14-Bensiz gitti!

4.3K 222 8
                                    

Sevgilisi var.Benim hayal ettiğim yerde, prensesin kalbinde bir başkası var.Bir başkası...Onları öyle , yani prensesi yanında ki adamın kollarında görünce gözlerimin dolduğunu hissettim.Tuğba sımsıkı sarılmış ona, o da Tuğba'nın saçlarına öpücük konduruyor.Öpücükleri arasında bir şeyler söylüyor;dudaklarının kımıldadığı belli oluyor.Belki de sevgi sözcükleri de söylüyordur.'Seni seviyorum.' diyordur belki.Belki 'Benimsin.' diyordur.Onun ne de olsa...Belki de 'Meleğim.' diyordur.Tuğba tam bir melek çünkü.Belki 'Kadınım.' diyordur.Der mi acaba? Öyle mi cidden? Öyle olmasa bile evlendiklerinde olmayacak mı? Tuğba tamamen onun olacak.Benim değil...

Bu düşünce gözümden yaşları akıtmama , elimden Kumsal ve Tuğba için özür mayetinde aldığım buketleri düşürmeme neden oldu.Kumsal'a bir buket papatya almıştım; çok sever. Tuğba'ya da bir buket kırmızı gül...Anlamını elbette bildiğini biliyorum ama çokta umrumda değildi açıkcası.İçimden geldi ve aldım.

Ayrıldılar sonunda.Tuğba beni farketmeden gözümde ki yaşları silip yerde ki çicekleri aldım.Sonra da yaprakları dökülmüş çicekleri biraz ilerde ki çöp kutusuna attım.Yaprakları dökülmemiş olsa da bu gördüklerimden sonra veremezdim herhalde.Buna yüzüm tutmazdı.

Yüzüme gerçekci olduğunu umduğum bir gülümseme kondurdum.Elbette olmadı ama elimden başka bir şeyde gelmezdi.Sevdiğimi bir başkasını yanında görürken oynayacak değilim elbette.Belki o mutlu diye içim rahat olur ama o kadar.Ötesi sadece hayal.

Yavaş adımlarla yanlarına doğru yürümeye başladım.O sırada o da çıkışa yöneldi.Buna sevinmeden edemedim.Tuğba'nın ona sevgi ile bakmasını kaldıramazdım.Yanına gidince sesimin sevimli çıkmasını umarak

"Merhaba."

Dedim.Tuğba bana dönünce gözlerinde ki hüzün yaktı canımı.Tam sebeini soracaktım ki Tuğba'dan tokat yedim.Ne oluyor ya!

"Tuğba...ne yaptım şimdi?"

"Nerdeydin bunca zaman!"

Dedi sinirle.Gözlerinde ki bakısı ilk defa görüyorum.Canı yanmış,korkmuş ve yeterince sinirli...

"İ..işlerim yoğundu.Gelemedim."

Dedim sesim titrerken.Tuğba gözlerini sımsıkı yumdu sinirle.

"Arayabilirdin!Telefon diye bir icat var!"

"F..fırsatım...olmadı."

"Gece bile mi?!"

"Tuğba sorun ne?"

"Senin aptallığın yüzünden Kumsal hasta oldu!"

Deyince demin kuruyan gözlerim yeniden dolmaya ,sesim de fazlasıyla titremeye başladı.

"Na..Nas...Nasıl?"

Dedim 3 denemeden sonra.Tuğba'nın gözleri dolarken siniri geçmeye başladı.

"Sen...sen gelmeyince ve de aramayıca...işte onu terkettin sandı.Sen gelmeden yemek yemeyeceğnii falan...söyledi.Yemedi de.İkna edemedik...çünkü.Gecede yurdun bahçesinde beklemiş...Üstüne yağmur yağınca...çok kötü üşütmüş Kıvanç.Doktor za...zatü...zatüreye çevirebileceğimi söyledi."

Deyince dehşete düştüm.Ben...ne yapmışım böyle?Bile bile deniz kızımı ö..ölüme yollamışım.

"Görebilir miyim?"

Dedim ama sesim çok kısık çıktı.

"Eserini mi görmek istiyorsun?"

Dedi prenses tekrar sinirlenirken.Çok değer veriyor Kumsal'a belli.

CAN SUYU'M (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin