Ben galiba sana aşık oldum! Bölüm 9

32 3 0
                                    

Bu çocukta bişey var.

bakma miasu bakma şuna neden kaçıramıyorsun gözlerini evet kes şunu yeter artık.

" bı-bırakırmısın kolumu"

"...."

sonra kolumu yavaşça çektim ve arkamdan seslendi.

"Bana bidaha küsme duydun mu!"

"ne"

"bana birdaha sakın öyle bakma dedim."

neden ki niye sinirlendi şimdi bu?

tedirginlikle kısık çıkan sesimle arkama dönmeden fısıldandım.

"peki."

oturma odasına geldiğimizde Nezihin yüzü kızarmış çok düşünür ve mutsuz bir hali vardı.

bende kimse anlamasın diye ahmet amca ve nimet teyzeyle konuşmaya çalışıyor arada bir de Nezih i yokluyordum.

"e hadi bakalım artık saat de geç oldu gençlere misağfir odasına bi yatak kur da onar da dinlensinler Nimet hanım hadi çocuklar sizde odanıza bakalım bugünlük televizyon yeter."

"peki bey."

ne nasıl yani şimdi biz aynı yatakta mı yatacağız? of miasu of şu düştüğün durumlara bak resmen bu odunla birlikte yatıcaksın sahi Nezih napiyo acaba diye döndüğümde Nezihin kızaran gözleri ile beni izliyordu.

onun bakışlarından kaçmak için hemen Nimet hanıma seslendim.

"Bekleyin o zaman ben de size yardım edeyim."

"peki gel kızım"

odayı hazırladıktan sonra oturma odasına geçip Nezih e gel işareti yaparak çağırdım.

Ahmet amca ile birlikte ayaklanıp herkes odalarına çekildiler e tabi bizde.

"Nezih bi sorun mu var?"

"hiç sadece biraz başım ağrıyor sen yat ben bi yüzümü yıkayazağım."

ona endişelenmiştim bi tuğaftı normalde olsa sanane deyip beni azarlardı ama şimdi farklı onun gelmesini beklerken biraz sıkıldım ama sonunda gelmişti.

"Biraz konuşmak ve küçükken başım ağrıdığında babam masaj yapınca geçerdi sana da iyi gelir belki ister misin?"

sanırım neden böyle olduğuna karşı onu beklerken bi fikir yürütmüştüm. Ve onu için burdan yürüdüm konuya babasının öldüğünü mira dan duyduğum aklıma geldi.

"Olur."

yer yatağında oturup bana baktı hüzünlüydü bakışları.

"istemeden bişey mi dedim sana?"

"hayır aslında sen hiçbişey yapmadın sadece benim aklıma kötü anılar geldi okadar."

"anlatmak istemeyebilirsin ama dertler biriyle paylaşınca hafifler."

başını bağdaç kurup uturduğum bacağıma koyup küçük bir çocukmuş gibi bana baktı.

bende ellerimi onun alnına götürüp masaj yapmaya başladım sanırım biraz rahatalmış olsa erek anlatmaya başladı.

"Çocukken babamı tam bi süper kahraman olarak görüyordum beni hiç bırakmayacakmış gibi hep koruyacakmış gibi ama bi gün annemi ağlarken gördüm telefonda konuşuyordu babamı mi mafyaya borçlanmıştı ve yüklü bi miktar para istiyorlardı ve onu bizle tehtid ediyorlardı sonra babam da bunlara dayanamayıp bize zarar gelmesin diye annemden boşandı bizi evlatlıktan reddetti önce ona çok kızmıştım ama sonra ölü haberi geldi bu babamdı ondan sonra hiç kimseye güvenmedim, güvenemedim..."

bu bu çok kötü gözlerim dolmuştu bunları bana anlattığına göre bana güveniyordu ama neden?

"peki bana güveniyormusun yani bu olayı anlattığına göre.."

bitirmeden kesti sözümü

"evet sen babama çok benziyorsun annem benimgibidir hep sakin soğuk ama babam bütün kötü şeylere bile espiri yapar bizi dik tutmaya çalışırdı. ve gözlerin aynısı oda seningibi esmerdi ela gözleri vardi babama benzemeyi çok isterdim."

"herkes bi şekilde duygularını saklar kimisi soğuk davranarak bağzılarıda gülüşlerinin arkasına saklayarak."

onu ilk defa böyle masum görüyordum.

göz damlam akıp boynuna düşünce ağladığımı gördü ve doğrulup yüzümü ellerinin içine alarak konuştu.

"ve sizin gibi bizleri bu kötü durumlarda doğrultacak birileri de ağlamayı seçerse işte o zaman bizleri kim kim mutlu edecek ha sakın sonun babama benzemesin bi yıkıma daha dayanamam."

bi insan bu kadar çocuk gibi masumken aynı zamanda erkeksi ve sert olabilirmiydi.

ona küçük bi tebessüm belirtip tekrar bacağıma kafasını koymasını istiyordum çünkü biraz daha böyle kalırsak kötü şeyler olacaktı.

ama kendisi de bunu hiç düşünmüyor elini yanağımdan çekip enseme doğru indiriyor ve daha da yaklaşıyordu.

en sonunda nefesini hissedeceğim kadar yaklaştı ve birimizin tek kıpırdaması dudaklarımızı birbirimize kenetleyecekti.

durduramadığım kalp atışlarım daha da hızlandı.

ve buğazımdaki yotkunma isteğine engel olamadım.

En sonunda birbirimize kavuştuk.

alt dudağımı dişleyince birazcık acıdı ama acıdan daha yoğun hissetiğim duygular vardı. Ne olduğunu bilmesem de içimi titreten bu duygular Nezih beni öptüğü anda vicuduma virüs gibi dağıldı.

O duygu yoğunluğuyla ellerimi ensesinde birleştirip deli gibi öpmeye başladım.

dilimi ağzının içine kaydırdığımda inleyerek üstüme çıktı.elim sırtına kayarken onun elleri de boş durmuyordu bir eli yanaklarımı okşarken diğer eli belimdeydi.

nasıl bu hale geldik saniyeler içinde biz en son dertleşiyorduk şimdi ise Nezih le öpüşmem ne kadar normal.

bu işin hiç iyi bir yere gitmediği belliydi bu yüzden onu hemen kendimden uzaklaştırmam gerekiyordu.

kollarından itmeye çalıştığımda ısrarla öpmeye devam etti beni.

en sonunda daha sert ittim ve sonunda ayrıldı dudaklarımız.

sesi kısıktı ve sanırım ilanı aşk etmişti burda bana.

"sen nasıl bi kızsın beni nasıl bu hale getirdin bilmiyorum ama uyandığımda görmek istediğim tek şey senin gözlerin olsun istiyorum.

 Ben galiba sana aşık oldum.  

Başka bi açıklaması varmı beni delirtmenin."

"ha na-nasıl sen ve ben şeyy biz naptık az önce? bende sana karşı duygular besliyorum ama bilmiyorum bu ne aşkmı yoksa başka birşey mi ve şuan utançtan ölmek üzereyim lütfen uyuyalım ve bu konuyu sabah konuşalım olur mu?"

dedim ve arkamı dönüp yorganı üstüme çektim.

gözlerimi sımsıkı kapatıp uyumaya çalışıyordum ve biliyodum arkamdan beni izliyordu. 

...

artık uykum gelmişti ve gözlerim yavaşça kapandı...

Çerkez Taş'ıWhere stories live. Discover now