UBKM - Dördüncü Bölüm (Teslimiyet)

120 82 40
                                    

Karanlık bir dünyada yaşayan beyaz umutlu insanlar, asla kurtulamayacaktı. Gözleri sadece dehşet gören, beyni sadece ızdırap algılayan ve burnu sadece kan kokusu alan bir adam; buna izin vermeyecekti. Bunu sadece, tek bir kişi önleyebilirdi. O da...

***

Adrian, etrafına keyifli gözlerle baktı. Aklında sadece dünyaya hükmetmek vardı. Karşısında duran köleler, buna engel olmayı düşünemeyecek kadar acizdi. Onları bu hâle getiren de oydu. Amacına yavaş yavaş ulaşacaktı. Oturduğu sandalyeden kalktı ve Mason'ın yanına gitti. Kulağına fısıldadığı şeyle birlikte Mason yere yığıldı. Köleler, şaşkın bir ifadeyle dillerini ısırdılar. Aklına gelen keyif verici düşünceyle bu sefer Brydon'ın yanına gitti. Ona da aynı şekilde kelimeleri fısıldadı ve onun da yere yığılışını izledi. İki kişi şimdilik yeter, diye geçirdi içinden Adrian. Bir gün, ismi gibi karanlık olduğunu gösterecekti. Tüm dünya, onun nasıl birisi olduğunu öğrenmiş olacaktı. 


Eline aldığı saatle birlikte Kylie'nin karşısına geçti. Zalim bir ifadeyle gülümsedi ve saati Kylie'nin göz hizasına kadar kaldırdı. 

"Şimdi, aklına gelecek olan görüntülerle nasıl baş edeceksin merak ediyorum." Adrian, gözlerini biraz daha açtı ve gözbebeklerinden etrafa yayılan mor ışıklarla birlikte yutkundu. Kylie'yi hepsinden özel görüyordu. O, hepsinden üstün olacaktı. Yeri geldiğinde köleleri yönetebilecek donanıma sahip olacaktı. Kylie, Adrian'dan sonra dünyaya hükmeden kişi olacaktı. 


Kylie gözlerinin önüne gelen dehşet verici görüntülerle çığlık atmaya başladı. Gözleri göremiyor olabilirdi fakat beyni hâlâ resmedebilecek kadar çalışıyordu. Adrian, Kylie'nin kulağına yaklaştı ve,

"Sen onlardan farklısın Kylie," diye fısıldadı. "Bunları sadece sen bileceksin, şu anlık." Dünyanın sonu geldiğinde, herkes öğrenecekti. Kylie'nin gördükleri, tüm insanlığın yaşayacağı dehşetten başka bir şey değildi. Bu görüntüler, Kylie'de şok etkisi yarattı. "Sadece senin algıların açık. Duyguları az da olsa hissedebiliyorsun. Bundan dolayı söyle bana, nasıl buldun?"

"Dehşet verici, efendim." Kylie, duyduklarını anlamlandırmaya çalıştı fakat henüz algıları bunu yapabilecek kadar açık değildi.

"Bu kadarı yeterli değil. Söyle bana, nasıl buldun gördüklerini?"

"Dehşet verici, efendim." Adrian sinirle Kylie'nin çenesini kavradı ve,

"Bu kadarı yeterli değil," diye tehditkâr bir tonla Kylie'den başka bir cevap bekledi.

"Dehşet verici, efendim."

"Lanet olsun!" Adrian, Kylie'nin çenesini bıraktı ve saati yere fırlattı. Kylie'nin bileğinden tutup, onu kendi benliğiyle buluşturacak bir odaya götürdü. "Burası senin benliğin olacak Kylie."

"Peki, efendim." Bu artık sinir bozucu olmaya başlamıştı. Kylie'nin bir robot gibi aynı şeyleri tekrarlamasını istemiyordu. 

"Seni, benliğinle buluşturacağım. Şimdi, yaptıklarımı hissetmeye çalış." Adrian, kırmızı bir toz alıp Kylie'nin gözbebeğine sürdü. Kylie acıyla bağırmaya başladı.

"Canımı yakıyorsunuz efendim!" Adrian aldırmadı. Sürmeye devam etti ve Kylie'nin söylediklerine aldırmadı. "Efendim!" Kylie'nin çırpınışları boşunaydı. Adrian elini çekti ve Kylie'nin mor ışık saçan gözlerine baktı. 

"Bir şey görüyor musun Kylie?" Kylie etrafına bakındı. Evet, karşısında duran efendisini görebiliyordu.

"Evet, efendim." Adrian duyduğu şeyle gülümsedi. 

"Güzel. O halde, buraya gel." Adrian kollarını açtı ve Kylie'nin gelmesini bekledi. Kylie tereddütlü adımlarla Adrian'ın kollarına doğru ilerledi ve sonunda Adrian'a sarıldı. "Bundan sonra, sadece benim olacaksın Kylie. Güçlerinle birlikte." Adrian, çıkarmış olduğu pençelerini Kylie'nin sırtına geçirdi. Kylie bir kez daha bağırdı. "Bu, acıyla bağırmanın son senfonisi." Adrian, sanki müjde verir gibi konuşmuştu. "Bundan sonra, kimse sana bu acıyı yaşatamayacak!" 


Kylie, Adrian'ın söylediklerini dinlerken aynı zamanda da yanaklarına doğru süzülen kanın şaşkınlığını yaşıyordu. Adrian, karanlığının tüm dehşetini Kylie'ye armağan ediyordu.

Ufak Bir Kalp MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin