one

15.4K 693 274
                                    

2016

Ayağımdaki terliği çıkarıp sessizce Namjoon hyungun yanına süzülüp masasının gözündeki parayı almam tatsız bir şeydi ama borcumu kapamam gerekiyordu. Gerçi borcumu ödeyip bir başkasına borçlanmış oluyordum fakat şu an çok acil bir durumdaydım.

Korka korka paraları saydım, elime aldığım para nasıl da çok gibi gelmişti; oysa şuan elimde olan para ne kadar da azdı.

Acele etmeye çalışıyordum, düşünmeliydim.

Yoongi hyung burada olsaydı kafama vurup bana ne öğüt verebileceğini düşündüm fakat hiçbir şey bulamadım.

"Özür dilerim hyung," diye mırıldandım ve elimdeki parayı avucumda sıkı sıkı tutarak yurttan dışarı çıktım. O anda birinin bana seslendiğini duydum.

Bay Kang.

Korku tüm bedenimi ele geçirirken kimseye görünmemeye çalışarak birden gözümde bana değişmiş gelen kentin sokaklarında ilerlemeye koyuldum.

"Jeon Jungkook, orada dursan iyi olur ufaklık."

Bay Kang gelmişti işte.

Beni uzaktan fark etmişti ama hiç acele etmeden yaklaşıyordu bana.

Olduğum yerde durdum ve onu bekledim. O da onu beklediğimi görünce iğrenç bir gülümseme yayıldı suratına. En sonunda yanıma ulaştığında bir işaret yapıp kendisini izlememi söyledi ve bir kez bile kaçmayacağımı bildiği için arkasına bakmadan sakin sakin yoluna devam etti. En sonunda inşaat halinde bulunan binanın önünde durdu.

Yukarı kata çıkıyorduk. Birden, "Getirdin mi parayı?" diye sordu. Tamamlayamadığımı biliyordu ama beni zor duruma sokmak hoşuna gidiyordu.

Yurttan çıkarken avucumdaki sımsıkı tuttuğum parayı çekingence onun açılmış avcuna koydum.

"Hala eksik," dedi ve bana baktı.

Başımı salladım. "Hepsi bu. Biliyorum tabii, çok az. Ama ne yapayım, başka param yok."

"Seni daha akıllı sanırdım, Jeon Jungkook," dedi bana yaklaşarak.

"Bunları çaldım, tüm param bu kadar."

Beni dinlemediği her halinden belliydi. Gözlerindeki o bakışı anlayabiliyordum. Bu sefer ne yapacaktı?

"Bunu yapmak istemiyorum."

Bay Kang yanıma diz çöktü. Hangi ara çıkardığını bilmediğim pantolonumu bir yere fırlatmıştı. Çıplak kalçamı tuttu. Bir elini sırtıma dayamıştı, diğeriyle kemerini açtığını duyabiliyordum. İç çamaşırını indirdi. Arkamda konumunu almıştı.

Yoongi hyung olsaydı ona, Bay Kang'a karşı hiç mücadele etmediğimi söylerdim, bağırmamıştım bile. Teslim olmuştum.

Bay Kang işini bitirdiğinde önümde durdu ve çenemi sertçe kendisine doğru çevirdi. "Bu ifadeyi daha önce görmüştüm," dedi acımasızca. "Kurbanlık bir koyunun yüzünde."

friends ✺ v.kook ✅Where stories live. Discover now