Weird Love -SeKaiHan

×26

"-Yüzüme kapattı."

Han şaşkın bir şekilde Yixing ve Baekhyun'a bakmıştı. Jongin'in neden böyle yaptığına anlam verememişti. Burada trip atması gereken kişi Han'dı ama nedensizce terslenen taraf o olmuştu. Üstelik hamileydi o...

"-Sehun'u ağlarken gördüğü için üzülmüştür belkide o yüzden sinirlenmiştir. Takma kafana."

Yixing aklından geçenleri söylediğinde Han hala anlamsızca telefona bakıyordu.

"-Jongin seni çok seviyor yarın mutlaka gelip özür diler ve kendini affettirir üzme kendini."

Baekhyun kendince cümlenin devamını getirdiğinde bu Han için etkili olmamıştı. Jongin onun yüzüne kapamıştı ve bu en azından ona göre hafife alınacak birşey değildi.

Jongin sigarasını içine çekmeye devam ederken Jun Myeon sigarayı elinden çekip söndürdü.

"-Han içmeni istemiyor biliyorsun. Hem söz vermedin mi ona?"

Jongin ağlarken başını olumlu anlamda salladı.

"-Söz verdim vermesine ama sigara benim kaçış noktam..."

Jongin bazı yerlerde durmuş nefes almıştı. Chanyeol onu yerden kaldırıp sarıldığında Jongin onu itti.

"-Bana dokunma."

Chanyeol onu takmayıp sarılmaya devam edince Jongin itiraz etmemişti. Chanyeol ile ne kadar küs olsa bile o onun en yakın arkadaşlarından biriydi.

"-Şu Han olayınıda abartma daha fazla. Sadece arabada gezdirdim onu o kadar. Zaten Baekhyun'un beni çağıracağını biliyordum. Hem Han'ı en fazla evde tutardım o kadar. Han'da tecavüz edeceğimi ya da onu döveceğimi sandı. Ben Baekhyun'u istediğim için neden başka birine tecavüz edeyim ki? Kötü davrandığım tek kişi Baekhyun'du. Onada artık kötü davranmıyorum zaten. İlk okul çocuklarından farkım yoktu. Onlarda sevdiği kişilerin saçını falan çeker ya. Şuan bunları söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama artık benimle konuşmanı istiyorum."

Chanyeol aylardır içinde birikenleri söyleyince rahatlamıştı. Şuan bunun gerçekten zamanı değilmiş gibi görünsede bu tek şansıydı.

Jongin konuşmamıştı ama daha fazla ağlayarak sarılmıştı arkadaşına.

"-Sehun'un yanına gidelim mi? Uyanırsa yalnız kalmasın."

Jun Myeon konuştuğunda Jongin göz yaşlarını silip onlara baktı.

"-Ağladığım çok belli oluyor mu?"

Bu soruyu kıpkırmızı hala sulu olan gözlerle sorması garipti. Ağladığı metrelerce öteden bile belli oluyordu.

"-Evet oluyor."

Jun Myeon konuşurken Chanyeol bakışlarını hastanenin karşısında olan makyaj malzemeleri satan yere çevirdi.

"-Beş dakikaya geliyorum içeride bekleyin isterseniz."

Jun Myeon başını olumlu anlamda sallayıp Jongin'i içeriye soktu.

"-Han... Han'ı aramam gerek."

Jongin telefonu Han'ın yüzüne kapattığını hazırlamıştı. Han zaten kırılgan biriydi hamileyken bu miktar çoğalmıştı. Aradığı zaman telefonu açmamıştı Han. Jongin bakışlarını Jun Myeon'a çevirdi.

"-Açmıyor..."

Jongin tam bunu dile getirirken Jun Myeon'un telefonu çalmıştı.

"-Han arıyor. Sen konuşmak ister misin?"

Han, Jongin'le konuşmak istemiyordu bu nedenle Jun Myeon'u aramıştı. Onu aramasının sebebide şuan hastanede olmalarıydı. Sonucunda Sehun hakkında birşey olabilirdi.

"-Benimle konuşmak istemediği için seni aradı. Sen konuş ben sonra affettiririm kendimi."

Jun Myeon başını olumlu anlamda sallayıp aramayı cevapladı.

"-Efendim Han?"

