Final

19.5K 1K 185
                                    

Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken vücudumun kendi kendine koştuğunu fark etmem bir oldu. Gerçekten nasıl ve neden koşuyordum ki ben?

"Oh sanırım birileri kendine gelmiş?"

Ramona!

Gene vücudumun kontrolünü elimden almıştı. Ve her zamanki gibi saçma şeyler için vücudumu harcıyordu. Sonuçta kurta dönüşebiliyordum, öyle deği mi?

"İyi fikir Teresa, hiç kurt olmamıştım, sayende bunu tadabileceğim!"

Zihnimi okumayı kes!

"Aynı vücutta bulunduğumuzu hatırlatmak isterim Teresa. Sonuç olarak aynı zihnin iki ayrı parçasıyız. Senin düşüncelerin benimkilerle bir."

O an gözlerimi değirmek istedim ama öyle ya vücudumu kontrol edememek koydu o an.

"Teresa? Burada ne arıyorsun?"

Ramona başını sesin geldiği yöne doğru çevirince bize şaşkın şaşkın bakan Aidan ile karşılaşmamız bir oldu.

Birden kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Demek eskisi gibi hala ondan hoşlanıyordu.

"Ş-şey seni görmeye geldim."

Aidan istemsizce kaşlarını çattı.

"Beni? Neden? Ayrıca o büyülü çemberden nasıl kaçtın sen? Ivan sana dayanamayıp yardım etti değil mi? O aptalın sana dayanamayacağını biliyordum. Neden sizi yalnız bıraktıysam, hata bende!"

Sağ eliyle burun kemiğinin üzerini ovalarken bir yandan da söylenmeye devam ediyordu.Ramona bir süre daha Aidan'nın yüzünü inceledikten sonra  gözleriyle etrafı bir süre taradı. Sanki gözleri istediği şeyi bulunca birden sinsice sırıtmaya başladı. Onun baktığı yere dikkatle bakınca ambarın içinde belli belirsiz olan gölgeleri fark etmem bir oldu. Aklıma dolan Ramona'nın fikriyle birden ortaya atıldım.

Ramona, yapma!!!

Ramona kahkaha attıktan sonra sırıtarak söylendi.

"Çok geç."

Hayır!!

Birden büyük bir şiddetle bombalar ardı ardına patlamaya başladı. İstemsizce gözlerimle Aidan'ı taradım ama nedense ortalıkta yoktu. O esnada birden yanımda patlayan bomba ile dengemi kaybederek yere yığıldım. Hızla yere düştüğüm için gözüme giren küçük toprak parçaları gözümü yakıyordu, sağ kulağım yanımda patlayan bomba yüzünden uğuldamaya başlamış, sol elimi kesen cam parçacığından söz etmiyordum bile. Her yerimde oluşan şiddetli ağrılar yüzünden doğru düzgün olduğum yerden kımıldayamıyordum bile. Ve birde bunun üzerine hala yüzümde duran Ramona'nın o tiksinç sırıtışı iyice midemi bulandırıyordu.

Ramona yavaşça yerde emekleyerek ilerlemeye başlayınca şaşırmadan edemedim, bu kız acıyı hissetmiyor muydu? Bir süre sonra Ramona olduğu yerde durunca etraftaki seslere odaklandım.

Savaş sesleri zamanla uğultunun arasından kendini belli ediyordu. Havada uçuşan gölgeler çığlıklarıyla beraber savaşa eşlik ederken, kurt ulumaları onları susturmaya çalışırcasına etrafta yankılanıyordu. Tüfekler mermilerini teker teker etrafa doğru kusarken, büyücülerin sihirli sözcükleri etrafta uçuşup bir melodi çınlıyordu kulağımda. Birçok kişinin çığlığı da vardı elbet; ama bu savaş naraları mı yoksa ölümün son kıvılcımları bilinmez. Hepsi de bir senfoni gibi canlı bir sesle yankılanırken, bu olayların yaratıcı olan Ramona'nın bu köşede onları izleyip bir orkestra şefi gibi olayları yürütmesi...midemi bulandırıyordu!!

Kurt KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin