🌹25🌹

2.9K 286 47
                                    

Son bölümü okumadan önce minik bir ayrıntıya takılmayın diye minik bir not; Channie'nin babası ölmedi sadece ağır bir kaza geçirdi. Final ile alakası yok ama..

Daha iyi anlamak için 17.bölümü tekrar okuyabilirsiniz.

Notu bıraktığıma göre sizi final bölümüyle baş başa bırakıyorum...

^^^^^^^^^^^^^^^^^

(2 yıl sonra)

"Evet, anne. Tamam. Evet, damatlığı aldım. Evet mükemmel damadın da aldı. Hayır, anne kinaye yapmadım. Anne saçmalama, neden Chanyeol'ü kıskanayım?"

Chanyeol sevgilisinin annesiyle olan konuşmasına güldü.

"Anne bak sen konuştukça strese giriyorum. Hayır, seni azarlamak için söylemedim. Ben sen daha sonra arasam olur mu? Evet, hazırlıkları bitirmemiz lazım." En sonunda Baekhyun konuşmanın sonlanmasıyla gülümsedi ve telefonu kapattı.

Chanyeol sevgilisinin suratında ki rahatlama ifadesiyle güldü.

"Eğer o telefon şimdi kapanmasaydı anca düğün günü kapanırdı." Baekhyun kıkırdarken Chanyeol'ü onayladı.

"Bir an telefon elimde öleceğim sandım." Aynı kıkırdamayı Chanyeol, Baekhyun'u kollarının arasına alırken sundu.

"Sana bir ömür daha ihtiyacım var Baekkie, ölmemelisin." Baekhyun hafifçe Chanyeol'e doğru yaklaştı. Burunları birbirine değiyordu.

"Sen önce onu Bayan Byun'a söyle." Chanyeol onaylarcasına başını salladı.

"Sever beni 'Bayan Byun' söylerim." Gerçekten de Baekhyun'un annesi müstakbel damadını seviyordu.

Baekhyun birden bire, oturduğu için kendisinden daha alçakta kalan sevgilisine eğildi ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

Geri çekildiklerinde Chanyeol yüzünde oluşan şapşal gülümsemesiyle sordu,

"Bu ne içindi?"

Baekhyun dudaklarını büzüp omuz silkti.

"Canım istedi."

İkisinin birbirine olan bakışlarını bölen hazırlıklar için çalışan görevlilerden biriydi.

"Bay Park, Bay Byun. Salon hazırlandı son kontrol ve prova için gelebilirsiniz."

^^^^^^^^^^^^^^^^^

Baekhyun son kez aynaya bakarken bekleme odasının kapısı hafifçe tıklatıldı. Baekhyun kapıdaki kişiye gelebileceğini söylediğinde içeri giren kişi Chanyeol oldu.

Baekhyun'un kalbi artık çok sevmekten pes edecek duruma gelmişti. Chanyeol karşısında kendisinin en sevdiği gülümsemesi ve üzerindeki takım elbiseyle tüm ihtişamıyla dikilerken kalbinin bu duruma gelmeside normaldi gerçi. Son zamanlarda kestirmediği saçlarını geriye atmıştı. Fazlasıyla yakışıklı görünüyordu.

Chanyeol, Baekhyun'un bozulmuş yakasını düzeltmek için sevgilisine yaklaştı.

Yakayı olması gerekenden daha yavaş düzeltiyordu.

"Heyecanlı mısın?" Soruyu sorarken cevabını da aslında biliyordu Chanyeol. Baekhyun elini, Chanyeol'ün elinin üstüne yerleştirirken kısaca 'evet' dedi. Açıkçası heyecandan konuşamıyordu bile.

"Sen değil misin?" Chanyeol omuz silkti.

"Aslında oldukça heyecanlıyım ama, bilirsin, havalı görünmeye çalışıyorum ." Chanyeol devam etti.

"Fazla güzel görünüyorsun." Baekhyun artık 'güzel' sıfatına alışmıştı hatta bu hoşuna bile gidiyordu.

"Teşekkür ederim ama Chanyeol," sonlara doğru sesini alçatmış ve biraz kışkırtıcı bir tona bürümüştü. "- bana böyle, her an öpecekmiş gibi, bakmamalısın." Chanyeol'de karşılık olarak yaramaz bir gülümseme kondurmuştu suratına. "Nedenmiş?" Baekhyun tam olarak dudaklara ulaşmak için başını kaldırdı. "Yaklaşık beş dakikaya salona giriş yapmamız gerekiyor ve eğer sen bana biraz daha böyle bakarsan beş dakikaya gideceğimiz yer salon değil iki adım ötemizdeki koltuk olur. "Chanyeol çok sesli olmayan bir kahkaha bıraktı. "O zaman buraya asıl geliş nedenime geçsem iyi olur." Kendini toparladı ve cebindeki kutuyu çıkardı.

İçindekinin zarar görmesini istemiyordu. Baekhyun merakla kutuya baktı. "Ne o? Channie, yoksa bana ikinci kez evlenme mi teklif edeceksin?"

"Şansına küs, bu daha başka bir şey." Lacivert kutuyu yavaşça açtı. İçinden çıkan gül şeklindeki taş ile süslenmiş broş oldukça göz kamaştırıcıydı. Üstüne vuran loş ışık onu daha da çekici kılıyordu. Chanyeol devam etti.

"Aslında sana karşı tam olarak dürüst değildim." Baekhyun gözlerini broştan çekip sevgilisine yöneltti. Konuşmak yerine anlatmasını bekledi.

"Bana, sana neden gül gönderdiğimde nedenini farklı bir şekilde açıklamıştım ama aslında nedeni bu broştu." Baekhyun'un kafası karışmıştı.

"Nasıl yani?"

"Sana olan duygularımın gittikçe arttığı dönemlerde sana kendimi fark ettirmenin bir yolunu düşünürken bunu buldum. Büyükannem verdi doğrusu." Broşu, Baekhyun'un yakasına takarken konuşmayı sürdürdü. "Daha önce verdiğim cevapla birleşince sana gül almanın en mantıklı seçim olduğunu fark ettim."

Baekhyun bilinçsizce parmak uçlarını broşta gezdirdi.

"Çok yakıştı." dedi Chanyeol. Baekhyun ilk başta bu hediye ile oldukça mutlu olsada ister istemez yüzü düştü. Chanyeol sevgilisinin havasının değiştiğini fark edince nedenini sordu.

"Ne oldu?"

"Sadece..ben de sana böyle değerli bir hediye vermek isterdim." Chanyeol, Baekhyun'un buna takılmış olmasına güldü.

"Sen, evlenme teklifimi kabul ettiğinde çoktan 'değerli' bir hediye vermiştin zaten." Baekhyun parmak uçlarına çıkarak kollarını Chanyeol'ün boynuna sardı.

"Seni seviyorum Chan."

"Ben de seni seviyorum sevgilim."

Daha sonra kapının çalmasıyla ve içeri giren Luhan'la, ayrıldılar.

"Zaman geldi gençler, herkes sizi bekliyor."

Sonra birlikte odadan çıkıp davetlilerin arasından geçtiler.

Kürsüde yanlarında bekleyen arkadaşları ve onları izleyen davetliler eşliğinde yeminlerini ettiler.

Saat tam akşam sekizdi.

Chanyeol'ün, Baekhyun'u ilk defa görüp kalbini ona teslim ettiği saatlerde birbirlerini kalplerine sahip çıkacaklarına dair söz verdiler.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Final notuma bu cümleye kadar yanımda olan ve hikayemi okuyan herkese teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Hepimizin farkında olduğu gibi yazma konusunda çok iyi değilim ve Rose ikinci kitabım, ilk texting denemem olduğu için bu konuda çok kahrımı çekti.

Bu yüzden bu kitabı silip silmemek arasında çok kaldım ama sizlerin gösterdiği ilgi beni bundan vazgeçirdi.

Teşekkür ederim. Tüm samimiyetimle.

Umarım Rose'un son bölümünü beğenmişsinizdir.

Ve umarım yayımladığım diğer kitaplarıma bakarsınız hepsi profilimde okunmayı bekliyor.

Chanbaek ile kalın^^

Sevgiler,

-tullyskatie

Rose ത ChanbaekWhere stories live. Discover now