2.Bölüm

657 31 10
                                    

" Abi istemiyorum ya " diye direniyorum Tolga'ya bakarak.

" Oğlum kafa dağıtacağız sadece." Diyor kollarını açarak.

" Kardeşim bak ben anlamam öyle şeylerden " diyorum.

" Oğlum sana kızlarla yat demiyoruz. Erkek erkeğe gidip kafa dağıtıp eve dönücez bu kadar." Diyor tekrardan.

" İyi tamam " diyorum geçiştirmeye çalışarak.

Tolga'da beni onayladıktan sonra beraber okula doğru yürümeye devam ediyoruz.

Bahçe kapısından içeriye girdikten sonra Ece'yi kantinden çıkarken görüyorum.

Karşısından Samet'te gelip Ece'ye sarılıyor, gözlerimi kaçırıyorum.

Gün nasıl geçiyor hiç bilmiyorum biran önce bitsin istiyorum bu eziyet.

Nihayet bitiyor şu lanet olası okul.

Samet'le Ece el ele çıkıyorlar okuldan.

Sadece arkalarından bakmakla yetiniyorum.

Bakıyorum, bakıyorum ve yine bakıyorum.

" Anca bakmakla yetinirsin " diyor arkamdan bir ses.

Vücudumu sesin geldiği yöne doğru çevirdiğimde dünkü kızla karşılaşıyorum. Bu beni takip mi ediyor?

"Sen beni takip mi ediyorsun" dediğimde hisretik bir kahkaha atıyor.

Birden bire suratı ciddileştiğinde "Emin ol takip etmek istediğim son kişi olursun." Diyor, yanımdan geçerek.

Arkasından bakakalıyorum.

Hey tamam pekâlâ bu sefer arkasından bakmayıp adımlarımı hızlandırıyorum.

Yan yana yürümeye başladığımızda "Ne var? " diyor.

"Bir şey yok yolda yürüyemez miyim?" diyorum ellerimi cebime koyarak.

"Sen sevdiğin kızın başkasıyla birlikte oluşunu oturup izleyen adamsın senden yolda emeklemeyi beklerdim." Diyor.

" Edebiyat mı yapıyorsun? " dediğimde dudaklarının kenarları kıvrılırken adımlarını durdurup yüzüyle yüzümü yakınlaştırıyor.

" Cesaretini sevdim, ama tahmin yürütme yeteneğini pek sevdiğimi söyleyemem. Edebiyat sevmem. " diyor.

Kafasına koymuş olduğu güneş gözlüğünü taktıktan sonra "Görüşmek üzere" diyerek yanımdan hızlıca uzaklaşıyor.

Yine arkasından bakakalıyorum.

**

Parfümümü de sıktıktan sonra her an beni beklemekten patlamak üzere olan Tolga'nın odaya girmemesi için çıkıyorum odamdan.

Merdivenlerden aşağı indiğimde "Şükürler olsun" diyen Tolga'ya gülerek, evden çıkıyorum.

Tabii ki arkamdan da, Tolga geliyor.

Arabaya binip yaklaşık 5 dakikalık bir yolculuğun ardından dışı gösterişli olan bir barın önünde duruyoruz.

Arabadan inip kapıya doğru yaklaştığımızda Tolga cebinden bir şey çıkartıp adamlara gösteriyor.

Bizi içeriye alıyorlar.

İçeriye girer girmez, burnum içki kokusuyla dolarken herkesin yiyiştiğini görüyorum.

Benim gibi imanlı bir adamın burada ne işi olur?

Tamam, gençlik sakin olun bir iki kere gelmişliğim var ama hiç kimseyle yiyişmedim bu bir gerçek.

YASAK AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin