Sabah olduğu zaman Han normalde kalktığı saatten erken bir saatte kalkıp hazırlanmıştı. Jimin'in bir an önce gelmesini bekliyordu. Oğlu için birşeyler alacaktı ve doğal olarak bu yüzden oldukça heyecanlıydı.
"-Ben çıkıyorum görüşürüz."
Jongin önce Sehun'un sonra Han'ın dudağını öpüp evden çıktı. Sehun'un evden çıkmasına daha yaklaşık bir saat vardı. Bu süre zarfındada Jimin geliyordu zaten.
"-Gitmeden önce birşeyler ye. Jimin gelir gelmez gidecek misiniz?"
Sehun onun aç kalmasını istemiyordu. Çünkü Han'ın aç olması bebeğinde aç olduğu anlamına geliyordu.
"-Ben bir an önce gitmek istiyorum geldiğim zaman yerim birşeyler."
Sehun gözlerini devirip mutfağa doğru ilerledi. Şu sıralar gerçekten midesi fazla bulanıyordu. Buna rağmen Han'a birşeyler hazırlayıp onu mutfağa çağırdı.
"-Tabağın hepsi bitmeden hiçbir yere gidemezsin."
Han gözlerini devirdi. Sehun onu ne olarak görüyordu ki? Tabağın içindekiler gerçekten fazlaydı.
"-Hepsini bitiremeyebilirim."
"-O zaman bütün gün evde oturursun."
"-Sen neden karışıyorsun ki? Sonuçta benim midem. İstediğim gibi yerim veya yemem. Hem sen benim dışarıya çıkmamada karışamazsın ki. Sonuçta biz özgür insanlarız."
Han sinirli bir şekilde konuşunca Sehun'da sinirlenmişti. Tabağı Han'ın önünden çekip yere doğru fırlattı.
"-Artık açlıktan ölsen bile bu umrumda olmayacak."
Bağırarak söylediği zaman Han şaşırmıştı. Böyle bir tepkiyi gerçekten beklememişti.
Sehun midesinin bulantısını umursamamaya çalışsada bu gerçekten zor oluyordu. Gerekli eşyalarını alıp evden çıktı. Biraz yürüdükten sonra şiddetlenen mide bulantısı yüzünden kendini ağaç dibinde buldu. Sabah hiçbir şey yememesine rağmen kusabildiği kadar kustu. Şuan böyle birşey yaptığı için gerçekten utansada isteyerek yapmamıştı. Mide bulantısı biraz daha hafiflediği zaman titreyen elleriyle Zitao'yu aradı.
"-Tao sana konum atsam beni buradan alıp hastaneye götürür müsün? Ya hamileyim ya da zehirlendim."
"-Hemen geliyorum."
Sehun birşey söylemeden telefonu kapatıp Zitao'ya konum attı. Sürekli başının dönmesinin, mide bulantısının sebebinin hamile olduğunun birer göstergesi gibiydiler fakat bu düşündüğü şey yanlışta olabilirdi.
Sokaktan geçen insanlar Sehun'a iğrenerek bakıyorlardı. Yaklaşık on dakika sonra Zitao ve Yifan beraber gelmişti.
Zitao arkadaşını kaldırıp arabaya bindirdi. Ardından arka koltuğa onun yanına oturdu. Yifan arabayı sürerken oda Sehun'un yüzünü temizledi.
"-Karnımda bir bebek varsa bana neden zarar versin ki? Bence zehirlendim ya da içten içe ölüyorum."
Sehun midesini tutarak konuşmuştu. Şu mide bulantısı geçmek bilmiyordu.
"-Hamile olan her insanın midesi bulanır. Hem seninle konuştuğumuz zaman bana böyle birşeyi istediğini söylemiştin."
Sehun cevap vermek yerine başını arkaya doğru attı.
- - - - -Han hala aynı şekilde sandalyede oturuyordu. Gerçekten şok olmuştu. Sehun normalde onun saç tellerine dahi zarar veremeyen, zerre kadar sesini yükseltmeyen birisiydi.
Düşündükçe gözleri doluyor ve bacaklarına yaşlar akıyordu. Kapı çaldığı zaman Han kalkıp açamadı. Şuan kendisine gelemiyordu. Öylece oturup kalmıştı. Kapı her seferinde daha fazla çalmaya devam etsede sadece göz yaşları daha fazla akmaya başlamıştı.
En sonunda bir anahtar sesi ve kapının kapanış sesini duydu ardından evde Jimin'in sesi yayıldı.
