×15

1.8K 116 18
                                    

Jongin, Han'a kıyamayıp bir limon daha uzattığında Sehun ona ters  bakışlar attı.

"-Fazla limon diş etlerini kanatabilir, sinir sistemine zarar verebilir, gözü bozabilir, tansiyonunu düşürebilir, gastrit, ülser gibi sorunlar yaratabilir. Hayır Han onu yemeyecek gerçekten seninle bir daha konuşmam."

Han derin bir şekilde oflayıp limonu Sehun'a uzattı.

"-Bu bilgiler emin ol hayvanları iyleştirirken çok lazım olacak sana."

Konuştuktan sonra ellerini önünde bağladı. Sehun ona cevap vermek istemedi. Eğer üstelemeye devam ederse kimse Han'ı durduramazdı. Oradaki bütün limonları kendisine acımadan yerdi.

"-Sen bu sene mezun oluyorsun değil mi?"

Jongin soruyu Sehun'a yönelttiği zaman Sehun başını olumlu anlamda salladı.

"-Bende seneye mezun olacağım. Onun okulu beş yıllıktı ya benim ki dört."

Han bir sene daha az okuyacağı için mutluydu.

"-Ben mezun olduktan sonra bir yıl çalışmayı düşünmüyorum. Bir yıl dinlendikten sonra çalışmaya başlayacağım."

Sehun konuştuktan sonra Jongin dudaklarını araladı.

"-Bencede doğru bir karar. O süre zarfında da sana uygun bir yer buluruz."

Sehun aklına gelen şeyle gülmemek için dudaklarını ısırdı.

"-Bişey mi oldu?"

Sehun başını olumsuz anlamda salladı.

"-Ben sizin okulda resim öğretmeni olmak istiyorum."

Han konuştuğu zaman Jongin başını olumlu anlamda salladı. Sonuçta ona birşeyler ayarlayabilirdi.

"-Bugün çocuk hastanesine ya da yetimhaneye gideceğim gelmek ister misiniz?"

Sehun soru sorduğu zaman ikiside başını olumlu anlamda salladı. Tanışmaları bile bu şekilde olmuştu.

"-O zaman şimdi çıkalım."

Sehun fikrini dile getirdiği zaman Jongin itiraz etmeden ayağa kalktı.

"-Bence kurabiye falan yapalım onlara götürürüz."

Han konuştuğu zaman ikisininde hoşuna gitmişti bu fikir.

"-Evde malzeme var mı?"

Jongin soruyu yönelttiğinde Han başını olumlu anlamda salladı.

"-O zaman yapalım hadi."

Sehun'da konuştuğu zaman kalkıp ellerini yıkadılar sırayla. Önce malzemeleri tek tek çıkardılar. Ardından hamuru hazırladılar.

"-Siz bunlara şekil verin ben tekrar hamur hazırlayacağım. En az yüz tane yapmamız lazım."

Jongin konuştuğu zaman Han ve Sehun onu başıyla onayladı. Üçüde ayrı ayrı hamur hazırlamıştı. Jongin dördüncüyü hazırlıyordu.

Sehun ve Han hamuru yuvarlak toplar halinde getirip tepsiye diziyordu.

Yaklaşık üç saatte işleri bitmşti. Tam tamına 125 tane kurabiye elde etmişlerdi. Hepsini kocaman üç  tane kutuya sığdırabildiler. Üçüde birer tane kutuyu aldığı zaman arabaya doğru ilerlediler.

"-Kollarım çok ağrıdı  ama buna deydi."

Konuşan kişi Han olmuştu. Jongin sürücü koltuğuna geçtiği zaman Sehun ve Han arka koltuğa- Jongin ikisi öne oturmak için sürekli kavga ettikleri için ikisininde öne oturmasına izin vermiyordu- oturmuştu.

Weird Love -SeKaiHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin