Selamünaleyküm.
Beklenen bölüm geldi.
Geçmişi anlatan, son bölüm.
Neyse, ben sizi daha fazla lafa tutmadan yeni bölümle baş başa bırakıyorum.
Keyifli okumalar.
Herşey insanlar için yaratılmıştı.
Ağlamakta, gülmekte
Hasta olmakta, şifa bulmakta
Dertlenmekte, dermanını bulmakta. Sevmekte, sevilmekte.
Herşeyden, herkesten önce Rabbini sevmeliydi insan.
Yaratıp onu dünyaya gönderen,
Dünyaya gönderip imtihan eden, imtihanın sonunda da cennetle (İnşallah Cemalullah ile) mükafatlandıran.Hz.Fatıma'nın dediği gibi
"Kişi Allah'(cc)ı aklıyla ve ruhuyla sever, Peygamberimizi (sav) kalbiyle sever, eşini nefsiyle sever, çocuklarını ise şefkatiyle sever."İki gencin yüreği de yangın yeriydi. Dinledikleri sohbet kulaklarından girmiş ve tüm benliklerini kaplamıştı.
İki gençte herşeyin fazlasının zarar olduğunu öğrenmişti. Sevginin bile. Ve en önemlisi sevdin mi Rabbin için sevmeliydin.
İki genç te allak bullak olmuştu. Şimdi ne yapacaklardı? Helali mi seçeceklerdi yoksa haramı mı? İkisininde aklını ve kalbini kurcalayan sorular aynıydı.
...
Rumeysa ne yapacağına karar verememişti. Seviyordu ama sevdiğini söylemeli miydi? Sevdiğini söylemeden artık görüşmelerinin doğru olmadığını söylese anlar mıydı?
En iyisi önce Ömer'i dinlemekti. Onunla konuştuktan sonra doğru olan yolu seçecek ve Rabbinin emrini yerine getirecekti.
Sabah erkenden kalktı ve hazırlandı. Ayrılık vakti geldiği için hüzünlü olan bir tarafı olsa da Rabbinin emrettiği yolda gidecek olmasının huzuru daha fazlaydı.
Bugün tatlıcı da buluşacaklardı. Tatlıcının önüne gelip durdu. Derin derin aldığı nefeslerle ciğerlerini oksijene boğarken, heyecandan taramalı tüfeğin atışı gibi atan kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu.
Kendini cesaretlendirdikten sonra açık olan kapıdan girdi. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen, 'ünlü bir yer olduğu için' dolu sayılırdı. Ömer'le her zaman geldiklerinde '5 kere gelmişlerdi' oturdukları masaya baktı ama Ömer yoktu. Normalde önceden gelmiş ve tatlıların siparişini vermiş olması gerekirdi. Şaşırsada her zaman oturdukları masaya oturdu.
Denizin huzur veren dalgalarını izlerken içini de yavaştan endişe kaplamaya başlamıştı. Nerede kalmıştı bu Ömer. Gelen ses ile masaya döndü ve garsonun bıraktığı kazandibine baktı.
"Afedersiniz bir arkadaşımı bekliyorum bu yüzden tatlı siparişi vermemiştim."
Garson elindeki zarfıda Rumeysa'nın önüne bırakıp konuşmaya başladı.
"Biliyorum efendim. Bu tatlının siparişi dün verildi ve ücreti de ödendi."
Rumeysa şaşırırken merakı da artmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASRET KOKULU SEVDAM
SpiritualAnne ve babası tarafından terkedilen, akrabalarının sahip çıktığı yaralı bir genç kız; Rumeysa DEMİR... Kaybettiklerine üzülmek yerine, elinde olanların kıymetini bilen, iyi kalpli bir delikanlı; Ömer ŞAHİN... Yaşanmışlıkların, acıların ve hüzünleri...