🌹20🌹

2.9K 338 51
                                    

Baekhyun kapıyı çalmadan açtığında karşısında ona bakan Chanyeol'ü görmesiyle heyecandan gerilen yüzünde büyük bir gülümseme olmuştu. Son anda planda bir değişiklik yapıp Baekhyun gelmek istemişti

"Beklemişsin." Gülmesine ek olarak göz devirdi uzun olan.

"Senden kaçacak halim yok ya Baekhyun. Hem beklemeyi seviyorum ben seni."

Baekhyun zaten heyecandan hızla atan kalbinin nasıl daha hızlı attığını sorguladı bir süre. Sonra normal karşıladı bunu, uzun olanı her gördüğünde delicesine atıyordu kalbi son zamanlarda zaten.

"Ee, hani hediyem? Ellerin boş." Alaycı bir şekilde konuştu. Gerçekten Baekhyun'dan hediye felan beklediği yoktu. Onun yanında olması bile yetiyordu bazen.

Baekhyun, Chanyeol'ün koluna hafifçe vurdu.

"Yüzsüzlük yapma bana." Bunu derken bile bir ciddiyetin olmadığını ikisininde kıkırtılarından anlayabilirdiniz.

"Hediyem elle tutulabilcek bir şey değil malesef." (Smut yok yani ehehe)

Chanyeol ister istemez meraklanmıştı. Baekhyun bir adım daha atarak diğerine daha çok yaklaştı.

"Hediyem biraz manevi bir şey aslında."

İnce ve zarif parmakları uzun olanın gömleğinin yakasına tırmandı. Biraz eğilmesini sağladı.

Chanyeol aniden olan yakınlaşma ile ne yapacağını şaşırtmıştı. Byun Baekhyun ona ilk defa böylesine yakındı. Refleks olarak (!) elini Baekhyun'un beline sardı.

Nefes alışverişleri ikisinin de hızlanmıştı, ikisi de heyecanlanmıştı.

Aradaki boy farkını kapatmak için tuttuğu yakayı biraz daha çekti Baekhyun. Chanyeol'ün dudakları sadece bir iki santim uzağındaydı.

Fısıldarcasına konuştu.

"Mutlu yıllar Chanyeol-ah."

Dudaklarını birleştirmek için ilk hamleyi kendisi yaptı.

Küçük tatlı bir öpücüğü hediye etti.



Rose ത ChanbaekUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum