"Aman Tanrım! Prensesimiz nehre düşmüş!" Kral Sojeong'un tek kızı olan prensesin üçüncü ve yaşça küçük olan nedimesi, panik halinde sarayda oraya buraya koştururken, ne yapacağını bilemez halde ağlıyordu.
Saraya gelen, henüz yeni olan askerden öğrenmişti ve ağlarken yasaklara bir kez daha lanet etti. Törene katılmasına izin verilseydi eğer, yasakları ilk ve son kez çiğner, ölümü pahasına olsa bile prensesi kurtarabilirdi.
Şimdi, dokunulması yasak olan prensesleri, belki de çoktan vefat etmişti...
14 Şubat 2018 / Eski Han Nehri Kıyısı
Prensesin uzun ve narin parmakları su üzerinde çırpınırken, askerler, muhafızlar, konsey üyeleri, alimler ve halk, öylece izliyordu.
Çünkü Joseon Krallığında, Prensese dokunmak, ne olursa olsun yasaktı. Ve kimse kendi canına bir şey olsun istemezdi..
"Jungkook, Prensese dokunmanın en ağır cezası ne?" Uzun boylu hafif esmer olan asker, yanındaki, korku dolu gözlerle prensesi izleyen genç askere bakarak fısıldadığında, genç asker bakışlarını yanındakine çevirerek cevap verdi.
"Delirdin mi? Prensesin eline dokunmak bile müebbetken, diğer herhangi bir tensel temasta bulunmak idam cezası. Bunu benden daha iyi biliyorsun." Yanındaki asker büyük bir kararlılıkla küçük kardeşine hafifçe gülümsediğinde cevap verdi.
"Şimdi denemesini yapacağım. Buna daha fazla seyirci kalamam.. Sadece sessiz ol." Esmer olan, genç olanın konuşmasına bile fırsat vermeden, birden kılıcının kınını ve zincirden yapılmış zırhını birkaç dakikada çıkarıp nehre atlamaya yeltendiğinde, arkadan gelen atlılardan duyduğu gür sesle durmak zorunda kalmıştı.
"Asker Kim Taehyung! Ne yapıyorsun?!" Esmer olan, Kralın önünde hafifçe eğilerek hızlıca konuştu ve ardından hemen suya atladı.
"Prensese sadece siz ve Prensimiz dokunabilir Kralım fakat siz kıyafetlerinizi çıkarana kadar zaman geçer... Benim hesabımı sonra alırsınız ancak şimdi izninizle... Kızınızı kurtarmalıyım."
Nehrin soğuk suyuna atlayıp, çırpınmaktan ve suyun soğukluğundan yorulan Prensesi kucaklayıp suyun yüzüne çıkardığında, nehrin etrafındaki korku dolu ve meraklı gözlere aldırmadan, yarı baygın prensese fısıldadı.
"Şimdi uğrunuzda bir amaç için ölmeyi hak ettim Prensesim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Y/n: Öhöm öhöm... Diğerlerini bitirmeden yeni bir hikayeye başladığım için beni öldürmek istiyorsunuz şu an, tahmin ediliyorum.. Her neyse, onlarla ilgili sorunumu bölümler paylaşarak bildirmiştim. Şimdi, anlayışınıza sığınarak, bir yıldır beklettiğim bu hikayeyi, zamanı gelmişken sizlere sunmak istiyorum. :') Bu hikayeyi, geçen yıl Jungkook hikayesi olarak yazmışım, saçma sapan bir şeyler yazmışım. Hikayesi ise şöyle;
1880 yılında Tayland'ın kraliçesi (Sunandha Kumariratana) bir çok koruma ve insanın önünde boğularak can vermiş ve hiç kimse müdahale etmemiş. Çünkü kraliçeye dokunmak yasakmış.
Bu saçma yasağı duyunca o kadar şok olmuştum ki, geçen yıl bundan esinlenerek bir one shot yazmak istemiştim fakat kişisel meşguliyetlerim nedeniyle elimdekileri bitirmeden yazmak istememiştim.
Şimdi ise yazmak istiyorum, çünkü Hwarangtan sonra Taehyung'a bu hikayenin çok yakışacağını düşündüm, umarım yazabilirim ve... Arkadaşlığını, varlığını gerçekten çok sevdiğim insana ithaf etmek istiyorum. Evet tam da bugün, çünkü bu günü bekledim. Eheh.. ♡
universalalien bu hikayeye bu gün güzel bir tesadüf oldu... Ama umarım ki on yıl sonra da 34. yaşını beraber kutlarız~~ ahsjdhfhdjksjfjd yaşlanmadın üzülme. Biz hâlâ çocuğuz, biz yaşlanmayız. Şimdiden çöküntü yaşayan ergenler düşünsün onu.. Bizim sadece biyolojik yaşımız büyük.. ♡ ♥️ ♡ kkk (kendini avutmaya çalışmıyordu..) djfhdjkd
Ve ayrıca, hikayeyi umarım seversin/iz.. Zaten kendime güvenim yok, ilham getirmeye çalışıyorum da.. Ajsjdhdj Ha bir de, bu hafta bir de yoongi hikayesi yayımlayacağım, umarım onu da seversiniz.. :'))
Her neyse, çok konuştum, uykum geldi artık, gidiyorum ve sizi çok seviyorum~~
![ILLEGAL [ Kim Taehyung ]](https://img.wattpad.com/cover/83819626-64-k295008.jpg)