9.Bölüm

249 19 10
                                    

Kalp kırıklarım içimi parçalıyor yazarak tamamlıyorum sayfamı. Kimseye anlatamadığım şeyleri defterlere yazıyorum. 5 defterim vardır herhalde.

Havalar ısınıyor yavaştan. Yine yaz geldi gelecek, zaman çok çabuk geçiyor.

Yaz demişken aklıma alışveriş yapma fikri geliyor. Telefonumu alıp hesabımda ne kadar para olduğuna bakıyorum.

Sanırım bir ayda olsa idare ederim diye düşünerek hazırlanıp avmye gidiyorum.

Hayvan gibi yediğim için, geçen sene aldığım hiç bir şort, mayo olmuyor bana. O yüzden bir kaç kot şort mayo alıyorum.

Öyle saatlerce alışveriş yapan bir kız değilim.

Herşeyim siyah olduğu için iki saat bunun üzerine ne alsam diye hiç düşünmüyorum.

Yarım saat süren alışverişin ardından büyük bir markete giriyorum. Evde hiç yiyecek bir şey yok, ve bilin bakalım kim hayvan gibi yemek yemek istiyor. Ah tabii ki de Hadise.

Bir kaç klasik yemek malzemeleri aldıktan sonra kasaya doğru gidiyorum.

Tam ödemeyi yapacakken arkamdan bir ses burdan alın lütfen diyor.

Sinirle gözlerimi kapatıp "hayır hayır şimdi olmaz yeni düzeldim zaten" diyorum kendi kendime.

Aldıklarımı poşete koyup marketten çıktıktan sonra içerde ki Eren'in de çıkmasını bekliyorum.

Yanıma doğru yaklaşan Eren'e bakarak "gönderirim hesabına parayı" diyorum.

"Hadise bir hafta oldu yanıma gelmiyorsun, konuşmuyorsun, arıyorum açmıyorsun, özledim diyorum." diyor.

Cevap veremiyorum, vermek istesem dahi veremiyorum. Arkamı dönüp yavaş adımlarla yürüyorum sadece.

Eren benim ilk aşkım. Hani ilk ve son derler ya, öyle işte. Annem beni evden atınca gel benim evimin kadını ol dedi. O an vuruldum ona, gerçi ondan önce de çok aşıktım ama, o sefer daha bir farklıydı. Hiç birşeyini esirgemedi benden, ne evini ne yemeğini ne yatağını. Babam olsa böyle davranmazdı diyeyim kısaca. Onu öyle çok seviyorum ki. Bazen beni görmezden geliyor, kalbimi paramparça ediyor, sonra da hiç birşey yokmuş gibi devam ediyor. O zaman canım çok yanıyor işte. Şimdi ise onu 1 hafta da olsa kafamdan silmeye başlamışken birden karşıma çıkması hiç iyi olmadı. Umarım eve gidince yine toparlana bilirim..

🌛

Salatayı son bir kez daha karıştırdıktan sonra dolabı açıp tabak almaya uzanıyorum. Boyum yetmiyor tabii.
Parmak uçlarıma basarak uzandığımda tam tabağı alacakken benden önce arkandan birisi tabağı alıyor ve önüme koyuyor.

Parfüm kokusu dolduruyor etrafımı..

Eren..

O kadar güzel kokuyor ki, dönüp sarılmamak için çok zor tutuyorum kendimi.

Kollarının belime dolandığını hissettiğimde gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıyorum. Bir insan bir insana böyle yenilmemeli. Tüm içimdeki dengeyi kollarını belime dolayarak bozdu neredeyse. O kadar çok özlemişim ki kollarını..

"Kokunu özlemişim meleğim" diye fısıldıyor yavaşça kulağıma. Daha çok yelkenleri suya indiriyorum bende.

Kendimi toparlayıp " yiyecek misin" diyorum.

"Yok ben yiyip geldim aşkım, sen ye." diyip boynuma bir buse konduruyor.

"Bekliyorum yukarda" dedikten sonra merdivenlerden çıkışını izliyorum.

YASAK AŞIKLARWhere stories live. Discover now