2 Ay Sonra...
Kulaklarımda hissettiğim şeyle burnumu kırıştırıp, patimle kulaklarımı yokladım. Hemen ardından küçük bir kıkırtı duyunca, zorluklada olsa gözlerimi aşıp kulaklarımla oynayan Aidan'a küçük bir bakış attım. O ise buna hiç aldırmayıp kulaklarımla oynamaya devam etti. O kulaklarımı dokundukça, kulaklarımı istemsizce oynatıyordum; ve her nedense bunu her yapışımda Aidan bıkmadan sırıtırıyordu.
Yani ne bileyim gülüşü tatlı ve sevimli duruyordu falan ama, neden kulaklarım? En sonunda kulaklarım iyice kaşınmaya başlayınca birden insan formuma dönüp, Aidan en pis bakışlarımdan birini attım. O bana anlamamış bir ifadeyle bakınca, iyice somurtup ona dil çıkardım. Ne yani kulaklarımdan huylanamaz mıydım?
Şöminenin önünden ayaklanıp banyoya doğru giderken bir kaç kez tökezleyip düşme tehlikesi yaşadıktan sonra, kendimi bir çırpıda duşa attım. Kısa bir süre içinde duş aldıktan sonra kendimi havluya sarıp banyodan çıktım. İçeriye gittiğimde Aidan mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Bir süre daha ona baktıktan sonra yatağın yanına gidip, dolabın çekmecelerini karıştırmaya başladım. İçinden sade bir tişört ve şort seçtikten sonra yatağın üzerine atıp giyinmeye başladım.
Üzerimi değiştirip mutfağa yöneldiğimde, Aidan'nın benim için hazırlığı krepleri görmemle sırıtarak masaya oturdum. Aidan ise benim krep aşkımı bildiğinden ötürü umursamaz bir şekilde tabağındaki küçük zeytinle oynuyordu. Tabağımı bitirdiğimde, Aidan'nın hala o küçük zeytinle oynadığını fark etmemle kıkırdadım.
"Yoksa sabah kulaklarımla oynamana izin vermediğim için hala kızgın mısın bana? Biliyorsun kulaklarımdan huylanıyorum, bunun için kızamazsın bana."
Bakışlarını zeytinden bana çevirdiğinde, sırıtmamın yerini şaşkınlık aldı. Ne olmuştu da Aidan bu kadar kırılmıştı? Bir şey mi olmuştu? Tam ona sorumu yönelticekken sorumu biliyormuş gibi konuşmaya başladı.
"Sabah her zamanki gibi ava gittiğimde koruma bariyerinin dışına çıkmıştım. Bariyerin önünde ise Ivan ile karşılaştım."
"Ivan mı? Burada mı? Hani senin yaptığın bariyer sayesinde bizi kimse bulamazdı?"
"Evet, hala da kimse bulamaz. Ama Ivan senin küçükte olsa bir parçan, biliyorsun Ivan'nın yaptığı kara büyü sayesinde var oldun. Ve bu da Ivan'nın seni bulmasını fazlasıyla kolaylaştıran bir unsur."
"Peki neden şimdi? Bunca geçen 2 ay boyuncada bulabilirdi bizi, ama neden şimdi?"
"Bir haber getirdi, önemli bir haber. Amy, komaya girmiş."
Şaşkınlıktan ötürü ağzım açık kalırken, birden sağ kaşım seyirmeye başladı. Elimle sağ kaşımı tutup, Aidan'a açıklama yapmasını bekler gibi baktığımda derin bir iç çektikten sonra açıklamaya girişti.
"Amy'nin içinde hapsolmuş Ramona adında düşmüş bir melek var. Uzun yıllardır bu tehlikeli varlığı Amy'nin içinde hapsetiyorduk..."
"Neden Amy?"
Bu sorumu bekliyormuş gibi sırıttıktan sonra eski ciddiyetine geri dönerek açıklamaya başladı.
"Amy eski bir büyücü olduğundan bir çok kimlik ve maske değiştirdi bunu biliyorsun. Ve bu bir çok kimliğe bürünme onun asıl kimliğini unutmasına ve hatta onun delirmesine bile yol açacak kadar ilerledi. Ramona gibi düşmüş bir meleğin en iyi hapsedileceği yerde birbiriyle çelişen bir vücuttu. Böylece Ramona dünyanın sorunlarını unutup, kendi sorunlarıyla uğraşmaya başlayacaktı. Bu nedenle Ramona, tüm konseylerin kararıyla Amy'nin bedenine hapsedildi. Ama Ivan'nın söylediğine bakacak olursak, Ramona'nın Amy'nin vücudundan ayrılmasına çok kısa bir süre kalmış. Koma süresi boyunca Ramona, Amy'nin vücudundan kaçmaya çabalıyacak..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Kız
WerewolfTeresa Ballantyne, adım buydu. Ben küçükken annemle babam ölmüştü. Onların ölümünden sonra amcam tarafından New York'a götürülmüştüm. O zamanlar 8 yaşındaydım, zamanla ev işi yapmayı öğrendim. 13 yaşımdan sonra amcam gizemli bir şekilde ortadan kayb...