Konuştuktan hemen sonra hastanede olduklarını umursamadan hoparlöre aldı.

"-Sehun iyimi diye soracaktım..."

Han konuşurken göz yaşlarını silmişti. Biraz abartıyor olabilirdi ama kendini gerçekten kötü hissetmişti.

"-Sehun iyi ama Jongin kötü."

Jongin, Jun Myeon'a ters bir bakış attı. Bunu Han'a söylememesi gerekiyordu.

"-Hala sigara içiyor mu? Bana söz vermişti ve buna rağmen beni tersleyip telefonu yüzüme kapattı. Kötü durumda olması gereken benim bencilce davranmasın ve bunuda bana bıraksın bari."

Ses tonundan ağladığı her halinden belli oluyordu. Jongin içinin parçalandığını hissetmişti. Telefonu Jun Myeon'un elinden alıp dudaklarını araladı.

"-Özür dilerim..."

Söyleyebildiği tek şey buydu. Daha fazlasını dile getirirse muhtemelen ağlayacaktı. Han Jongin'in sesini duyduğu an telefonu kapattı.

"-Ben sigara almaya gidiyorum."

Han oturduğu yerden kalktığı zaman Baekhyun ve Yixing onu tekrar oturttu.

"-Jongin'e inat olsun diye bunu yapmaya çalışıyorsun ama karnındaki bebeği düşün bu senden daha çok ona zarar verecek."

Baekhyun konuşunca Yixing'de başıyla onay verdi.

"-Artık çıksın şuda içimden bıktım midemi bulandırıp duruyor zaten."

Söylediği cümleye dudaklarından çıktığı an pişman olmuştu. Jongin'e sinirlenip sinirini kendi çocuğundan çıkarması gerçekten yanlıştı. Karnındaki bebek şuan bunları anlayamasa bile ileride bu tavrına devam ederse büyük bir ilişki kopukluğu yaşayacaklardı.

"-İstemiyorsan aldır. Bu şekilde davranacaksan ona aldırman çok daha doğru olur."

Yixing kaşlarını hafifçe çatarak konuşmuştu.

"-Ben öyle demek istemedim ki. Bir anda ağzımdan çıktı işte."

Han konuşurken hafifçe dudağına vurmuştu.

"-O ağzına dikkat et o zaman. Büyüdüğü zamanda ona böyle şeyler söylersen sevilmediğini hissettirirsin."

Yixing olayı daha fazla abarttığı zaman Han gözlerini devirip ayağa kalktı. Odasına girip kapıyı kilitledi. Üstünü dahi değiştirmeden yatağa yatıp gözlerini kapattı.

Baekhyun bakışkarını Yixing'i çevirdi.

"-Zaten söylediğine pişman olmuştu üzerine gitmeseydin keşke."

"-Ama bunu öğrenmesi gerekiyor. Çocuk gelişimi kitapları falan alayım ben onada resim çizeceğine biraz bilgi öğrensin."

"-Yanına gitmeli miyiz?"

"-Jongin'e bile nasıl davrandığını gördün bana kapıyı bile açmaz istiyorsan sen git konuş. Hatta yanında kal. Şimdi birde başına bişey falan gelir."

Baekhyun başını hafifçe salladıktan sonra ayağa kalkıp yatak odasına yöneldi. Elini yumruk yapıp kapıya eli acımayacak bir şekilde vurdu.

"-Uyuyacağım gelme."

Han kim olduğunu dahi umursamadan cevap verip gözünü tekrar kapadı.

"-Han benim Baekhyun... Kapıyı açabilir misin? İstersen uyu sonra konuşmam merak etme."

Han kapıyı açmak istememişti ama açmaya karar vermişti. Aylarca Baekhyun ile görüşmek için kendini yırtmıştı. Şimdi onu orada bırakacak değildi.

Kapıyı açtığı zaman Baekhyun birşey söylemeden içeriye girdi.

"-Ben çok kötü biri miyim Baekhyun? Neden herkes benim üstüme geliyor? Neden sanki bir tek ben hata yapıyormuşum gibi davranıyorlar? Neden kendi hatalarını benim üzerime atıyorlar?"

Han hem Yixing'ten hemde Jongin'den bahsetmişti.

★
Bu bölüm sanki sıkıcı oldu...