58.Bölüm : )

4 1 0
                                    


Merhaba sevgili okuyucularım yeni bölüm yazdım. Aslında intrnetim olmadıkça yazıyorum ; ^)
Derinden devam : )
Keyifli Okumalar 🌹: =)

Yağız aşkım değişmişmiydi evet önceki halinden daha yakışıklı olmuştu iki kalpte birbiri için atarken biz asla kavuşamayacağız diyordum. O değişmişmiydi bilmesemde yüz olarak değişmişti benim hala kalbimi hızlandıran ve kendini sevdiren adam. Kaç yaz geçti üç yaz evet üç yaz geçti ve ben her yaz onunla çocuklarıma hamile kaldığım yere bir hafta gidip anılarımı tazeliyordum.
Yağız dönmüşti ama dönüşüde gidişi gibi üzücü çünki başka bir kadınla nişanlı ve yine hamile. Peki ne yapıcak gerçeklerden sonra hiç bilmiyorum ama ikizlerimle gece birlikte uyudu. O çocuklarımızı sararak uyuyordu o kollar bir zamanlar bana sarılarak uyurken şimdi ikizlerimiz için vardı ben şansımı onun yanlış anlaması yüzünden kaybetmiştim tamam bende nişanlıyım ama bizimki sahte bir nişandı.

Neden sahte nişan yaptık söyliyim utku beni iki yıl önce bulmuş ve "Senden iyi avukat olur "demişti bende "Bak utku bey ben daha okuyorum" diyince "Hem oku hem çalış bizimle şu dava hakkında" diynce kabul etmiştim. Onların şirketinde işe başlamıştım okulum bitincede temelli orda devam ettim işime daha sonra ben ona anşatmıştım bazı gerçekleri tabi kötülük kısmı hariç neyse sonra uağızın benim çalıştığım şirkete iş başvurusunu görünce yani ortaklık başvurusunu görünce onun kim olduğunu araştırıp bir yıl içinde nişan yapıp hemen onun işini kabul ettiğimizi benim söylememi istedi. Dediğini yaptım ve arayıp iş başvurusunu kabul edildiğini dönmesi gerektiğini söyledim kabul edip dün akşam dönmüştü.
Bizde utkuyla nişanlı rolünü oynuyorduk sırf yağızdan intikam almak için. İntikam sıcak yenen bir yemekse biz soğuk yeriz.
O şimdi kollarında çocuklarımızla her gece benim yaptığım gibi kollarında uyutuyor ne çok isterdim şimdi o yatakta hepimiz olmayı ama imkansızlaştı artık yağız bizi gittiği gün bitirmişti hemde saçma yanlış anlama yüzünden.
Üzerlerini örtüp baş uçlarındaki sandalyeden kalkıp odadan çıktım. Dışarı yağan yağmura baktım sevmez olmuştum bu yağmuru ama altında kaç kere yere çöküp ağladığım olmuştu. Bu yağmurda güneşte ay bile kardeşim olmuştu.
Onlara acılarımı anlatmıştım mehmetwde anlattığım gibi her gün ağlamıştım şu üç yılda. Ben anne olduktan sonra ağlamayı bırakmıştım çünki az daha sütüm kesiliyordu üzüntüden doktor bunlara dikkat etmem gerektiğini söyleyip eve yollamıştı.
Çocuklarıma iyi bir anne olmak için çok çabalıyorum kötü ve katil biri olabilirdim ama çocuklarımın yeri bende ayrıydı. Sevdiğim adam gibi çocuklarımada sadece kalben bağlıydım onlar benim çocuklarımdı. Yağız bana hediyemi verip gitmişti arkasından iki çocuk bir sevdiği kadın bırakarak. Gözlerimi kapatıp yağmurun yere düşüş sesini dinlemeye başladım. Özlemiştim yağızı ama ne gidip dokunabiliyor nede ona sarılabiliyordum. O gittiğinden bu yana çocuklarım resimlerimize bakarak babalarının kim olduğunu biliyordu. Yağızın çektiği benim tlfondan. Odama girip kapıyı kapatıp dolabımdaki albümleri çıkarıp oturdum yere sırtımı yataığa dayayıp ilk sayfasını açtım her defasında bakmaya aşinası olduğum resimlere.
Yağız ve arkamızda ela gözlü olan bir resimdi biz gülüyoruz başka bir sayfayı açıp baktım. Güneş batarken başım yağızın omzunda bir diğeri yağızla gülerek denizde poz verişimiz ister istemez gülümsedim.
Kapım açılıp içeri mehmet girdiğinde yatağıma oturup elimdeki albümü alıp ilk sayfasını açtı "Ela gözlümle ben ha" dedi evet onlardı. Biz bu resimleri burcuylada bakmıştık hatta mehmetle ela gözlüsünü görünce sormuştu bende senden önceki ilk aşkı demiştim üzülsede susmuştu. Sorun etmemişti mehmetle burcu evlenmişti hemde mehmetin yoğun ısrarıyla bana şöyle demişti 'Birini daha kaybetmeden evlenmek istiyorum' dediğini yapıp bir ay içinde evlenmiş fakat evlendiği kız hamile kalmasını istememişti çünki korkuyordu.

