Üç Adam

1.7K 627 262
                                    

Yapacak bir ton işim var ve benim eve gidip bir an önce bunları bitirmem gerekiyor. Çizimler ve kalıplar çıkarmam gerek. Sicim gibi yağmur yağıyor ve ben bir kapşon ve sırt çantam ile araç bekliyorum. Neyse ki kapşonum haddinden fazla büyük. Dar kot pantolonum tamamen ıslanmış durumda ama neyse ki yanımda ki kızlara şöyle bir göz atınca benim halim daha iyi vaziyette, uzun maşalı saçları bozulmuş ve neredeyse göz makyajları akmakta olan kızların yanında ben bir numarayım. Saç derdim yok çünkü erkek saç stili ile geziyorum ve bunu seviyorum, makyaj derdim yok çünkü doğallık en iyi dürüstlüktür diyorum.
Mırıldanarak;

"Ah sonunda."

Diye söylene bildim. Toplu taşıma aracı kullanan birisiyimdir. Kendimle alay ediyorum. Bordo asker botumun ıslanmamasından bir hayli memnunum.

Araca biner binmez üç kişi bana acayip derecede bakış attılar. Yüzümü düşürdüm çünkü niye böyle baktıklarını bilmiyorum, ters birşeyim yok ki aksine onlarda bir terslik var gibi görünüyor. Arka taraflardan boş cam kenarına oturdum. Gizemli üçlü bana dönüp bakmaya devam ettiler. Bana bakana bende bakarım felsefesini uygulayacağım ama bu tehlikeli olabilir. İri olan adamın saçları kazılı ve sol tarafında işaret parmağı büyüklüğünde dövme var. Yanında cılız görünümlü ama yüz hatları belirgin ve net olanın ise yukarıdan bağlı topuzu vardı, ince bir saç tokası ile bağlanmış ense bölümü kazılı ve sırtına kadar inen dövmesi vardı, yanlarından geçerken gözüm oraya odaklandı. Diğer adamın ise sağ şakağından başlayıp sol şakağında biten U şeklinde kazılı saçı vardı ama bu kazılı olan yerin içinde küçük küçük desenler vardı, net göremedim neler vardı tam olarak bilmiyorum. Hala bana bakmakta ısrarcı gibi görünüyorlar. Tamam belki de artık korkmaya başlamalıyım. Yarım saattir araçtayım ve işin garibi benle binen kızlar iki durak sonra hemen indiler ama daha da garibi şuan araçta şoför, ben ve bu üç dövmeli adamlar var. Kafamı cama çevirsem iyi olacak. Kapşonumu kafamdan indiremedim çünkü benim daha sakin olmamda bana yardımı dokunuyor. Üç dövmeli adam bana doğru yürümeye başladılar. Kafamı cama çevirdim, bakmamak daha iyi olacaktı. Hemen arka tarafıma oturdular. Bir anlığına çok yankılı bir fısıldama sesi duydum anlamadığım bir sesti. Kaşlarımı çattım ve bir kez daha geldi aynı ses ama daha gürültülüydü, çığlık attım kulaklarımı tıkadım ama bir işe yaramadı yerdeyim ve canım çok acıyor. Arkamda oturan üç adamdan ikisi oturuyor teki arkama geçmiş ayakta, kıvranışımı izliyor. Bana acıyarak bakıyordu. Şoföre bağırdım "durdur aracı" diye ama aksine beni duymuyordu.

Bir an ayaktaki topuzlu adam bir tek kelime dedi, ne dediğini bilmiyorum ama dilimizden bir şey olmadığı belliydi. Acım kesildi ama sağ kulağımdan bir sıvı aktığını hissettim ilk an kulak zarımın delindiğini düşündüm ama elimle yokladığım zaman şoka uğradım. Laciverte yakın bir sıvı gelmişti. Bilimsel olarak bu normal mi diye zihnimi yokladığım da hayır cevabını buldum, peki ama bir terslik var. Ayaktaki adam bana şaşırarak bakıyordu. Solunda oturanlara döndü ve işaret etti. Araç durdu ve indiler. Yerde duran çantamı aldım, can acısı ile onu yere düşürmüştüm. Fermuarı açık olan küçük gözü kapattım ve toparlandım. Bir sonra ki durakta indim.
Lanet şoför! Bu yaptığını asla unutmayacağım. Hala yağmur yağıyor, bunu umursamadan öylece boş caddede durdum ve kulağımdan gelen sıvıyı yokladım, akmıyordu ama rengi değişmişti, mavi olmuştu!

Selam okurlarım...

İkinci bölüm hazır ama sizin beğenilerinize ve yorumlarınıza bağlı olarak devam edeceğim. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim (iyi ya da kötü).

Her zaman bir umut vardır...

YAŞAYAN BİLİR #wattys2017Donde viven las historias. Descúbrelo ahora