Bölüm 37

130 112 1
                                    

-" Ne düşünüyorsun? "
-" Söylediklerini "

Uzattığı kupayı elime alıp da kahvenin kokusunu içime çekmiştim. Bu kahveye bayılıyordum. Nasıl böyle güzel bir kahve yapıyordu anlayamıyordum. İçmeden, kokusu bile içine huzur doldurup da rahatlatıyordu.

-" Ya sen ne söylemek istedin ben bi türlü anlayamadım "
-" Boş ver düşünme onu düşünecek başka bir şeyin var "
-" Peki, haklısın "

Kahvemden yudum almıştım ve sessizce anın tadını çıkarıyordum. Düşünecek başka bir şeyim vardı gerçekten de. O dakikadan sonra "gitme" mevzusunu düşünmeye başlamıştım.

-" Karar verdim sanırım "
-" Neymiş kararın bakalım "
-" Gidiyorum buraya ait değilim yapamıyorum olmuyor bir türlü beceremiyorum hep aksilikler beni buluyor en iyisi gitmek. "
-" Gidiyorsun yani ne zaman? "
-" Yarın "
-" Yarın mı? Bu kadar çabuk mu? 3 gün falan demiştin ama "
-" Ne fark eder ki he 3 gün sonra he yarın "
-" Kesin kararın mı? "
-" Evet, yarın gidiyorum "
-" Anladım bugün son günün desene "
-" Hey son günün falan ne bu ayrılık konuşması gibi görende bi daha görüşmeyeceğiz sanır kendine gel "
-" Görüşecek miyiz ki? "
-" Tabi gidiyorum diye burada olmasam da niye görüşmeyi bırakalım, konuşuruz bir şekilde olmadı atlar gelirim birkaç günlüğüne falan "
-" Konuşuruz uzakta da olsan bırakmam ki ben seni kurtuluşun yok benden gidiyorum diye sevinme sakın "
-" Deli ya 😊 kurtulmak isteyen kim "

O dakikadan sonra eski sessizliğimize geri dönmüştük adeta suskunları oynuyorduk. Ve odayı tatlı bir hüzün sarmıştı..

-" Nasıl gideceksin yani neyle? "
-" Otobüsle "
-" Hım kara yolu bilet aldın mı? "
-" Yok, daha almadım "
-" Anladım kaçta gideceksin peki? "
-" Fark etmez bilet bulayım da "
-" O yere gidelim mi? Ne soruyorsam hazırlan gidiyoruz "
-" Yok, başka zaman gideriz "
-" Başka zamanda gideriz gitmeden bir kere daha gidelim olmaz mı? "
-" Bir şey yapmamıza gerek yok Yağız iyi böyle "
-" Tamam, ısrar etmiyorum nasıl istersen "

Başka günler geçmek bilmeyen zaman bugün çok çabuk geçiyordu sanki ya da bana öyle geliyordu. Bilmiyorum..

-" Acıktın mı? "
-" Biraz sen? "
-" Bende napalım dışarıdan mı söyleyelim? "
-" Yok, bu sefer söylemeyelim mutfağı kullanmama izin var mı? "
-" Tabi istediğin gibi sormana bile gerek yok da neden napacaksın? "
-" 😊 Alemsin Yağız ya oyun oynayacak halim yok ya mutfakta ne yapılırsa onu yapacağım "

Otur otur uyuşmuştu her tarafım. Kim bilir kaç saat aynı yerde oturuyorumdur. İznimi aldıktan sonra ayaklanıp mutfağa gitmiştim ve kolları sıvayıp işe koyulmuştum. Buzdolabına göz atarken Yağız da yanıma gelmişti ve kapının yanında kollarını bağlamış bana bakıyordu.

-" Beyefendi tv izlesenize siz 😊 "
-" Yardım etmeye geldim fena mı hanımefendi 🙂 "
-" Niye ben yapamam mı yani? "
-" Ben öyle bir şey mi dedim şimdi yanlış anlama hemen tabi ki yaparsın sadece birlikte yapalım diye şey etmiştim "
-" Tamam, tamam şaka yaptım 😊 hep sen yapacak değilsin ya "
-" Bak sen 🙂 "
-" Gördüğüm kadarıyla seçeneğimiz çok yok o zaman napıyoruz "
-" Napıyoruz şefim "
-" Şef mi? 😊 Ben mi şefim? "
-" Evet, sen benim şefimsin 🙂 Ne derseniz o "
-" Tamam, o zaman yardımcım menümüz makarna ve yanında salata "
-" Hay hay benim görevim nedir şef? "
-" Hım masayı hazırlamak "
-" Peki şefim 🙂 "
-" 😊 kolay gelsin yardımcım "
-" Size de şef 🙂 "

Gülümseyerek tencereye su koyduktan sonra ocağa koymuştum. Su kaynağına kadar salatanın malzemelerini hazırlamaya geçmiştim. Yağız da verdiğim görevi yerine getirmişti tabak,çatal vs. malzemeleri masaya taşıyarak yerleştiriyordu. Suyun kaynamasıyla ocağın başına geçerek makarnayı içine atıp karıştırmaya başlamıştım ki Yağız yanıma gelmişti.

-" Ne çabuk bitirdin işini 😊 "
-" 🙂 Başka napayım "
-" Yapacak bir şey yok ki "
-" E makarnayı ben alayım 🙂 "
-" Tamam, geç bakalım başına bende salataya devam edeyim o zaman "

Görev dağılımını yaptıktan sonra herkes işine koyulmuştu tekrardan. Salatanın malzemelerini doğrarken Yağız da ara ara makarnayı karıştırıyordu. Birkaç dakika sonra kafamı çevirip baktığımda beni izliyordu. Bana bakışını yakalamıştım.
-" Makarna ne alemde 😊 "
-" Makarna mı? Unuttum ya ben onu "

Bir telaşla tencereye dönmüştü ben ise o haline gülmüştüm. "Tamam, sorun yok" demişti hemen ardından makarnayı karıştırarak. Güldüğümü görünce o da gülmeye başlamıştı. Bu adam ne yapıyor ediyor beni güldürüyordu. Nasıl başarıyor anlamış değilim. Öyle böyle bir işinde üstesinden gelmiştik. Birbirimize "afiyet olsun" dedikten sonra hazırladıklarımızı yemeye başlamıştık. Masada karşılıklı oturmuştuk.
-" Tuz atmadın mı sen? "
-" Atmamış mıyım? "
-" Ye bakalım atmış mısın? "

Salatadan bir çatal alıp da ağzıma atmamla yüzümün değişmesi ve tuzsuz olduğunu anlamam bir olmuştu. Benim için sorun yoktu tuzsuz da yiyebildiğimden.
-" Unutmuşum tuz getireyim mi? "
-" Yok, çok unutkan oldun bu aralar sen "
-" Bak ya iyi ki bir unuttuk beyefendi "

Salatadan yemeye devam ederken Yağız da makarnayı yiyordu. Bir anda gülmeye başlamıştı. Niye gülüyordu bu şimdi?

*Ve bölüm sonu...
Nasıl buldunuz bakalım bölümü gelsin yorumlar. Sevgiyle kalın 🌟 unutmayın 🤗

•●● GÜLÜMSE HAYATA·٠•●●•٠·˙  ✔️ [tamamlandı]Where stories live. Discover now