"-Han iyi misin?"
Jimin bütün odalara sırayla girerken sonunda mutfağa girmişti. Önce yerdeki kırılmış tabağa ve saçılan yemeklere baktı. Ardından Han'ın dolmuş gözlerine. Ne olduğunu bilmiyordu ama bunun Han'ı çok üzdüğünü biliyordu. Jimin onun yanına gidip sıkıca sarıldı.
Han Jimin'in sarılmasıyla daha çok ağlamaya başladı. Jimin bu konu hakkında soru sorup onu daha fazla ağlamak istemiyordu.
"-Hadi yüzünü yıkayalım."
Han'ı kaldırıp lavaboya doğru ilerledi. Önce bir peçete alıp Han'ın göz yaşlarını sildi.
"-Sehun sana ne olduğunu anlattı mı?"
Han kekeleyerek konuşunca Jimin başını olumsuz anlamda salladı.
"-Bilmek zorunda değilim. Kendini anlatmak zorundaymışsın gibi hissetme."
Han başını Jimin'in omzuna yaslayıp dudaklarını araladı.
"-Bana yemek hazırlamıştı ama tabağın içi çok doluydu. Bana o tabak bitmezse dışarı çıkamazsın gibi birşey söyledi. Ben çocuk değilim bana bu tarz şeyler söylemesi saçma bende ona bunu dile getirmeye çalıştım. Sehun'da tabağı fırlatıp evden çıktı. Bunu yapan Jongin olsa fazla takmazdım. Jongin sinirlenip bağırsa dahi sonra bir türlü affettirir kendini. Yaptığı şeye anında pişman olur ama Sehun böyle biri değil yastığına asla pişman olmaz ve sözünün arkasında durur. Bana artık ölsem bile umrunda olmayacağımı söyledi.'
Han anlatmaya çalışırken arada kesik nefesler alıp daha fazla ağlamıştı. Jimin ona daha fazla sarıldı.
"-Sehun öyle biri olsa bile bu sana karşı öyle olacağı anlamına gelmez. Sehun'da Seok Jin gibi biri oda yaptığı şeylere asla pişman olmaz ve sözünün arkasında durur. Söylediği şey ne kadar korkunç olsa bile...
Mesela annesi onun benimle çıktığını öğrendiği zaman ona benden ayrılmasını falan sert bir dilde söylemişti. Seok Jin o günden sonra o eve dönmedi. Veya yakın olduğu bir iş arkadaşı vardı o sadece onun yemeğine tuz yerine şeker döktüğü için iletişimi kesti. Basit bir şakayı bile abartacak, kendi annesini bile hayatından silecek birisi. Ama ben ona şuana kadar kim bilir neler yaptım. Yaptığım şeyler çok büyük olmasa bile verdiği tepkiler bazen büyük oldu. Ama buna rağmen aradan birkaç gün geçince eski haline dönüyor. O herkese vuran adam bana bir kez tokat bile atmadı. Ama saçımı çok çeker. Bir kere saçını tam ortasından kesmişti... Yani ilişkilerde böyle şeyler olsa dahi normale dönersiniz. Siz üçünüz birbiriniz için yaratıldınız daha ötesi yok."
- - - - -"-Bay Oh dört buçuk haftalık hamilesiniz tebrik ederim."
Sizce Sehun mu Haklı Luhan mı?
Bu arada yeni bir fice başladım adı My Son's Father?
Konusu kısaca şöyle;
Luhan ve Sehun yıllar önce sarhoşken barın birinde birlikte oluyorlar. Bunun sonucunda Luhan hamile kalıyor. Her ne kadar bebeğin babasını tanımasa dahi bebeği doğuruyor. Sehun'sa yıllar sonra Luhan'ı görüyor ve gördüğü ilk anda da tanıyor. Sonrada olaylar iyice gelişiyor işte. Konuyu beğendiyseniz bir bakın derim henüz daha uzun bir tanıtım yazdım fakat bir hafta içinde yeni bölümü atacağım. Bugün %60 bir ihtiamalle atarım Şimdiden keyifli okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weird Love -SeKaiHan
FanfictionOnların aşkı kesinlikle cinsel bir açlık değildi. İki kişiye aşık olmak belkide dışarıdan bakıldığında hastalık olarak kabul edilebilirdi ama bu onların umurlarında değildi. Jongin, Sehun ve Luhan'a aşıktı... Sehun, Jongin ve Luhan'a... Luhan'sa Jo...