0.2

776 49 12
                                    

''Batman.. o beni kurtardı!''

Polis arabası beni evime bırakalı bir kaç dakika olmuştu ve rezil haldeydim. Bu halde dandik apartmanımızdaki, dandik ve çalışmayan asansörümüzün yanından geçip en üst kattaki daireme merdiven aracılığıyla çıkıyordum. Küçüklüğümde bir zamanlar spora da merak sarmıştım bu yüzden kondisyonum oldukça iyiydi. İstediğim tek şey ise sıcak bir duş, ardından da uykuydu. Evet şu an bunları düşünüyordum çünkü az önce yaşadıklarımı düşünmek dahi istemiyordum. Komiser Bullock ifademi aldıktan sonra beni evime bırakmıştı. Benim dikkatimi çeken tek şey ise bana saldıranlardan çok Batman'in üzerinde durmalarıydı.

''O neye benziyor?''

''Yüzünü gördün mü?''

''Sana bir şey söyledi mi?''

Sanki Gotham da olan tek sorun Batman'di.. tanrı aşkına. Dairemin önüne geldiğimde elimdeki anahtarı deliğe soktum ve çevirdim. Ağabeyimin uyuduğunu umarak içeri girdim. Ve tabi ki hayır.. orada oturuyordu. Her zaman ki gibi birasını içerken 70'lerden kalma saçma bir şovu izliyordu. Ona görünmeden topuklularımı elime alarak kapıyı kapattım.

''Harleen Frances Quinzel.''

Titreyerek ıslak saçlarımı geriye attıktan sonra endişeyle yutkundum.

''Buraya gel.''

Onu bekletirsem daha da kızardı. O böyle biriydi. Konuşsam kızardı, sussam kızardı, gülümsesem kızardı, ağlasam kızardı. En çokta kahkaha attığım zaman sevmezdi beni. Kimi kandırıyorum, onun beni sevdiği bir zaman hiç var olmamıştı.

''Açıklayabilirim. İşlerim gecikti, evrakları yetiştiremedim ve taksi bulamadığım için yolda önümü kestile-''

''Sordum mu?''

''Özür dilerim Jack. Tamam mı? Bir kez daha olmayacak.''

''Yemeğim nerede?''

''Sabah hazırla-''

''O soğuk amına koyayım! Demek istediğim gerçek bir yemek.''

Ayağa kalktı ve gözlerini gözlerime kilitledi.

''İstersen sana şimdi sıcak bir şeyler yapabilirim.''

Yüzüme sertçe inen tokat ile yere savruldum. Acıyla inlemiş, belki de çığlık atmıştım. Ama tek duyabildiğim şey hasta yatağındaki babamın, maske altındaki kahkahasıydı. Jack, tekmesini suratıma geçirmişti. Hemen ellerimi yüzüme siper ettim.

''Bunlara kanacağımı mı sandın küçük orospu? Annen olacak kadın gibi sokaklarda kendini erkeklere verdiğini bilmiyor muyum?''

Gözlerim göz yaşıyla dolmuştu. İçimdeki acı ve öfke bedenime sığmıyor, çıkmak için yalvarıyordu. Gözlerim masanın üzerindeki bıçağa kaydı. Onun hiç beklemediği hızda elime alarak önce bacağına, sonra karnına sapladım. Çığlık atarak dizlerinin üzerine çöktüğünde bıçağımı boğazına soktum. Boynunda açtığım yarıktan fışkıran kanlar yüzüme sıçrarken yaşadığımı hissettim. İlk defa bu kadar hayat doluydum.

Jack kanlar içinde yere düştüğünde babama döndüm ve bıçağı defalarca göğüs kafesine sapladım. Çıkartmak güç istiyordu fakat başarmıştım. Onun çürümüş bedenini parçalara ayırmıştım. Artık ikisi de bana zarar veremezdi..

''Ne oldu kaltak? Doğruları anlatmayı mı düşünüyorsun?''

''Oh hatırlatayım.''

Masaya uzandı ve bıçağın yanındaki doğum kontrol haplarımı yüzüme fırlattı.

Stay With MeWhere stories live. Discover now