⏺FİNAL Part-2

13.2K 812 812
                                    


Göz kapaklarını araladı genç kız. Perdeden içeriye giren güneş ışığı yüzünü yakmıştı. Yataktan kalkarak ellerini havada birleştirip bir süre esnedi. Gözünü masanın üzerinde duran saatte çevirdiğinde kaşlarını çattı.

08:05.
Yaklaşık bir aydır tuhaf bir şekilde hep bu saatte uyanıyordu.
Vakit kaybetmeden odasından çıkıp yan taraftaki banyoya attı kendisini. Soğuk bir suyu yüzüne çarptıktan sonra biraz daha ayıldığını hissetmişti.
Aynaya baktı.
Göz altlarındaki morluklar -hey hey hey! Bak biz yine buradayız ufak-"
"Ben ufaklık değilim!" diye çemkirdi kız aynaya karşı. Göz  altlarının bu kızla derdi neydi?
Hızlıca banyoyu terk edip merdivenlerden aşağı indiği sırada annesini kahvaltı hazırlarken buldu.
"Günaydın,anne." dedikten sonra ekmek makinesindeki ekmekleri alıp yemek masasına koydu.
"Arkadaşın aradı,kahvaltıya geliyormuş." dedi annesi gülümseyerek. Kız kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra kahvaltılıklarıda masaya yerleştirdi. Ocağın üzerindeki menemen'i de alıp masaya koyduğu sırada kapı zili çaldı. Ayaklarını sürüye sürüye kapıya ulaştı ve açtı.
"Günaydın kanka!"
"Sabah sabah nasıl oluyor da şu ses tonun everest dağında zirveye çıkıyor merak ediyorum doğrusu." Genç kız bıkkınlıkla konuştuktan sonra kapıyı kapatıp mutfağa ilerledi. Arkadaşı annesine sarılıp yemek masasına oturduğunda iştahla ağzını şaplattı.
"Çok acıkmıştım."
"Bize geldiğinde hep aç oluyorsun. Annen seni beslemiyor mu?"
"Çok komiksin Deniz."
İki kız atışırken annesi devreye girerek genç kızları susturdu ve kahvaltıya başladılar.
"Annenler nasıl Şeyda?" diye sordu annesi.
"Nasıl olsunlar Rukiye teyze,durmadan iş güç çalışıyorlar işte."
"Selam söyle onlara,bir ara çay içmeye bekliyoruz."
"Hay hay,baş üstüne."
Kahvaltı muhabbeti aileler arasında dönüp durmuştu. Nihayet kahvaltı bittiğinde ikili odaya çekildiler.
"Sana iki tane haberim var. Birisi iyi birisi kötü Deniz." Şeyda odadaki kitapları karıştırırken lafa girdi.
"Duymak istemiyorum açıkcası." Deniz burun kıvırdı. Ardından ne ara geldiğini anlamadığı tokat ensesinde buluşmuştu.
"Gerizekalı,isteyip istemediğini sormadım."
Deniz omuz silkti ve yakın arkadaşına döndü. " İlk önce iyi haberi alayım o zaman."
"Pekala... Hazır mısıın??"
"Değilim."
"Herneyse ben hazır olduğunu düşüneceğim. 2 Hafta sonra İstanbul'a konser için kim geliyor bil?"
"Michael Jackson?"
" Komik mi?"
"Evet. Bence çok komik." 
Şeyda derin bir nefes bıraktıktan sonra yatakta oturan arkadaşının tam karşısına oturup bağdaş kurdu.
"BTS!"
Deniz bir an için yüzündeki gülümsemeyi sildi. Uzun zaman önce onları takip etmeyi bırakmıştı.  Hatta Kore'den döndüğü ilk anda hesaplarından onların sayfasını beğenmekten vazgeçmiş ve BTS'yi hayatından tamamen çıkartmıştı.
Bu yaptığı çok yanlıştı evet. BTS üyeleri ile güzel bir arkadaşlıl kurmuş,onlarla sırlarını bile paylaşmıştı. Üstelik BTS üyeleri onu ailesi gibi hissettirmişti. Ama yanılmadığı birşey vardı. BTS üyelerini herhangi bir yerde görse aklına direk o isim gelecekti.
Min Yoongi.
Gözlerinin dolduğunu anladığında kafasını sağa sola sallayıp gülümsedi.
"Sana önce iyi haberi duymak istediğimi söylemiştim."
"Şuan zaten iyi olandan bahsediyorum. "
"Bunun neresi iyi?"
"Dinle. Artık kendini eve kapatmaktan vazgeçmelisin tamam mı? Dünyanın sonu gelmiş gibi davranıyorsun."
"Benim dünyam zaten son bulmuştu ama neyse." dedi Deniz.  Arkadaşı bu konuda birazcık haklı olabilirdi.
Kore'den döndüğünden beri sosyal hayatı sıfır olmuştu.  Ama o halinden memnundu.
"Bana bak Deniz." Dedi Şeyda otoriter bir sesle. Deniz kafasını kaldırdığında devam etti. "Biliyorum,hala mutlu değilsin. Farkındayım hiç bir şey seni mutlu etmiyor. Ama o hayatına döndü. Seninde dönmen gerekiyor anlıyor musun?"
"O hayatına bir şekilde dönecekti zaten. Ben istemiyorum."
"Şuan bir aptal gibi davranıyorsun. Bu aptallıktan biraz olsun kurtulman için BTS konserine gidip üyelerle kouşacaksın."
"Seni duymuyorum. Bana kötü haberi söyle."
"Kötü haber buydu zaten. VIP bilet aldım. Konsere gidiyoruz"

YOU ARE MY FAN! m.yoongi | BxG ✅Where stories live. Discover now