her şey senin için.. 2 yıl sonra çok zengin bir kıza dönüşebileceksin belki de" diyen annem yüzündeki heyecanını adeta etrafa saçıyordu.