Defne, bir kaç saat önce, Ömer'in çakılı kaldığı aynı yerde, olduğu yerde kıpırdayamaz. Bir kaç saniye, anlamsız bakışlarla herkesi inceledikten sonra, gülümsemeye başlar.
Koray: Ayyy delirdi kız.
Serdar: Korktuğum başıma geldi.
İso: Defo, iyi misin?
Defne: Hı hı. Çok.
Nihan: Ay yok, vallahi iyi değil. Doktor çağırın.
Sadri: Ya bi durun, gitmeyin kızın üstüne. İdrak etsin.
Necmi: Defne kızım, gel, otur şöyle.
Neriman: Yahu, kız gayet iyi!
Defne: İyiyim. Neredeler?
İso: Ömer'le dondurma yemeye gitmişler.
Defne: Ömer ne demiş? "Babanım" demiş mi?
Sadri: Demedi. Rüzgar, "Benim babam Ömer İplikçi" dedi. Ömer de şaşırdı tabi ne yapsın... Gittiler ardından fazlasını bilmiyoruz.
İso: Kızım, ne yapalım? Polise falan mı gitsek?
Defne: Polis?İso: Defo! Ya getirmezse oğlanı.
Defne: Getirir neden getirmesin ki?
Serdar: Defne, kafayı mı yedin? Adam sana hâlâ kızgın kızgın! Ne yapacağını kestiremeyiz. Sadri Usta'yla kavga etmişler bugün! Gidiyormuş Ömer! Alır oğlanı gider kızım bir şeyler yapmamız lazım.
Defne: Gitmez. Ömer daha hiçbir yere gitmez. Gidemez.
İso: Nereden biliyorsun?
Sinan: Defne bak haklılar. Ömer benim kardeşim ama haklılar. Ömer o sinirle, Rüzgar'ı alır bir beş sene daha izlerini bulamayız belki. O yüzden bir şeyler yapmalıyız.
Defne: Sen de mi Sinan? Amca?
Necmi: Galiba haklılar kızım. Ben yeğenimi tanıyamıyorum. Dönmemiş çünkü. İş için gelmiş. Sadri Usta anlattı her şeyi...
Defne: Ya ne işi? Beş sene sonra, iş için gelecek... Bu mahalleye? Hayatta inanmam.
Sadri: Öyle Defne. Ben bugün gözlerinde gördüm kararlılığı. "Rüzgar'ı alıp gider." demiyorum ama öfkesi hâlâ çok taze. Buna bir de yetiştiremediği evladı eklendi, şu an düşünemiyorum Ömer'i.
Koray: Ayyy Rüzgoş'u bir daha göremicez mi? Ayyy ben daha dondurma yicektim onunla. Vıhhhh...
Defne herkese öfke dolu gözlerle bakarak;
Defne: Kendinize gelin! Ömer, oğlumu götürdüğü gibi geri getirecek. Ömer'den bahsediyoruz! Amca, yenge... Yeğeninizden. Sadri Usta... Oğlundan bahsediyorsun. Allah aşkına yapmayın. Yeter! Onu hiç tanımamışsınız. Ömer, oğlumla gelecek!
Serdar: Asıl sana yeter! Çık şu hayal dünyasından! Oğlunun arkasına sığınmaktan vazgeç artık! Tek umudun o! Zannediyorsun ki Ömer'le tekrar bir hayat kuracaksın. Öyle bir şey yok. Adam seni terk etti, sok bunu kafana artık!
Nihan: Serdar! Tamam!
İso: Ne tamam? Serdar haklı.
Defne: Haklı falan değil. Benim bir umut bağladığım yok. Sadece Ömer'i, kocamı, tanıyorum, o kadar.
Bu tartışmayı Pamir bozar; afilli bir şekilde dükkana giriş yapar;
Pamir: Hayırdır? Ne için toplandık?
---
Rüzgar ve Ömer keyifli sohbetlerine devam etmektedirler. Ömer, dakikalar ilerledikçe Rüzgar'a daha fazla ısınır. Sanki oğlu olmasa bile çok seveceğini hisseder. Rüzgar, Ömer'in kim olduğunu sorgulamaz ve Ömer buna pek bir anlam veremez. Bir yanı, "çocuk işte" deyip geçse de, Rüzgar'ın alelade bir çocuk olmadığının farkındadır. Ama şu anda bunu sorgulamaya cesareti yoktur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Aşk -Rüzgarlı Günler
FanfictionKiralık Aşk'ın 2.Sezon'unu unutun. Bir rüzgarın çıktığını hayal edin. Tatlı bir şarkının içine beraber girelim.