Burcununda sevdiği ela gözlüsü gibi olup ölmesinden korkuyor ve hemen çocuk istemiyordu fakat geçen tlfonda konuştuğumuzda bana üç aylık hamileyim demişti burcu. Tabi mehmetin haberi yoktu sonra öğrenince kızsada bir şey demeyip korkuyla çocuğun doğmasını bekliyorlardı.
Evleneli koca iki yıl olmuş fakat şimdi bebekleri olacaktı. Şuan burcu altı aylık hamileydi doğmasına az kalmıştı fakat hiç karnı belli olmuyordu zayıf kız ne olacak benim gibi. Ben hamileyken tek bir tane çocuğa hamileyim sanırken ikinciyide arkasına doğurmuştum. Gözlerimdeki yaşı kardeşim yine silip " Hala bu piçe mi ağlıyosun derin" dediğinde kafamı iki yana sallayıp "Senle bana bize ağlıyorum kardeşim. Senle ne acılar paylaştık ikimizde çok çektik fakat ilk mutluluğu çocuklarımla ben yakaladım sonra sen evelenerek yakalayıp mutlu oldun" diyince "Evet öyle" dedi.

Bu arada çocukları kız idi ve burcu mehmetin her acısından haberdar olunca kızının adını ela melike koymaya karar verdi. Mehmet çok mutlu olmuş daha bir sevmeye başlamıştı burcuyu. Burcuyla köyde tanışıp evlendiler hatta mehmetin aileside onaylayıp düğünü burda yaptılar bende onlar için balayı tatili hwdiye etmiştim hatta uçak biletini burcunun gelinliğine iğnelemiştim oda bakmış ve gülnüştü sonra teşekkür etmişti.
Şimdi ise mehmetle sırtımız yatağa dayalı oturuyorduk. Mehmetin konuşmasıyla ona döndüm oda "Az acı çekmedik be yeşil gözlü ikimizde ağladık güldük fakat yinede sen yağızla ben burcuyla mutlu olucaz" diyince ona "Hayır mehmet yağızın nişanlandığı kız hamile kendi kulaklarımla duydum iki aylıkmış hemde."dediğimde "Takma elbet bir çıkış yolu vardır be derin" dediğinde gülümsedim. Elbette vardır ama eninde sonunda yağız o kızla evlenecekti ve biz diye bir şey sonsuza kadar bitecekti.
Gözlerim kapandığında uykumun geldiğini anladım ve hiç kuşkusuz kendimi uykuya teslim ettim.

Havalandığımı anlayınca ki sonra sırtım yatağa değdiğinde dönüp yastığıma sarıldım ve uykuma devam ettim. "Uyu kardeşim elbet her sorun çözlücek bir gün"sesinden sonra ben iptaldi.


*!*!*!*!Yağız Karaanlı*!*!*!

Yeşil gözlüm odadan çıkınca dikkatlice bende yataktan kalkıp ona bakmıştım. Gözlerini kapatmış sadece sesi dinliyordu ve sonra bir odaya girdi kapıyı kapatınca arkasından bakamadım fakat iki dakika sonra mehmet girdi içeri ve kapı aralık kaldığında kenara geçip baktım.
Mehmet derinin elinden albümü alıp kendisi yatağa oturup baktı derin ise sadece düşünüyordu bu belliydi. Mehmet yere kardeşinin tam karşısında durup göz yaşlarını silmiş ve "Hala bu piçe mi ağlıyosun derin" demişti sinirlensemde haklıydı bir piçlik yapıp dinlemedn gitmiştim. Derin ise "Senle bana bize ağlıyorum kardeşim. Senle ne acılar paylaştık ikimizde çok çektik fakat ilk mutluluğu çocuklarımla ben yakaladım sonra sen evelenerek yakalayıp mutlu oldun" diyince "Evet öyle" dedi mehmette.

Sonra " Az acı çekmedik be yeşil gözlü ikimizde ağladık güldük fakat yinede sen yağızla ben burcuyla mutlu olucaz" diyince ona "Hayır mehmet yağızın nişanlandığı kız hamile kendi kulaklarımla duydum iki aylıkmış hemde."dediğinde içim yandı o an mehmette "Takma elbet bir çıkış yolu vardır be derin" diyince bende içimden elbette dedim yani umarım.

Sonrasında ise mehmet derin uyuyunca yatağına yatırıp " Uyu kardeşim elbet her sorun çözlücek bir gün" diyip üzerini örtüp odadan çıkıcakken yan odaya saklandım o gidince çıkıp aralık kapıdan arkası dönük derine baktım. Bende çocuklarla yattığım odaya dönüp yine dikkatlice yatağa girip kendi çocuklarımı kucakladım ve gözlerimi kapattım aşkımla bizim görüntümüz geldi gözlerimin önüne inş sorunumuz çözülürde mutlu olurduk diyerek uykuya daldım...

Sizce mutluluğu yakalayacaklar mı ?

Sevgilerle öptüm Allaha emanet olun : * ")

KARANLIK YOL- OYUN Donde viven las historias. Descúbrelo ahora