three

7.9K 671 265
                                    

2017

Ortam aşırı gergindi ve ben gergin ortamlara fazlasıyla alışıktım. Özellikle Jimin hyung ve Yoongi hyungın olduğu her ortam kavga etmeye müsait olduğu için sürekli bu yaşanıyordu.

Jimin hyung ellerini saçlarına daldırdıktan sonra saçlarını çekti ve diyecek bir şey bulamayınca çığlık atmayı seçti. "Min Yoongi, hemen burayı terk et!" Kulaklarım gerçekten acımıştı.

Yoongi hyung sinirliydi, bunu seğiren çenesinden anlayabiliyordum fakat kendine hakim olmaya çalışıyordu çünkü karşısında Jimin hyungun olduğunun farkındaydı. "Sana o kızla ilgim olmadığını söyledim, neden böyle yapıyorsun?"

Kavgalarının sebebinin yine bir kız yüzünden olduğunu anlayınca gözlerimi devirdim. Bu gergin ortam muhtemelen en geç yarım saat sonra Jimin hyungun trip atmasıyla ve Yoongi hyungun onun gönlünü almasıyla son bulacaktı. Bunu görmek istemediğim için odalarından çıktım ve kendi odama doğru yürüdüm.

"Jeon Jungkook sen misin?" Bana seslenen kişiye döndüm. Kim olduğunu anlamaya çalışırken o, benim bakışlarımdan aradığı kişi olduğunu anlamıştı. "Ah, arkandan seni tanıyamadım. Seninle görüşmek istediğim bir konu var, biraz konuşabilir miyiz?"

Bu çocuğu ilk defa görüyordum ve benimle ne konuşmak istediğini merak etmiyor değildim. Fakat hyung onunla konuşmamı istemezdi, başım belaya girebilirdi.

"Nerede?" Kendimi emniyette tutmaya çalışıyordum ve gideceğimiz yeri öğrenmek istiyordum. Böylece bana bir şey olmadan önce hyung'a direk mesaj atabilirdim.

Çocuk etrafına bakındıktan sonra omzumun arkasına odaklandı. "Arkandaki kapı senin odansa, orada konuşabiliriz." Rahatlığı karşısında şaşırmıştım ancak gerçekten benimle konuşmak istediği şeyler varmış gibi görünüyordu.

Daha fazla onu ve kendi merakımı bekletmeden odamın kapısını açtım. "İçeri geç, lütfen."

Önümde durup ellerini göğsünde çapraz bağladı. "Ben Lee Changmin, bir alt sınıfım. Sunbae'm oluyorsunuz." Bu beni şaşırtmıştı; daha önce biri bana sunbae diye hitap etmemişti. "Lafı kısa kesmeye çalışacağım. Okulda sadece birkaç kişinin bildiği bir örgütümüz var. Buraya belli başlı kişileri seçiyoruz. Seni uzun zamandır gözlemliyorum ve buraya ait olabileceğini düşünüyorum. Diğerleriyle bunu paylaştım ve seninle ilk önce görüşmem gerektiğini söylediler."

Kaşlarımı çatmış, beni ne gibi bir örgüte uygun görmüş olabileceğini düşünüyordum.

"Bu benim bir şeyler yapabileceğimin ilk kanıtı olacak, eğer sen bize katılırsan."

Karşımdaki çocuğu süzdüm, hala ne örgütü olabileceğini düşünüyordum. Benim gibi sıradan duruyordu. Dayanamadım ve sordum. "Bu tam olarak ne örgütü oluyor?"

"Zor şeyler yaşıyor olmalısın, bizimle bunları atlatabilirsin." Bu duyduğum en saçma şeydi.

"Tekvando örgütü falan mısınız?"

Bir süre suratıma baktıktan sonra başını iki yana salladı. "Geçen sene topal dolaştığın günleri hatırlıyorum. Konuşamıyordun ve sürekli Yoongi sunbaenin etrafında takılıyordun."

İçimde bir korku oluşmuştu. O olayı biliyor olabilir miydi?

Korkumu ve heyecanımı belli etmemeye çalışarak, "Yani?" dedim.

"Her gün birilerinden dayak yediğin belli. Ancak içinde yaşayan farklı birinin varlığından haberdar değilsin. Sürekli Min Yoongi'nin arkasına sığınmaktan bıkmadın mı Jeon Jungkook?"

Artık sinirlerime hakim olamayacak noktadaydım. Geçen seneden beri beni mi izliyordu? Bir örgüte beni alabilmek için bu kadar zamandır uğraşması aşırı saçmaydı. Ayrıca bunun ne işe yarayacağını bile bilmiyordum.

"Burada benim hayatımla ilgili seni ilgilendiren şey ne oluyor?" diye sordum gözlerimi ona dikerek.

Bir süre bana baktıktan sonra gülümsedi ve kapıya doğru ilerledi. "Kang bana da tecavüz etti."

friends ✺ v.kook ✅Where stories live. Discover now